Giriş
(7)

insanlar nasıl hamile olduklarını 4 ay sonra farkediyor?

not sure if serious
1 ay geçti 2 ay geçti regli olmuyorsun bu süre nasıl 4 ay'a uzayabiliyor? yoksa bu da birisi koltuğa şeapmış ben de üzerine oturdum kıyaftimden geçmiş yumurtamı bulmuş gibi bir hikaye mi?ek: kişinin bir sağlık problemi olmadığını, çok dikkatli ve panik olduğunu, herhangi bir kürtaj geçmişinin olmadı
1 ay geçti 2 ay geçti regli olmuyorsun bu süre nasıl 4 ay'a uzayabiliyor?

yoksa bu da birisi koltuğa şeapmış ben de üzerine oturdum kıyaftimden geçmiş yumurtamı bulmuş gibi bir hikaye mi?

ek: kişinin bir sağlık problemi olmadığını, çok dikkatli ve panik olduğunu, herhangi bir kürtaj geçmişinin olmadığını varsayarsak...
0
not sure if serious
(13.12.21)
üstüne görmek diye bir şey var.
hamile olduğunuz halde ilk aylarda kanamanız olabiliyor.
bu aslında regl kanaması değil tabii ama hamile olduğundan şüphelenmeyen insan bunu fark etmeyebilir ve regl olduğunu zannedebilir.

bunun dışında eğer çok stresli bir dönemdeyse, 1-2 ay regl olmamak bazen kadınlar için normal demeyelim ama gerçekleşebilen bir şey olabiliyor.
özellikle genç kızlık dönemlerinde.
ya da mesela çok sıkı bir diyette, vücut kısa sürede çok yağ kaybederse regl kesilebiliyor 1-2 aylığına.

yine hamile olduğundan şüphelenmeyen bir kadın 1-2 ay için durumu bu tip şeylere yorabilir.
0
blatta hiberna
(13.12.21)
Benim şahit olduğum örneklerden birisi çok şiddetli bir bastırma psikolojisiyle, konuyu bilen herkes test yaptırmasını tembih ederken "hayır ya ne alakası var olsa anlamaz mıyım" diye diretiyordu.

En son karnı büyümeye başlayınca mecburen kabullenmek zorunda kaldı. Böyle örnekler de var yani.
0
akhenaten
(13.12.21)
Reglin düzenli ve kurulu makine gibi aynı gününde olması bir mit.
Çoğu kadın aynı haftada bile olmuyor.
Hamile kalınca da regl olabilir veya başka benzer kanamalar yaşayabilirsiniz. Özellikle kan tahlili yaptırıp didik didik takip etmiyorsa 3-4 ayda ancak ancak şüphelenmesi gayet normal.
Sürekli ve sürekli korumalı şekilde cinsel birliktelik yaşayan ve kırk yılda bir korunmasız devam edip bunun sonrasında da koşa koşa test vs kovalayan biri farkedebilir erkenden.

Koltuklu hikaye benzetmenizin konuyla ilgisini anlayamadım.
0
rewlack
(13.12.21)
eskiden bu soruyu ben de sorardım hatta bunun da bi tür cahillik olduğunu düşünürdüm. şu an 1,5 yaşında bebeğim var ve eğer hamile olsaydım birkaç ay fark etmeyebilirdim. ne zaman regl oldum ne zaman olucam ne takip edebiliyorum ne de bi fikrim var. ancak appte işaretleyip geçiyorum.
0
deartheodosia
(13.12.21)
benim bir kuzenim neredeyse 6 ay regli olmaya devam ediyor, böyle enteresan vakalarda var
0
hopp
(13.12.21)
regl olmaya devam eden kişiler varmış. tlc hamile olduğumu bilmiyordumun yalancısıyım.
0
all girls dream
(13.12.21)
Genellikle regl düzensizliği yaşayan kadınlar, hamile olduğunu kolaylıkla farketmeyebilir.
0
balik kraker
(14.12.21)
(4)

ahşap için ayrı, fayans için ayrı, banyo için ayrı temizleyici

ShadowOfMoon
var mı böyle kullanan kişiler. yüzey temizleyici, ahşap temizleyici, cam temizleyici gibi çok farklı kimyasallar var. yüzey temizleyici ile ahşap laminant temizlemeyin diyorlar . normal bezle camı silmeyin gibi şeyler de var.siz nasıl yapıyorsunuz
var mı böyle kullanan kişiler. yüzey temizleyici, ahşap temizleyici, cam temizleyici gibi çok farklı kimyasallar var. yüzey temizleyici ile ahşap laminant temizlemeyin diyorlar . normal bezle camı silmeyin gibi şeyler de var.

siz nasıl yapıyorsunuz
0
ShadowOfMoon
(13.12.21)
Arkasını okuyoruz :) standart her yüzey için temizliyicileri her yerde kullanırsın, biraz daha güçlü ve aşındırıcı ise arkasında ahşap yüzeylerde kullanmayın ya da görünmeyen küçük bir bölgede deneyip ona göre kullanın yazar
0
freebird5406_2
(13.12.21)
Ahşap için ahşap yüzey temizleyici, cam ve diğer tüm yüzeyler için diğer yüzey temizleyicilerden, banyo için banyo temizleyici (kireç ve sabun artıkları başka türlü çıkmıyor, Frosch iyi mesela), tuvaletler için çamaşır suyu ve kireç çözücü alıyorum.
0
pro9it9is9
(13.12.21)
ahşap zemin için ayrı, ıslak zemin için ayrı, cam için ayrı, toz almak için ayrı, banyo için ayrı, mutfak için ayrı ürünler kullanıyorum.

hatta yüzey temizleyici olarak birkaç farklı ürün alıyorum.
bunlar dışında çamaşır suyu, arap sabunu, kireç ve yağ çözücü, aktif köpük sprey gibi ürünler de hep bulunur evde.
0
blatta hiberna
(13.12.21)
Ahsap ve islak zemine bildigimiz dixi/marc kullaniyorum. Banyo icin kirec cozme ozellikli mavi cif sprey, mutfak icin de yag cozucu turuncu cif sprey kullaniyorum. Camlar icin en ucuz fisfis. Tuvalete de domestos klozet temizleyici
0
65 derece
(13.12.21)
(9)

airfryer aletleri sizce işlevsel ve faydalı mi?

iwillsee
piyasada mevcut airfryer aletleri sizce işlevsel ve faydalı mı? kızarmış patates gibi şeyleri çok tüketen ama yağda kızarınca fazla kalori almaktan muzdarip bana faydalı gibi geliyor.. ama gerçekten işlevsel ve iyi bir ürün mü kullananlar deneyimlerini paylaşırsa çok sevinirim.
piyasada mevcut airfryer aletleri sizce işlevsel ve faydalı mı? kızarmış patates gibi şeyleri çok tüketen ama yağda kızarınca fazla kalori almaktan muzdarip bana faydalı gibi geliyor.. ama gerçekten işlevsel ve iyi bir ürün mü kullananlar deneyimlerini paylaşırsa çok sevinirim.
0
iwillsee
(13.12.21)
Bence cok da degil. Fanli firinda da benzer sonuc alinir. Tabii ki o kadar iyi olmaz ama benzer diyorum sonucta.
0
floydian
(13.12.21)
air frayerlerin büyük boyları oldukça pahalı.

yani hamburger yanında verilen bi avuç patates kızartmasıysa sorun evet alıp kullanabilirsin. yok ben 4 kişilik 5 kişilik pişireceğim bir kilo bi seferde pişireceğim dersen fiyatları çok artıyor.


ayrıca bimde satılan hazır patatesler fanlı normal bir fırında çok güzel oluyor arkadaşın dediği gibi.

alta yağlı kağıt seriyorum, patatesleri de 2 3 çorba kaşığı yağ ile yağlayıp üstüne az biraz tuz atıp atıyorum fırına. tabi aralıklı koymaya çalışıyorum.

bir bim patates paketinin yarısı 1 tepsiye sığıyor.
0
killerbee
(13.12.21)
blatta hiberna
(13.12.21)
Airfryer hediye geldi ve çok memnunum. Hediye olmasaydı büyük ihtimalle parama kıyıp almazdım ve çok şey kaybederdim. Patates kızartması, tavuk ve köfte konusunda çok memnunum. Biberi de güzel kızartıyor ama mesela patlıcan kızartması için epey bir yağlamanız lazım. Fırınla benzer gibi görünse de performansı farklı. Ama hakikaten çok pahalı.
0
SiyamkedisiZorro
(13.12.21)
hiç kullanmadım fakat refika birgül bayılıyor,öve öve bitiremiyor.
0
d e j i n
(13.12.21)
Firin icin yer yoksa alternatif olabilir ancak, ufak porsiyonlari cok guzel pisiriyor ama firin varken alinmasi gereksiz benim gozumde
Refikaninda sponsoru surekli guzellemesinden boo geldi
0
eja
(13.12.21)
evlerde kullanılan her türlü alet olabilir.
özellikle ufak tefek ev işlerinde, araçta bir takım işler için gerekli aletlerdir.
bakgelal.com
0
ForzAras
(16.02.25)
sadece patates kizartiyoruz.
tefal actifry spor
0
cooperr
(16.02.25)
Fırına oranla pratik ve hızlı olduğu için seviyorum, 1-2 kişi yaşayanlar için gayet güzel bir ürün gibi. Yani ben tek yaşayan birisi olarak öyle bir sürü şey yapıyorum diyemem köfte de pişiyor, dışarıdan aldığım kurabiyeyi de ısıtabiliyorum. Fırında olsa önden ısıtmaydı falan daha uzun bir süreç temizliği ile bence.
0
atom karincanin torunu
(16.02.25)
(3)

philips airfryer ve bu tarz cihazları kullananlara soru

roket adam
2 kişiyiz, amerikan mutfaklı minimal bir evimiz var. tavada kızartmayı sevmiyoruz çok yağlı olduğu için, ama sürekli fırında da yapılmıyor.1) airfryer alsak, antrikot, pirzola, tavuk göğüs vb yiyecekleri direkt onun içinde pişirebilir miyiz, sağlıklı olur mu?2) bir grup insan ürünün ciddi duman soru
2 kişiyiz, amerikan mutfaklı minimal bir evimiz var. tavada kızartmayı sevmiyoruz çok yağlı olduğu için, ama sürekli fırında da yapılmıyor.

1) airfryer alsak, antrikot, pirzola, tavuk göğüs vb yiyecekleri direkt onun içinde pişirebilir miyiz, sağlıklı olur mu?
2) bir grup insan ürünün ciddi duman sorunu var diyor. bir grup insan kesinlikle duman oluşmuyor diyor. duman çok kritik çünkü yangın alarmını aktif edebilir diye çekiniyorum. sizde durum nasıl, duman yapıyor mu? (buhar değil, duman :)
3) sağlıklı beslenmeye çalışan bir çifte önerir misiniz?
0
roket adam
(12.12.21)
1- Airfryer’ın en büyük haznelisi bile iki parça antrikotu yan yana almayabilir. Yani bu saydıklarınızı kat kay koyamayacağınız için sorun olur büyük ihtimal ama şayet hazne sorun olmazsa pişirebilirsiniz tabii ki, güzel de olur.
2- hiç duman sorunu yaşamadım.
3- kesinlikle. Zaten yağlı şeyler yapmıyormuşsunuz, sizin için ilaç gibi olur. Şunu bilmekte fayda var zira, bunda her şey daha sağlıklı evet ama lezzet olarak o yağlı şeylerin lezzetini vermiyor :(
0
giovanne
(12.12.21)
1) Philips Airfryer var bende. giovanne'nin dediği gibi haznesi biraz küçük. Ama 2 kişilik biftek, tavuk vs. pişirmeye yeterli oluyor ucu ucuna da olsa. Ben köfte, balık, tavuk, patates kızartması falan yaptım. Köfteyi o kadar beğenmedim ama diğerleri müthiş oluyor. Bundan iyisi mangal bana göre.
2) Bende yukarıda söylediklerimi yaparken hiç duman çıkmadı. Yalnız balık kokusu mutfaktan zor çıkıyor, onu belirteyim.
3) Kesinlikle.
0
himmet dayi
(12.12.21)
1. bende xxl'ı var, 5 parça kemikli tavuk pirzola alıyor, yeterli büyüklükte iki kişi için.
zaten çok kısa sürede pişirdiği için iki kerede pişirseniz bile normalden kısa sürer.
tavadaki gibi yağlı falan olmuyor, hatta etin kendi yağı bile alt hazneye aktığı için gayet güzel oluyor.
her türlü eti, tavuğu baharatlarla falan marine edip edip atın içine.
başında beklemek gerekmediği için zaman açısından da çok pratik.

2. bende bazen hafif bir duman yapıyor ama camı açarak çözemeyeceğiniz denli bir duman olmuyor.
hatta camları tamamen değil, sadece yukarıdan açsanız bile yeter.
aspiratör varsa zaten sorun yok.

3. tabii ki.

lezzet konusunda şu var:
patates kızartması bildiğimiz ve alıştığımız gibi olmuyor tabii ama yine de randımanlı oluyor.
bunun dışında mesela yağsız biber kızartmak falan gibi şeylerde aşırı başarılı.
lezzet konusunda patates kızartması dışında herhangi bir sorun yok, gayet iyi.
0
blatta hiberna
(12.12.21)
(2)

Nefes egzersizleri ile ilgili tavsiye

seyyar satıcı
Doğru nefes alıp vermek sağlık için önemliNette dolasirken gördüm 60 100 nefes nefes teknikleriZor mu bu nefeslerYoutubeda nefes egzersizleri yaptıran birini tavsiye eder misinizTesekkurler
Doğru nefes alıp vermek sağlık için önemli

Nette dolasirken gördüm 60 100 nefes nefes teknikleri
Zor mu bu nefesler

Youtubeda nefes egzersizleri yaptıran birini tavsiye eder misiniz

Tesekkurler
0
seyyar satıcı
(11.12.21)
wim hof kesinlikle.
0
blatta hiberna
(11.12.21)
Doğru nefes için düzenli kardiyo antrenmanı içeren spor branşlarını tavsiye ederim. Diğerleri tembellerin işi.
0
digits
(11.12.21)
(20)

Memleketin gidişatı hakkında

les yeux blanches
Sinirle yazıyorum bu yazıyı.Millet aç deniyor ama şimdi az önce placebo konserine baktım biletler tükenmiş.Basketbol, futbol maçlarına bakıyorsun biletler çıktığı gibi tükeniyor. En ucuz bilette 500 TL bu arada.Arctic monkeys konseri desen çıktığı gibi bitti.Cem yılmaz ve Tolga çevik'in gösterileri
Sinirle yazıyorum bu yazıyı.
Millet aç deniyor ama şimdi az önce placebo konserine baktım biletler tükenmiş.
Basketbol, futbol maçlarına bakıyorsun biletler çıktığı gibi tükeniyor. En ucuz bilette 500 TL bu arada.
Arctic monkeys konseri desen çıktığı gibi bitti.
Cem yılmaz ve Tolga çevik'in gösterileri kapalı gişe.
Bu ne arkadaş ya millet keyif için bu paraları harcayabiliyorsa sıkıntı yok o zaman.
Dün hafta içi olmasına rağmen bebek tarafında gittim, araba park edecek yer, oturacak Cafe bulamadım kalabalıktan. Ücretli otoparkı bırak valeler bile dolmuş araba almıyorlar.
Kimse bana demesin 80 milyonda o insanlar azınlık diye.
Her zaman bu ülkede fakir bir kesim vardı ama zengin kesim bu kadar yoktu sanki. Herşeye rahat rahat bilet, yer bulabiliyorduk.
Ehli keyif, zengin kesimde bayağı bir artış var sanki.
Fox TV izlesen milletin hepsi duvarları kemiriyor.

Sizler bu konuda neler düşünüyorsunuz?
Acaba yanlış mı düşünüyorum yorumlarınızı merak ettim.
0
les yeux blanches
(10.12.21)
Yanlış düşünüyorsun, 80 milyonda azınlık o insanlar.
0
Bruce
(10.12.21)
@Bruce
Ama bu zamana özel birşey değil bu. Ben kendimi bildim bileli 80 milyonda o fakir insanlar hep var. Şimdi niye bu kadar yaygara yapılıyor anlamıyorum.
0
🌸les yeux blanches
(10.12.21)
Sosyal medyanın gösteriş etkisi de var bence. Ortalama maaş alan insanlar bile keyfi harcamalarda bulunuyor sıklıkla. Ama zor durumda olan insan sayısı da oldukça fazla. Pandemi de işsiz kalan çok insan oldu en basitinden. Çoğu isyeri açılmadı bile. Ve henüz zamlar yapılmadı. Daha kötü günler geliyor yani.
0
meraklitursucu
(10.12.21)
E çünkü şu anda temel sorunumuz gelir dağılımı adaletsizliği. Fakir giderek daha da fakirlesiyor, bunun dışında zengin dednilen gruplar da zenginleşmeye devam ediyor. Orta sınıf denilen grup giderek fakir denilen gruba yaklaşıyor. 1 litre süt 16 lira olmuş; bu durumda ortada sorun olmadığından bahsetmek mümkün mü? Çevremizdeki çoğu insanın standarti düşüyor; bu duvar kemirmesi gerektiği anlamına gelmiyor ama eskiden yılda iki kere yurtdışı tatiline rahatça gidebiliyorsam şimdi zorlanıyorum. Bana göre sorun var. İlla açlıktan ölmek mi gerekiyor sorun var demek için? He bir grup da standartinin düştüğünün farkında olmadan hala eski aliskinlarina devam ediyor, sonuç kredi kartı borcu yığını.

Derin fakirlik dediğimiz şey de giderek artıyor.
0
fraise
(10.12.21)
Türkiye'yi geçiyorum, gel sadece Istanbul'a bakalım.

Istanbul'da 16 milyon insan var. Bunun sadece en zengin %2sini alsak: 320bin insan yapıyor!

Böyle bakarsan, Istanbul'da 320bin insanı ağırlayacak nitelikli, kalburüstü mekan yok. E bir de dışardan (Istanbul dışı, Türkiye dışı) gelenler var. Mekanların ağzına kadar dolup taşması çok normal.

Bahsettiğin sanatçı, grup, ve gösterilerin toplam arzı nedir? her biri ayrı ayrı 10biner bilet arzedebiliyor mu? Dolup taşması çok normal değil mi?

Özet: Yanlış düşünüyorsun.
0
kaptankedi
(10.12.21)
Ben de A Haber izledim geçen. Anladığıma göre Mars'ta koloni kuracakmışız. Durum çok iyi. Ben haklı buldum sizi. Var ki yiyorlar.
0
dissendium
(10.12.21)
Bakınız doğruluğu tartışmalı da olsa TUIK verisi, en zengin %20, toplam gelirin %50'sine çökmekte.

En alttaki %20'ye bakınız, toplam gelirin yalnızca %5.9'unu alabiliyor. Bu dilim içinde 16milyon insan var. Evet, bu 16 milyon insan duvarları kemiriyor. Ciddiyim.

data.tuik.gov.tr
0
kaptankedi
(10.12.21)
Dolar 30 lira da olsa o mekanları dolduracak kadar nüfus hala olacak, bunun üzerinden çıkarım yapılamaz
0
freebird5406_2
(10.12.21)
ülke istanbul'dan ibaret değil.
0
ya ben lan neyse
(10.12.21)
Zenginler daha zengin, fakirler daha fakir. O gördüğün zenginler yüzde 20 bile değildir. Biz fakirler oturacak ev bulsak şükrediyoruz, değil dışarı çıkmak.
0
photo85
(10.12.21)
Orta sınıfın alışkanlıklarından vazgeçmeme isteği + corona ile gelen "şimdi yapamazsam ileride belki hiç fırsat olmaz" kafası ile herkes her şeyi yapıyor artık.

Ben de normalde gitmeyeceğim metal grubunun konserine 200 lira verdim mesela. Arkadaşlarla gidelim bir etkinlik olsun diye.

İstanbul'da artık daha çok insan var ve çoğu aynı yerlere sıkışmış durumda(mesela taksim bitti diye herkes beşiktaş veya kadıköye gidiyor. Eskiden Floryaya giden bir kesim vardı artık Suriyeliler bastı diye gitmiyorlar), ayrıca sosyal medya sayesinde/nedeniyle insanlar aynılaştı. Herkes o etkinliği görüp ona gitmek istiyor. Eskiden sadece ilgisi olan görürdü.

Ekonomik veriler açık. Fakir daha fakirleşti, orta sınıf fakirleştiği için alışverişe ve bu tür etkinliklere saldırdı (çevremdeki birçok kişi bir sürü elektronik eşya aldı, zamlanmadan alalım diye. Bence websiteleri bu dönemde satış rekorları kırmıştır), zengin kesim zaten pek etkilenmiyor veya eskiden yılda 3 kere tatile giderken artık 2 kere gidiyor.

Örneğin bir noktada araba alabilmiş insanlar onu satıp 350 bin lirayı Clio'ya verebiliyor. Ben sıfırdan veremiyorum. Ama bu arabalar satılıyor, tükeniyor, sıraya girmen gerekiyor. Evler aynı şekilde...
0
nhk ni youkosu
(10.12.21)
A+ 200000 KİŞİ
A 3 Milyon kişi
B 10 milyon kişi
C 65 milyon kişi
sen A ya da B den söz ediyorsun.
0
ankarakecisi
(10.12.21)
placebo, arctic monkeys bangladeşe gitsin orda da biletler tükenir.

bebekte park edecek yer konusu ise istanbulun aşırı kalabalık olması sebebiyle.

kısacası ülkede zengin var elbette ama azınlıktalar. gelir dağılımı eşitsizliği var. ve istanbul fazla kalabalık.
0
dafuq
(10.12.21)
Ben anladim seni.
Eskiden keyif islerine bu kadar para harcanmiyordu, bu tarz etkinliklere daha kolay yer bulunuyordu.
Mekanlar da bu kadar full cekmiyordu.

Mesela vapur iskelesinden mac ya da konser bileti alip gitmisligim coktu.
Siraya falan girmem gerekmiyordu rock n coke bileti falan aylarca bulabiliyordun.
Mac gunu stad kapisinda kuyruga girsem yetiyordu.
Sadece devlet tiyatrosu bileti zordu, bir de sinema festivalleri. Onlar da az kisi aliyordu cok reklam yapiyorlardi.

Simdi sosyal medya var, hem giderek hava atiyorsun, hem de aha bitiyor alayim havasi olusuyor.
En son bi sertab konserine boyle zor gittim bir de esek kadar para verdik.
Sertab dedigin 2005te ayni konseri verse eminim haftalarca bilet satmaya ugrasirdi.
Bedava alirdik sonra gitmeyi unuturduk.

Simdi rockncoke olsa 10 milyon bilet satar herhalde.

Milletin kafa yapisi degisti parayla pek alakali degil.
0
divit
(11.12.21)
@divit

Aynen merak ettiğim buydu.
Bu arada Sertab erener'in eurovision'da şampiyon olduğu sene, yanılmıyorsam 2004 baharında harbiye açık havada konser vermişti. Gidip son gün 2 tane bilet almıştım rahat rahat.
Düşün o pohpohlamaya rağmen bilet bulunabiliyordu.
0
🌸les yeux blanches
(11.12.21)
Çıkar telefonunu göster mantığının aynısı bu
Millet aç ssdece sen zengin kısmın yaptıklarını görüyorsun
0
basond
(11.12.21)
Ben de anladım demek istediğinizi. Bazen bu his bana da oluyor. Türkiye şartlarında iyi bir gelirim var ancak telefon değiştirirken bile çok düşünüyorum. Bakıyorum asgari ücret alan arkadaşımda en yeni iphone modeli var. Bence tüm bunlar tamamen zenginin daha zenginleşmesinden kaynaklanmıyor. Keza bir kafede oturmak için zengin olmak gerekmiyor. Etkisi muhakkak var. Ama bence sebebi gösteriş merakı. O kafeye gitmezse nereden story atacak? O telefonu almazsa pahalı telefon kullanan arkadaşlarının yanında statüsü düşük hissedecek. Herkes placebo konserinden bahsediyor. Bizim gencimiz ben de gittim diye hava atamayacak mı yani?

Yani herkesin bunlara hatta en iyisine hakkı var tabi ki. Ama içten gelerek yapılan şeyler olduğunu düşünmüyorum.
0
mysticriver
(11.12.21)
@playing star again

Hocam sadece etiler örnek değil. Varoş semtinede gitsen otopark bulamıyorsun artık araba bolluğundan.
Bağcılar, şirinevler vs hayatta otopark bulamazsın.
0
🌸les yeux blanches
(11.12.21)
demek istediğinizi hem anladım hem de yanlış baktığınızı düşünüyorum.
bu göreceli bir şey.
dediğiniz şekilde bazı konserlere hâlâ son gün bilet bulunabiliyor ama 2001'deki depeche mode konseri için biletix önünde yatan olmuştu, internet sitesi çökmüştü.
divit'in dediği gibi rock'n'coke'a gününde bile bilet bulunabiliyordu ama.

placebo zaten normal şartlarda bileti hemen tükenecek bir grup.
cem yılmaz'a bir tat bir doku'dan beri çıktığı anda bilet bulunamıyor.
ben bu yüzden bilet bulamayıp izleyememiştim mesela.

yani bunlar biraz gruba, kişiye, etkinliğe göre de değişiyor.
ne olursa olsun, her zaman sold out olacak gruplar, kişiler ve etkinlikler var.
bunlar ölçek olamaz.

bir de sosyal medyayla, gündemle, corona'dan sonra insanların sosyalleşmek için delirmesiyle falan da ilgili olan durumlar var.

mesela artık çalışanlar sürekli dışarıda ya da eve siparişle yemek yiyor.
eskiden bu kadar değildi.
dönemle birlikte yaşam tarzları da değişiyor.
eskiden hafta sonu akşamları dışarı çıkılıp yemek yenirdi ve bu bir sosyal aktiviteydi.
artık "dışarıda yemek" veya "dışarıdan yemek" lüks değil, normal günlük hayatın parçası oldu çünkü zaman içinde seçenekler, restoranlar, cafeler, bistrolar, barlar, publar, bir sürü seçenek türedi ve hayat hızlandığı için insanların bakış açısı da değişti.

eskiden araba almak "araba almak"tı, artık araba ihtiyaç oldu.
ister etiler'de olsun, ister fikirtepe'de.
millet yemeyip içmeyip araba alıyor gerekirse.
hayat tarzları, hayatın akışı sosyal medyayla, teknolojiyle, gündemle, ortamla vb. değişiyor sürekli.

eskiden derken son 10 yıllık bir süreçten bahsediyorum bu arada.

bahsettiğiniz kitlenin azınlığa dahil olması da ayrı bir durum tabii.
yani tutarsız bir tespit.
0
blatta hiberna
(11.12.21)
80 milyonluk ülkede 1 milyon insanın durumu iyi güzel kardeşim niye şaşırıyorsun.
0
komando kani var bende
(11.12.21)
(11)

1 aylık kedinin karnı baya şiş ne yapmalı?

buffy de vampir sayılır
https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1505690şuradaki kediden bahsediyorum, dün karnı şişti ama bugün biraz daha şişmiş. eve geldiğinde yavru kediler için olan süt tozunu sıcak su ile hazırlayıp ılıtıp verdim, sonra kuru yavru kedi maması verdim küçük olduğu için kırmadan yutuyordu, henüz iç parazit hap
www.eksiduyuru.com

şuradaki kediden bahsediyorum, dün karnı şişti ama bugün biraz daha şişmiş. eve geldiğinde yavru kediler için olan süt tozunu sıcak su ile hazırlayıp ılıtıp verdim, sonra kuru yavru kedi maması verdim küçük olduğu için kırmadan yutuyordu, henüz iç parazit hapı verilecek durumda değil en fazla dört haftalık olması hasebiyle, ne yapmalı? işten şimdi geldim ve veterinerler muhtemelen kapalıdır (ki açık bile olsa yaşadığım yerdeki veterinerler hep büyük baştan anlıyorlar)
0
buffy de vampir sayılır
(10.12.21)
çişini yaptırıyorsunuz, değil mi?
karnına nemli pamukla göğsünden kuyruk sokumuna doğru masaj yapmanız lazım.
annesi normalde yalar, o şekilde çişini kakasını yapar.
o yüzden annesi yerine sizin yapmanız lazım o işlemi birkaç saatte bir.
0
blatta hiberna
(10.12.21)
dün yaptırmaya çalıştım yapmadı, sonra ilk kuma koyduğumda da yapmadı ama bir iki saat sonra kuma yaptı şişini. parazit olduğunu düşünüyorum ama ne yapmalı bilmiyorum.

kefir veya yoğurt versem olur mu?
0
🌸buffy de vampir sayılır
(10.12.21)
vermeyin, yoğurt da gaz yapar.
kakasını yapıyor mu peki?

bu arada karın şişmesi fip belirtisi de olabilir eğer çişini ve kakasını yaptığından eminseniz.
bu durumda diğer kedinizden acilen izole edin ve elinizi falan muhakkak yıkamadan diğer kedinize dokunmayın.
veterinerin görmesi lazım.
0
blatta hiberna
(10.12.21)
kakasını yaptığına şahit olmadım ama şimdi çişini yaptırmaya çalışırken poposunda biraz kaka vardı minacık, şimdi çişini yaptıramadım, demek ki kuma yapmış. bir de poposu sanki basur olmuş gibi ya :(

temas için de geç kaldık sanırım :( dün ve bugün oynadılar biraz
0
🌸buffy de vampir sayılır
(10.12.21)
olsun, izole edin yine de.

kuma bakın, çiş yaptığından emin olmaya çalışı.
normalde 2-3 saatte bir çiş yaptırılması lazım.
kuma yapabiliyor olsa da bence yine de eliniz üstünde olsun, yaptığına güvenmeyin.
bu akşam 2-3 saat değil de, 1-2 saatte bir karnına ıslak pamukla masaj yapın yine de.
her ihtimale karşı.

gözünde, burnunda akıntı, halsizlik, ateş gibi şeyler var mı?
inşallah çişten dolayı şişlik vardır karnnda.
(ateş kulaklarının uçlarından anlaşılır, normal vücut sıcaklığıyla çok fark varsa ateşi var demektir)
0
blatta hiberna
(10.12.21)
Burnu biraz pasaklı ama akıntı yok. İştah yerinde, hareketli de. Biraz daha çişini yaptırmaya çalışayım, teşekkürler hocam
0
🌸buffy de vampir sayılır
(10.12.21)
Dün hafif ateşi vardı sanki ama şimdi ateşi de yok.
0
🌸buffy de vampir sayılır
(10.12.21)
bulunduğunuz yerdeki veterinere güvenmiyorsanız, güvendiğinizi söylediğiniz veterinere yarın sabahtan danışın hemen.
hem parazit hapı için danışın, hem de kedinin durumunu anlatın.

iştahının yerinde olması iyi.
belki de parazittir dediğiniz gibi, yani fip olmak zorunda değil.
ama dediğim gibi, siz her ihtimale karşı izole edin.
kucağınıza alıyorsanız diğer kedinizle temas etmeden üstünüzü değiştirip ellerinizi muhakkak yıkayın.
0
blatta hiberna
(10.12.21)
Poposuna pamukla masaj yaparak kakasını yaptırmanız lazım,mümkünse ona zarar vermeyecek bir yağ kullanırsanız daha eahat yapar.karnının şişliği muhtemelen kakasını yapamadığı için.
0
duptıs
(10.12.21)
Baya masaj yaptım ama yapmadı kaka veya çiş.
0
🌸buffy de vampir sayılır
(10.12.21)
Şimdi kuma çiş ve kaka yaptı ama şişlik var hala
0
🌸buffy de vampir sayılır
(10.12.21)
(11)

Nikahta takılan takının eşdeğer dönmemesi

noxell
Selamlar,Böyle bir şey yaşadım, şaşkınım. İş arkadaşıma nikahında yarım gram taktım. O zaman için 243 tl idi. 3 ay sonra da benim nikahım oluyor. Gelemeyeceği için zarf verdi bana. İçinde 100 tl vardı. ahdhahss. Eşdeğer olması gerekmiyor muydu bu işlerin?
Selamlar,

Böyle bir şey yaşadım, şaşkınım. İş arkadaşıma nikahında yarım gram taktım. O zaman için 243 tl idi. 3 ay sonra da benim nikahım oluyor. Gelemeyeceği için zarf verdi bana. İçinde 100 tl vardı. ahdhahss. Eşdeğer olması gerekmiyor muydu bu işlerin?
0
noxell
(09.12.21)
Gram altın 786 TL, 100 de azmış tabi
0
olaylar olaylar
(09.12.21)
Kulturumuzdeki genel beklenti altin cinsinden birebir geri donmesi.

Benim sahsen bir beklentim olmadi, takabildigime taktim, kimin ne taktigina da bakmadim.
0
cleric
(09.12.21)
Zarfta yüz lira nedir yahu. Bence baya ayıp etmiş. Yarım gram uygun olurdu bence. Ya da eş deperi fl, bilemedim.
0
saturn
(09.12.21)
Taktığım hiçbir altının geri dönmesini beklemedim ama zarfta 100 lira nedir yahu. Hiç verme daha iyi. ya da 1 kilo peynir tak şakalı olsun. Çoayıb bence.
0
msb
(09.12.21)
Belki paras yoktu. Ben arkadaşımın kınasına gittim, çalışmıyordum. Bir şey takmadım ama çocuğu oldu hem tulum hem de zıbın aldım 2 tane.
0
barguzhale
(09.12.21)
parası olmayabilir
sizden daha muhtaç olabilir
batakta olabilir
0
comp
(09.12.21)
geri ver hocam. İhtiyacı varsa onda kalsın, yoksa da bu paraya ihtiyacın yok ayıbı ona kalsın.
0
biravekahve
(09.12.21)
Valla ben liste tutmuyorum, geri doner donmez gibi bir hesap da yapmiyorum.
Direk iliskime gore degerlendiriyorum, en onemli kriterim de beni arayip sormasi.

Gecenlerde sevdigim bir arkadas evlendi, dugunune cagirdi gidemedim ama sonra bulustuk. O da benim dugune gelememisti. Altinini verdim, hayirli olsun dedim bitti gitti.
0
cooperr
(09.12.21)
Bu işler artık böyle, eski yazısız kurallar kalkalı çok oldu.
Ben genelde gram altın takmayacağım yakınlıkta olmayan düğünlere hiç gitmem, gittim mi de takarım gram veya küçüğümü, Ama o arkadaşlarım bana hiç bişey takmayabilirler ben evlenince, durumu olmaz, durumu olsa üst üste gelmiştir sonra telafi eder ben takılmam, sizde takılmayın geçmiş olsun
0
Kronikkötümser
(09.12.21)
bence şu anda içinde bulunduğumuz ekonomik koşullarda bu tip bir eşdeğer geri dönüş beklemek yersiz.
o altınları alıp kenara koyan var, düğün masrafı ya da diğer borçlar için kullanan var.
kimsenin durumunu bilemeyiz.

durumu buna yetmiştir, hiçbir şey vermemektense en azından bir şey vermiş olmak istemiştir ama "kusura bakma, param yok" demek de istememiştir.
eğer tanıdığınız ve bu tip şeyleri bilerek yapacak biri olmadığını bildiğiniz biriyse "canı sağ olsun" deyip geçmeniz lazım, şaşırmanın anlamı yok.
yoksa yoktur yani, ne yapsın?
0
blatta hiberna
(09.12.21)
normalde bunlar gönülden gelen bir hediye olarak kabul edilmeli ancak bizim geleneklerimizde en az birebir olması gerekiyor diye bir genel kabul var. şu an gram altın yaklaşık 800 ama bir ay öncesini düşünürsek dolardaki artış olmasaydı 500-520 arasında olması gerekiyordu. dolayısıyla zarfın içine 250-300 arasında bir para koysa iyiymiş ama neden öyle yapmış nedenini bilemeyiz tabi.
0
jepa
(09.12.21)
(12)

Sirke ile kedi temizlenir mi

buffy de vampir sayılır
Eve bir yavru kedi alacağız da sokaktan, sirke veya limonla temizleyin diye onerenler var. Sirke ile temizlesek kendini yalamasina engel olsak nasıl olur
Eve bir yavru kedi alacağız da sokaktan, sirke veya limonla temizleyin diye onerenler var. Sirke ile temizlesek kendini yalamasina engel olsak nasıl olur
0
buffy de vampir sayılır
(09.12.21)
Yavrucağı eve almaya karar verdiğinizde veterinere götürün. Dış parazit kontrolü yapar, pire damlası uygular. Onun dışında temizlik için bir şey yapmanıza gerek yok.

İç parazit için de dışkıya test yapıyorlar. Onun için veterineriniz bilgilendirme yapacaktır.
0
pispinti
(09.12.21)
suyla seyreltmeniz lazım sirkeyi.
direkt sirkeyle silemezsiniz.
seçenek olarak kedi-köpek silmeye uygun ıslak mendiller ve/veya spreyler de var.
0
blatta hiberna
(09.12.21)
Hocam yaşadığım yerdeki veterinerlerin kendine hayrı yok net olarak. Allah'tan hala Ankara'daki veterinerime danisiyorum önemli konularda da bu yeni yavrucak için rahatsız etmeyim dedim veterineri
0
🌸buffy de vampir sayılır
(09.12.21)
hayır, sen kediyi neyle temizlersen temizle kedi üstündeki şeyi yalayarak temizler. o yüzden hayvanı sirke-limon komasına sokarsın. yapılacak olan şudur:
1. kediyi kafese kapat
2. en yakın veterinere gidip dış parazit aşısı yaptır (iç de yaptır, öneriyorum)
3. 150 lira civarı bir para tutacak bunlar
4. kediyi bir süre istersen duşakabine, banyoya falan kapat. o sırada kedi üzerindeki pireyi falan dökecek. dökülenler ölü olacak. bu iş bir 3-4 gün sürer. 1 hafta sonunda kediyi bebe şampuanı ile yıka, kurula.
5. sonra kedi kendini temizler zaten. bir daha üstü bok mok olmadığı sürece yıkamana gerek yok.

yapılması gereken budur. 4. adım ile ilgili: evde de dolanabilir o sürede. kediler eve girdikten sonra kendilerini baya bir temizliyor zaten. ama üstündeki pireler dökülmeden yıkamayacaksın.
0
prole
(09.12.21)
Kedi şu an en iyi ihtimalle 4 haftalık, gözleri hâlâ mavi oradan anladım, bu halde iç parazit hapı verilir mi ki
0
🌸buffy de vampir sayılır
(09.12.21)
cevap: 4 haftalıksa iç parazit vermez diye düşünüyorum. dış yapsın ama yıkamayın. çok küçükmüş. yıkarsanız üşütebilir. kendi kendini temizlenir o. büyüdükten sonra yıkarsınız.
0
prole
(09.12.21)
Evde altı aylık kedimiz de var, şimdilik karsilastirmadik ama dış parazit damlası yapıldıktan sonra ikisini tanıştırayım mi yoksa iç paraziti de mi bekleyeyim, iki hafta ayrı yerde tutmak da zor olur gerçi.
0
🌸buffy de vampir sayılır
(09.12.21)
4 haftalık kediye iç parazit aşısı da yapılmaz, dış parazit de.

evde kediniz varsa bir süre izole etmeniz lazım zaten her ihtimalde.
sadece parazit ve hastalık açısından değil, psikolojileri açısından da.
en azından 1-2 hafta ayrı tutun.

ankara'daki güvendiğiniz veterinere en erken ne zaman aşı yapılabileceğini sorun, ona göre hareket edin ama üç aydan önce yapılmasını onaylamayabilir.
diğerinin bir sonraki aşı zamanına denk getirir, ikisini aynı anda aşılatırsınız (iç-dış) bir sorun olmaz.

yavru kedi yetişkin gibi kendini temizlemeyi bilmez daha.
yani seyreltilmiş sirkeli suya batırılmış ve iyice sıkılmış bir bezle, havluyla vb. silebilirsiniz.
sakın o suyun içine sokmayın, yani direkt ıslatmayın.
sadece tüylerini silin.
onun dışında antibakteriyel ıslak mendiller falan da kullanabilirsiniz gerekirse.
bir süre sonra kendini temizlemeyi öğrenir, daha erken.

bu arada bu temizleme işlemini eve alırken yapın yeter.
istisnai bir durum olmadıkça düzenli olarak yapmanıza gerek yok.
0
blatta hiberna
(09.12.21)
eve yeni gelen kedinin diğer kediyle nasıl tanıştırılacağına dair videolar var. onlara bakın. bir anda tanıştıramazsınız.
0
prole
(09.12.21)
İkisi de çok iyi huylu o yüzden anlaştılar, birbirini kokladılar biraz da oynarken ben fazla temas olmasın diye ayırdım ikisini de farklı odalara koydum. Evdekinin iç dış parazitleri tam ona güvenerek tanıştırdim ama yanlış mı yaptım?

Eşit miktarda su ile sirkeyi karıştırdım, suyu daha fazla mi katsaydim seyreltirken?
0
🌸buffy de vampir sayılır
(09.12.21)
iyi yapmışsınız, bir şey olmaz, hayırlı uğurlu mutlu olsun
0
bir garip melek
(10.12.21)
suyu biraz daha koyun, üçe bir gibi olsun ölçüsü yani.
havluyu o suya batırıp, iyice sıkın.
yani kedi "ıslak" olmasın, silin sadece.
sonra kuru bir havluyla ya da kağıt havluyla kurulayabilirsiniz.

alıştılarsa sorun yok aslında.
bulaşıcı hastalık, parazit vb. açısından zaten iki hafta izole etmeniz de işe yaramaz.
ama siz ortamda değilken kavga falan etme ihtimallerine karşın izole edin yine de.
büyük olanın tırnaklarını kesin, küçüğün tırnaklarını henüz kesemezsiniz.
ama onun da tırnakları büyüğe zarar verebilir.
o açıdan siz ortamda değilken ayrı kalmaları daha iyi.

ufaklığı aşı yapılabilir hâle geldiği anda aşılatırsınız hemen.
0
blatta hiberna
(10.12.21)
(2)

Yaşlı kedi katarakt

SiyamkedisiZorro
Canım kedim 17 yaşında. Yazdan beridir sanki görmesinde sorun var gibi. Katarakttan şüpheleniyorum. Gözbebekleri hep büyük ve sanki hafif buzlanma var gibi. Bu yaştaki kedi katarakt ameliyatını kaldırabilir mi bilmiyorum. Nihayetinde evde yaşıyor, dışarı çıkmıyor. Bir ikilemle karşı karşıyayım. Haya
Canım kedim 17 yaşında. Yazdan beridir sanki görmesinde sorun var gibi. Katarakttan şüpheleniyorum. Gözbebekleri hep büyük ve sanki hafif buzlanma var gibi.
Bu yaştaki kedi katarakt ameliyatını kaldırabilir mi bilmiyorum. Nihayetinde evde yaşıyor, dışarı çıkmıyor. Bir ikilemle karşı karşıyayım. Hayat kalitesini artırmak için katarakt ameliyatı olmalı mı, yoksa bu riski (masada kalma riski) almamalı mıyım?
0
SiyamkedisiZorro
(08.12.21)
ben benimkine yaptırmadım.
gazla uyutma yapan açık devre sistemli veterinerlerde daha az risk var ama yine de demans falan da başlayabilir narkozdan sonra.

veterinerinize de danışın ama bence çok gerek yok.
kör olsa bile yaşam kalitesi ameliyat sonrasındaki ihtimal kadar düşmez.
kediler görmeden de çok iyi yaşayabiliyor.
bir süre ne hızda ilerlediğine bakın bence.
benimkinde 7-8 yıldır var, hâlâ görüyor.
çok hızlı ilerleyen bir şey değil yani.
0
blatta hiberna
(08.12.21)
yaptırmayın bence de. alt komşumuzun 22 yaşında kedisi var, gözleri aynı anlattığınız gibi sözde baya az görüyor. apartmanın içine, bahçeye salıyorlar ve kedi her türlü yolunu buluyor. koklayarak tanıyor ve bizimle üst katlara çıkıyor, evimize giriyor ortamı falan ezbere biliyor kafasına göre takılıyor.

nitekim kediniz de bu şekilde huzurla yaşayabilir, anestezi her daim çok riskli.
0
theseachange
(09.12.21)
(3)

sık sık hastalanan sokak kedisi

la mort heureuse
selamlar, sitemizde beslediğimiz kedilerden biri sık sık hastalanıyor. soğuk havalarda. geçen ay burnu akıyordu, öksürüyordu, halsizdi. sonrasında veterinere götürdüm antibiyotik tedavisiyle iyileşti. şimdi yine hafif öksürüyor, siteden biriyle konuştuğumda öğrendim ki çok ufakken evde bakılıyormuş
selamlar, sitemizde beslediğimiz kedilerden biri sık sık hastalanıyor. soğuk havalarda. geçen ay burnu akıyordu, öksürüyordu, halsizdi. sonrasında veterinere götürdüm antibiyotik tedavisiyle iyileşti. şimdi yine hafif öksürüyor, siteden biriyle konuştuğumda öğrendim ki çok ufakken evde bakılıyormuş sokağa terk edilmiş. kışları çok çabuk hastalanıyormuş o yüzden. bu arada apartmanın içine alıyoruz genelde, hep sıcak boruların üstünde yatıyor aslında :) böyle kışın hastalanan kedilere napıyorsunuz, napabiliriz?
0
la mort heureuse
(08.12.21)
kronik bronşit, gingivitis gibi bağışıklığını düşürecek kronik hastalıkları olabilir.
maddi olarak karşılayabilirseniz bir klinikten vetomune alın, düzenli olarak her gün verin.
60 kapsül, fiyatı 300-400 arası falan yanılmıyorsam.

eğer karşılayamazsanız eczaneden immunex kapsül alıp, bir süre ondan verin.
bir kapsülü üçe falan bölmeniz gerekir bu arada.
0
blatta hiberna
(08.12.21)
bizim sitede vardı benzer bir kedi. bir türlü iyileşmiyordu, veterinere götürdük kronik bronşit dedi. antibiyotik tedavisi ve bağışıklık güçlendiriciler ile tedavi oldu. siz de ara ara bağışıklık güçlendirici verebilirsiniz. immüneks +1
biz de sitedeki kedi için aylarca yuva aradık, sonunda sitenin güvenliği sahiplendi, bu süreçte veterinerde ve geçici yuvada kaldı. çok seveni vardı da kapılarını geçici ev olarak açtılar, sıcak eve girince hastalık falan kalmadı. siz de olmaz demeyin yuva arayın derim, işte evden atılmış falan kötü bir hikayesi de var, sahiplenen çıkabilir.
bizim hasta olup sahiplenilen kedi:
www.instagram.com
0
surprise
(08.12.21)
iyi, bol proteinli ve taurinli mama bünyesinin toplamasına çok yardımcı olur aslında. suyuna biraz aminosol katabilirsiniz bir süre.
0
snape i başından beri tanırım
(09.12.21)
(7)

hangi air fry ?

evimin paspasi
merhabalar herkese. eskiden bir tefal actifry kullanmıştım da şimdi şekilleri itibari ile yeni model ve markalar türemiş. haliyle fiyat/performans ürünü bakıyorum. geçen hafta baktığım schafer düğmeli iki taı fiyatına gelmiş. bir tane yazar da sözlükte xiaomi önerdi. xiaomi'ye baktım "ok google" ile
merhabalar herkese. eskiden bir tefal actifry kullanmıştım da şimdi şekilleri itibari ile yeni model ve markalar türemiş. haliyle fiyat/performans ürünü bakıyorum. geçen hafta baktığım schafer düğmeli iki taı fiyatına gelmiş. bir tane yazar da sözlükte xiaomi önerdi. xiaomi'ye baktım "ok google" ile çalışıyor. bir de sizlere sormak istedim. he unutmadan buz çözme özelliği de varmış xiaomi'de.

ben de bildim bileli sağlıklı yiyecekler pişiriyorum. bu zamlar ve yılbaşına girmeden alayım diyorum. her türlü yiyeceği pişiriyorum bu arada, yemek yapmayı severim. teşekkürler şimdiden.
0
evimin paspasi
(07.12.21)
tefal de kullandım ama kesinlikle philips diyorum.
0
blatta hiberna
(07.12.21)
philips airfryer +1
0
orpheus
(07.12.21)
Philips
0
cleric
(07.12.21)
ben de geçen sordum burada ve philips aldım, memnunum
0
passion rules the game
(07.12.21)
Şu an ben de tam bu ikilemdeyim.
Döndürerek pişirme/kızartma özelliğinden dolayı tefal actifry genius almayı düşünüyorum, hatta bugün yarın alacağım sanırım.
Airfry nedense fırın gibi geliyor bana.
0
artci sarsinti
(07.12.21)
evet acti'nin o özelliği güzeldi. Onu anneye verince ben de yenilere baktım. tefal harici döndüren yok eski modelinden yani. philips diyenler peki neden philips ?

bu model iyi değil midir?

www.tefal.com.tr
0
🌸evimin paspasi
(07.12.21)
döndürme mevzu eşit pişirmek için. ama yiyecekleri parçalayabilir, takılıyor ve temizlemesi zor.

airfryerdaki sepet çok daha pratik. altındaki boşluk ve yanlardaki kanallar nedeniyle sıcak hava yiyeceklerin etrafında eşit biçimde dolaşıyor. sadece pişirme esnasında 1-2 defa sepeti ileri-geri yaparak karıştırmak yeterli.

bir de tefaldeki yiyeceği plastik içinde 200+ derecede pişirmek bana güven vermiyor. bunun yerine tüm iç yapısı metal olan philipsi tercih ettim.
0
orpheus
(08.12.21)
(7)

kullandığınız not defteri/ajanda/planlayıcı

tempor
özellikle işte not almak ve planlama yapmak için a5 boyutunda bir not defteri/ajanda arıyorum.leuchtturm1917 ve moleskine harika markalar ama mevcut kurlarla oldukça pahalılar, tavsiyeniz var mı? mesela türkiye'den markalar?
özellikle işte not almak ve planlama yapmak için a5 boyutunda bir not defteri/ajanda arıyorum.

leuchtturm1917 ve moleskine harika markalar ama mevcut kurlarla oldukça pahalılar, tavsiyeniz var mı? mesela türkiye'den markalar?
0
tempor
(01.12.21)
Ben Gipta'nınkileri kullanıyordum ucuz ve işimi görüyordu çok süslü bir şey aramadığım için. Hepsiburada'dan alıyordum, ancak bu sene aynı mağazadan sipariş vermeme rağmen yanlış ürün gönderdiler. Ürünü seçerken de dikkat etmek gerekli sayfa boyutu vb.
0
dreamnesiac
(01.12.21)
www.mattnotebook.com

Moleskine kullandım yıllarca buna geçiş yaptım sayfa gramajları aynı değil ama memnun kaldım. Fiyatlar çok makul ilk kriter bu oldu ne yazık ki.
0
kullanıcıadımbuolsun
(01.12.21)
fabooks
0
gunbatimi
(01.12.21)
gıpta
meteksan
0
black holes in the sky
(01.12.21)
yaz biraz urunlerini gorsel olarak begeniyorum ben.
0
65 derece
(01.12.21)
2015 gibi Moleskine'den Ece'ye geçiş yaptım. Bunca yıl kazıklanmışım dedim.
Gıpta'dan da memnun kalmamıştım. Moleskine ve Gıpta'nın kağıtları çok ince, tükenmez ya da jel kalemle yazdıklarım bile arka sayfaya geçiyor.
Buyrun size Moleskine kalitesi: www.hizliresim.com
Birkaç senedir Ece almıyorum. Geçen sene şunlardan aldım: www.petunyashop.com Kağıdı eski Ece kalitesinden bir tık aşağıda ama memnunum.
Kağıt konusunda takıntılıysanız bir kitapçıda ya da kırtasiyede defterleri incelemeden almayın.
0
ganbatte
(01.12.21)
ajanda olarak chapters kullanıyorum.
defterlerinden de çok memnunum.
0
blatta hiberna
(01.12.21)
(6)

Kulüp

ashleybon
Çelebi'nin Matilda'ya kötü davranmasının nedeni nedir? Eskiden aşık olduğu için mi? Mümtaz'ı öldürdüğü için değil heralde.
Çelebi'nin Matilda'ya kötü davranmasının nedeni nedir? Eskiden aşık olduğu için mi? Mümtaz'ı öldürdüğü için değil heralde.
0
ashleybon
(30.11.21)
hem eskiden hem hala aşık olduğu için olabilir. bir de erişemediği, ulaşamadığı için gibi sebepler olabilir. seviyor ama elde edemiyor, öfke olarak yansıyor gibi mesela.
0
nimberjack
(30.11.21)
ya sanki bi sahnede çelebi matilda'ya bi mektup yazıyordu müömtaz konusunda uyarmak için. o yüzden aşık olduğunu düşünüyorum.
0
euteamo
(30.11.21)
bence hem yahudi oldugu hem de asik oldugu icin. yani dolayisiyla olmamasi gerektigi icin ofkeleniyor.

matilda'nin kupelerini birlikte oldugu kadina taktiriyor dikkat ettiyseniz.
0
yoggi
(30.11.21)
yasli yahudi bir tanidiginin yanina gitmisti o da, celebi icin babanin kasasini bosaltmisti gibi bisey demisti, olaylar var belli ki. hatirladigim kadariyla.
0
Ley
(30.11.21)
Spolier olabilir.

Çelebi Matilda'nın babasının şirketinde çaycı, kasadan ya da odadan bir şey mi ne çalınıyor, Çelebi suçlanıyor ve işten atılıyor (ceza alıyor mu hatırlamıyorum)

Ama aslında Çelebi, Matilda'nın üçkağıtcı manitası hakkında patrona bir uyarı mektubu yazıyor, bu mektubu odaya/kasaya filan bırakırken yakalanıyor herhalde hırsızlıkla suçlanıyor.

Dediği gibi de Mümtaz (kötü manita) patronun hayatını karartıyor, aslında Çelebi iyi biri galiba, hırsından sinirinden kötü davranıyor.

Gerçi çalışanların parasını filan tırtıklıyor, kadınlara zulm ediyor, demek ki eskiden iyiydi sonra kötü oldu.
0
John Bloor
(01.12.21)
çelebi matilda'ya hâlâ aşık.
zamanında onun ailesinin yanında çalışan, sadık olduğu hâlde haksızlığa uğramış biri olarak ve matilda'ya da hiçbir zaman ulaşamayarak yaralanmış.

yaptığı iyilik karşısında kötülük görünce de hırslanarak daha iyi bir konuma gelmeyi kafaya takmış ve bu yolda her şeyin mübah olduğunu düşünmüş.
içinde kötü biri olmasa da öyle birine dönüşmüş, kabuğunu kalınlaştırmış.
matilda'ya olan aşkı dışında devam eden bir zaafı ve kendince bir saygısı da var.
0
blatta hiberna
(01.12.21)
(12)

annem yoğun bakımda - korkuyorum

the thrill of the chase
ishal ve iştahsızlık vardı, birkaç gün hastanede genel bakım yapıldı, serum verildi. hatta daha iyi bir özel hastaneye nakledecektik bugün, daha iyi bakılsın toparlansın diye.her şey normalken sabah kalbi durmuş, masajla geri gelmiş. şu an yoğun bakımda hayati tehlikesi var, solunum yetmezliği, böb
ishal ve iştahsızlık vardı, birkaç gün hastanede genel bakım yapıldı, serum verildi. hatta daha iyi bir özel hastaneye nakledecektik bugün, daha iyi bakılsın toparlansın diye.

her şey normalken sabah kalbi durmuş, masajla geri gelmiş.
şu an yoğun bakımda hayati tehlikesi var, solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği.
yaşı 70. annem.

kaskatıyım. bizi eve yolladılar, haber bekleyin dediler. böyle bir tabloda yaşama dönme ihtimali var mı? ne olur dua edin, bir de böyle bir tabloda durumu düzelen örnekler varsa ne olur söyleyin.
0
the thrill of the chase
(29.11.21)
öncelikle gecmis olsun. umarim annenizin kendi toparlar ve taburcu olur.

3 sene once babam agir akciger enfeksiyonu yasarken pihti atti ve kalbi durdu. yaklasik 7 dakika falan kalp masaji ile geri dondurdum. sonra ambulans, hastane falan derken 2 ay tedavi oldu. normal hayatina devam ediyor.

yas: 80 +
0
helenart
(29.11.21)
Çok geçmiş olsun. Elbette var böyle bir ihtimal. Şu anda elinizden gelecek bir şey yok ve yapılması gerekenleri yapmışsınız. Acil şifalar diliyorum.
0
kisa
(29.11.21)
umudunuzu yitirmeyin ve doktorlara- hemşirelere güvenelim.toparlayacaktır.
dua mızı eksik etmeyelim teyzemize.
turp gibi çıkacaktır eski toprak.
0
jamswety
(29.11.21)
Şans annenize ve size gülmüş ki hastanede bu olay gerçekleşmiş, hemen müdahalede bulunulmuş. Bakın şu anda da tedavi altında.

Size tek düşen moralinizi yüksek tutmak. Bunun ilk kez annenizin başına gelmediğini ve etrafında ne yaptığını bilen insanların olduğunu aklınızdan çıkarmayın, bakın olumlu sonuçlanmış bir örnek burada size anlatmış kendi hikayesini. Bunlar somut olan elle tutulur olumlu örnekler.
0
akhenaten
(29.11.21)
çok geçmiş olsun.
umudunuzu yitirmeyin.
umarım bir an önce iyileşip sağlığına kavuşur.
0
blatta hiberna
(29.11.21)
çok geçmiş olsun.

tabii ki güzel ihtimaller de var.

acil şifalar diliyorum, umarım siz de en yakın zamanda güzel haberler alırsınız.
0
elma
(29.11.21)
çok geçmiş olsun, umarım en kısa zamanda rahatlatıcı haberlerini alırsınız anneciğinizin.

benzer tabloda yaşama dönme ihtimali tabi ki var. anneniz şu an zaten alabileceği en doğru tedaviyi alıyor ve yoğun bakımda yakından takip ediliyor. bir an önce iyileşerek yoğun bakımdan çıkmasını, sağlıklı günlere kavuşmasını dilerim.
0
evde liyakat kalmamis
(29.11.21)
Geçmiş olsun dualarımız sizlerle.
0
komando kani var bende
(29.11.21)
önce sakin ve sağlam kalın. geçmiş olsun.

annem bir kalp krizi, bir beyin kanaması, bir beyin ameliyatı atlattı. hepsinde de küçücük ihtimaller vardı ama düzeldi.

iyi olacağını düşünün. dualarımız sizinle.
0
la traviata
(29.11.21)
yüreğim yanıyor, böbrek yetmezliğinden dönüş var mı bilmiyorum. herkese teşekkür ederim
0
🌸the thrill of the chase
(29.11.21)
çok geçmiş olsun. endişenizi ve korkunuzu anlıyorum ama içinizi ferah tutun, doktorlara güvenin. inşallah en kısa zamanda anneciğinize sağ salim kavuşursunuz. dualarımız sizinle.
0
miranda
(29.11.21)
öncelikle geçmiş olsun. inşallah olumsuz ilerlemez.
her şey normal iken demişsiniz ama hastanede yoğun bakıma giren hast için kesinlikle normal olmayan şeyler vardır ve solunum durması kalp durması ihtimaline karşı hasta yoğun bakıma alınır. maalesef annenizde de kalp durması olmuş ve üzerine solunum yetmezliği ve böbrek yetymezliği gelişmiş. tahminim multiple organ yetmezliğine ilerleyebilir ve geri dönülmez yola girer. inşallah toparlar emin olun herke elinden geleni yapıyor yoğun bakımlarda. kendimizi her şeye hazırlamakta fayda var.
0
andlee
(29.11.21)
(14)

Kiralık Evde Vestiyar Dolabı Yıkıldı, Kim Öder?

laplace in hicbir sey bilmeyen oglu
Arkadaşlar merhaba,Yaklaşık 3 senedir bir dairede kiracı olarak oturuyorum. Bina da en fazla 3,5-4 yıllık yani sıfır olarak biz girdik diyebilirim. Geçtiğimiz gün holde bulunan mont, ayakkabı koyduğumuz dolap/ vestiyer komple yerinden çıkarak devrildi/yıkıldı (dolap direk olarak yere basmıyor, duvar
Arkadaşlar merhaba,
Yaklaşık 3 senedir bir dairede kiracı olarak oturuyorum. Bina da en fazla 3,5-4 yıllık yani sıfır olarak biz girdik diyebilirim.

Geçtiğimiz gün holde bulunan mont, ayakkabı koyduğumuz dolap/ vestiyer komple yerinden çıkarak devrildi/yıkıldı (dolap direk olarak yere basmıyor, duvara sanki raf gibi montelemişler, arkasında da hepi topu 5-6 tane dübel var, momenti taşısın diye yana da değil sadece arka duvara sabitlemişler). Geçtiğimiz aylarda bir komşunun daha başına gelmiş.

Evde 2 kişi yaşıyoruz, eşim ve ben. Yani çocuk yok, dolap da yarısı kadar doluydu diyebilirim. Öncelikle durumu emlakçıya (ev sahibi onunla ilk etapta muhattap olmamı istiyor) söyledim. Ev sahibi de nasıl verdiysem öyle isterim diyip ödemeyi karşılamayı reddetmiş. Yine konuşacağım ama bu dolap demirbaş ve kendi kendine yıkılıp devrildi. Demirbaş tadılatından ev sahibi sorumlu değil midir ? Altında ben ya da eşim de kalabilirdi. Bunun tadilatını ev sahibinin ödemesi (ya da benim ödeyip kiradan düşmem) gerekmez mi? Kanun bunun gibi demirbaşlarla alakalı ne diyor?

Belki ileri olacak ama ihmalden, başımıza bişey gelmesi ihtimali için dava açabileceğimi söylemek ileri gitmek mi olur ?

Şimdiden teşekkür ederim.
0
laplace in hicbir sey bilmeyen oglu
(29.11.21)
valla bu klasik ev sahibi yüzsüzlüğü. ben olsam bol bol fotoğraf çeker kanıt toplar ev sahibine sunardım sizin hatanız olmadığını sonra tepkisine göre düşünürdüm bir sonraki adımı.

gerekirse bilir kişi gibi usta çağıracaksın laflarını yazıp altına ad soyad dükkan ismi telefon yazdıracaksın, komşuların beyanlarını toplayacaksın falan. zor iş.

alternatifi çirkefliğe çirkelfikle karşılık verip direkt yaptırıp kiradan düşmek olur.
0
floydian
(29.11.21)
üç yıldır oturduğunuz evde emlakçıyla hâlâ muhatap olmanın anlamı yok.
sözleşme imzalandıktan sonra emlakçının işi biter.

bu tip durumlarda demirbaşa siz zarar vermiş sayılıyorsunuz maalesef.
muhtemelen kalitesiz bir işçilikten kaynaklanıyor ama üzerine fazla ağır bir şey koyup koymadığınızı da bilemez.
yani pek iddia edebileceğiniz bir şey yok gibi.
kullanıma bağlı hasar olunca demirbaş da olsa sizin karşılamanız lazım.

bir de bence her durumda emlakçıyı aradan çıkartın.
0
blatta hiberna
(29.11.21)
belli bir yıla kadar müteahhit sorumlu (o koyduysa)
ondan sonra ev sahibine geçer

bu durumda ev sahibi sorumlu
bir de kendisine izah edin yine olumsuz olursa olduğu kadarıyla duvara sabitleyin
0
bir soru sorcam
(29.11.21)
İki taraf da kendine göre haklı bu olayda. Bence de direkt olarak ev sahibiyle görüşün. Orta yol bulmaya çalışın. Tadilatı masrafını bölüşmek uygun bir çözüm olabilir.

Dava açma konusunu dile getirmek şu anda size bir şey kazandırmaz hatta eksi yazar. Ev sahibinizle sakin bir şekilde konuşup anlaşmanızı tavsiye ederim.
0
pispinti
(29.11.21)
Bir an önce mutfak dolaplarına ek bağlantı demirleri taktırın bir usta çağırıp, onlar da aynı şekilde yıkılabiliyor bazı sıfır binalarda Allah korusun.

Sizin durumda bu imalattan müteahhit sorumlu, dolaylı olarak da ev sahibiniz.
0
John Bloor
(29.11.21)
Arkadaşlar maalesef emlakçıyla muhatap olmamı isteyen ev sahibim. Maalesef kendisi pek bizimle muhatap olmak istemiyor (50 tane evi olup emlakçıya veren ev sahiplerinden değil, muhtemelen tek belki en fazla 2. evi bu da).

O yüzden rahat diyalog kuramıyorum, hukuki olarak da beni koruyacak birşey var mı merak ediyorum. Yapıcı olarak yarı yarıya ödeyelim gibi bir girişimi bile olacağını sanmam maalesef.
0
🌸laplace in hicbir sey bilmeyen oglu
(29.11.21)
kiracı "olağan kullanım"dan dolayı oluşan hasardan sorumlu değil aslında. O yanaşmıyorsa sen yaptırıp faturayı atıp kiradan düşsen o uğraşırsa uğraşır, ama dava mı açar o süreç nasıl olur bilmiyorum. Mahkeme büyük ihtimalle seni haklı bulur ama bu işin kanıtı da zor.

Yani sen dava açmak yerine yaptırıp kiradan düşsen artık onun sorunu olur o iş.

"nasıl verdiysem öyle isterim"
benim önceki evimde camdaki demir korkuluk düştü, gömülü klozetin iç takımı bozuldu hep ev sahibi karşıladı. Benim kullanımımdan kaynaklanan şeyler değildi çünkü. Ben bir şeyi bozsam ben yaptırırdım (ki oldu birkaç şey yaptırdım.)
0
nhk ni youkosu
(29.11.21)
bence burada ev sahibinin pek suçu yok. kendi eviniz olsa "ya şu dolap pek sağlam durmuyor ya da ayağı sallanıyor şunu bir tamir edeyim" derdiniz öyle değil mi? dolabı kontrol edip henüz kırılmadan emlakçıya haber verseydiniz sorun büyümeden ya onlar yaptırırdı ya da siz küçük bir meblağ ile yaptırırdınız. inşaat aşamasında hatalı kurulumdan dolayı ortaklaşa yapmayı teklif edebilirsiniz.
0
jepa
(29.11.21)
@jepa
Dediğiniz gibi ayağı sallanıyor, sağlam durmuyoru görsem haklısınız ama dolabın yanında çevresinde bile değilken bi anda aşağı inmesi durumu söz konusu.

Benim aşırı eşya yüklediğim bir durum da yok, hatalı imalat olduğunu düşünüyorum. Benim mantığım şunu söylüyor 3-4 yıllık binada bu dolap direk yıkılıyorsa hatalı olan müteahhittir. Müteahhitten evi alan da evsahibim. Benim mantığım bunu ev sahibinin karşılayıp müteahhitten almasını veya direkt müteahhitte yaptırmasının en mantıklısı olduğunu söylüyor.

Ama benim aşırı yükleyip yüklemediğimi de ispat etmem maalesef zor. Ama eski evlerimizdeki dolapların tamamı yere basıyor ve bu eski evlerde dolaplar çok dolu halde yıllarca durabiliyor. Burada yere basmayan bir dolap kullanılacaksa sağlam monte edilmesi gerekiyordu. Keşke öngörenilseydim kendim de ilave sabitlemesini kendim yapardım. :/
0
🌸laplace in hicbir sey bilmeyen oglu
(29.11.21)
Bu arada 3 senede eve ne çivi dahi çakmamış bir kiracıyım ilk evim ve kendi evim gibi de bakıyorum. Şuana kadar ev sahibine 1 TL dahi masraf yansıtmadım kiraların tamamını da 1 gün dahi geciktirmedim. Maalesef bu durum da gelip beni bulmuş durumda.
0
🌸laplace in hicbir sey bilmeyen oglu
(29.11.21)
tekrar geçmiş olsun..bu gibi durumlarda ilk aşamada karşılıklı iyi niyet göstererek yaklaşmak gerekiyor. gerçi sizin ev sahibi pek o kafada biri değilmiş galiba. siz dolabın hatalı kurulum yapıldığını hatta binada başkalarının başına da geldiğini bir ustaya rapor ettirerek ev sahibine söylemeyi deneyin. umarım sorunu halledersiniz.
0
jepa
(29.11.21)
Burda direk cana kasit var. Bilirkisi onerisi cok yerinde, olay mahaline gelip baksinlar. Binadaki diger kiracilari da orgutleyin, imza toplayin. Binayi yapan muteahhit, dolabin uretimini yapan firma, takan marangoz ve ev sahiplerini kapsayan bir "class action" baslatilabilir. Yuklu bir tazminat alinirsa ki alinmamasi icin su gelinen noktada bir neden yok, ev sahiplerinin eline uc bes kurus sikistirilip binanin komple kiracilarin eline gecmesi saglanmali ki bina huzura kavussun.
0
cooperr
(29.11.21)
Valla cidden parasında da değilim ama ev sahibinin "ben nasıl verdiysem öyle isterim" tarzı yaklaşımı asıl beni yoran. Bir de böyle insanları görünce gerçekten insan kendisini maalesef enayi gibi hissediyor. Umarım bir şekilde çözebilirim.
0
🌸laplace in hicbir sey bilmeyen oglu
(29.11.21)
@esther Hocam şehir Ankara. Yarın yine emlakçıyla konuşacağız olmadı ev sahibi ile görüşmeyi deneyeceğim. Maalesef bu muhabbetlerle uğraşmak çok can sıkıcı ama yapacak birşey yok.
0
🌸laplace in hicbir sey bilmeyen oglu
(29.11.21)
(10)

mart'ta doğacak bebek için oto koltuğunu şimdiden almalı mı?

gmzo
normalde ocak-şubat gibi alma niyetindeydik ama, malum döviz fırladı, ocak'ta çok artar mı fiyatlar? geçen haftaki artış henüz yansımadı gibi, takip ediyorum da. maxi-cosi'nin isofixli modellerinden alacağız.
normalde ocak-şubat gibi alma niyetindeydik ama, malum döviz fırladı, ocak'ta çok artar mı fiyatlar? geçen haftaki artış henüz yansımadı gibi, takip ediyorum da. maxi-cosi'nin isofixli modellerinden alacağız.
0
gmzo
(29.11.21)
Bence eşofman altını da şimdiden alın. Hatta okul kaydını da şimdiden peşinat öderek yaptırın, nasıl olsa fiyatı artacak.
0
bana kedicik derdi
(29.11.21)
alacağınız markadan, modelden eminseniz alın bence.
0
blatta hiberna
(29.11.21)
kesinlikle alın, hatta buharlı pişiricisini, hava nemlendiricisini, ihtiyacınız olacaksa kamerasını da alın.
0
entropik
(29.11.21)
ben ilaçları bile 3 er 4 er kutu alıyorum, yüzde 36 zam gelecekmiş.
0
killerbee
(29.11.21)
eger evde yer varsa kaliteli bebek bezlerini de boy boy almaya baslayabilirsiniz. zamanla bebek bezindeki artisa kendiniz bile sok olacaksiniz :)
0
duyulmasi gerektigi kadar
(29.11.21)
o fiyatlara alınmaz.
bence ikinci el satış sitelerine bakabilirsiniz.
letgo da oto koltuğu diye aratırsanız 100-TL ye bile bulabilirsiniz.
0
ankarakecisi
(29.11.21)
bence kesinlikle almalısınız. Hatta model bile önereyim.

Eğer bütçenize uygunsa Maxi-cosi axxisfix almanızı tavsiye ederim. 360 derece dönebiliyor.

Bebeklerde belli bir kilo ya da boya kadar geriye dönük gitmesi öneriliyor. kafaları daha ağır olduğundan kaza anında omurilik zedelenmesi riskinden dolayı.

Önerdiğim koltukta o şekilde o kilo ya da boya gelince öne dönük kullanıyorsunuz koltuğu. yaklaşık 4 aylıktan 4 yaşa kadar kullanılıyor. Aslında 61 cm'den 105 cm'e kadar. Her iki yana dönebildiğinden çocuğu arabaya indirip, bindirmekte çok kolay oluyor.

Biz hala kullanıyoruz. Yakında kullanamıycaz diye bir yenisini şimdiden aldım ben. dolar kurları daha tam olarak yansımadı gerçekten.
0
Dr_Stat
(29.11.21)
@duyulmasi gerektiği kadar, öneri için teşekkürler fakat ebek doğmadan bez stoklamak pek mantıklı değil benim anladığım, en kalitelisi, en pahalısı bile kimi bebeklere uyum sağlayamayabiliyor / alerji yapabiliyor ve marka değiştirmek zorunda kalıyorsunuz.

@ankarakecisi çok iyi tanıdığım, güvendiğim birisi olmadıkça oto koltuğunu ikinci el almam. güvenli değil, güvenlik ürününde ucuza kaçmanın anlamı yok.
0
🌸gmzo
(29.11.21)
evet şimdiden alın. ben geç aldım, mecbur zamlı aldım.

bebek bezi al diyeni sakın dinlemeyin, bezi siz değil bebeğiniz seçiyor.
0
trajikomix
(29.11.21)
alacağınız oto koltuğu ya da diğer ekipmanların / malzemelerin doların fırlamasından önceki fiyatlarını kontrol etmeden almayın. dolar fırladı hemen alalım derseniz, belki de zaten fırlamış fiyattan alacaksınız.

diğer marka modellere ve hatta mağazalara bakarsanız, belki daha fiyatı fırlamamış olanları bulabilirsiniz.
0
co2s2
(29.11.21)
(5)

Dolar ve Euro artınca markette hangi ürünler en çok artıyor ?

denizmaniaherif
sb
sb
0
denizmaniaherif
(23.11.21)
Temizlik malzemeleri
0
roe
(23.11.21)
Hepsi artar. Emtia dolarla fiyatlaniyor. Ne kadar ithal, az islenmis ve subvansiyonsuz ise o kadar direkt artar.
0
dunal
(23.11.21)
hammadesi ithal olan urunler en once zam gorur. temizlik malzemeleri aklima geliyor ilk olarak ama, bu icinde oldugumuz durum bir garip, o yuzden bugun satin aldigimiz herhangi bir seyi yarin daha pahaliya aliyoruz. dolar sadece bugun 1 tl fiyatlandi, boyle nereye gider bilmiyorum. alani ekonomi olanlar bizi duzluge cikaracak insallah.
0
exlibris
(23.11.21)
perrier, wasa falan gibi ithal ürünler.
0
blatta hiberna
(23.11.21)
ayçiçeği yağı ve şekerden sonra kahveye de kısıtlama gelmiş türk kahvesine.. abi aklım çıkacak bir yandan virüs bir yandan ekonomi.. ne bileyim ne pahalanacaksa gidip alalım diye düşündüm oturduğumuz yerden maaşımız azalıyor :/
0
🌸denizmaniaherif
(23.11.21)
(2)

ünlü çocuk doktoru?

deartheodosia
yanılmıyorsam muayenehanesi kadıköy’deydi. yahudi ya da ermeni bir doktordu, ismini bir türlü hatırlayamadım. yaşlı, tecrübeli bir doktor. ismini hatırlayan var mı?
yanılmıyorsam muayenehanesi kadıköy’deydi. yahudi ya da ermeni bir doktordu, ismini bir türlü hatırlayamadım. yaşlı, tecrübeli bir doktor. ismini hatırlayan var mı?
0
deartheodosia
(20.11.21)
jirayr mi?
iki yıl önce vefat etti o gerçi.
çocuk doktoru değil, iç hastalıkları uzmanıydı ama her türlü hastalık için çocuk, genç, yaşlı hastaya bakardı.
0
blatta hiberna
(20.11.21)
nesim de eskinazis. buldum; belki arayan olur dursun burada.
0
🌸deartheodosia
(02.12.21)
(2)

Mikrodalga fırın

pudra
Elimde bir mikrodalga fırın var. Çok çok eski ve hiç kullanılmamış. Kullanım klavuzu da yok ve kullanmak da istemiyorum. Satmak istesem düzgün çalışıp çalışmadığını da anlamadım. Ne yapayım ben bunu?
Elimde bir mikrodalga fırın var. Çok çok eski ve hiç kullanılmamış. Kullanım klavuzu da yok ve kullanmak da istemiyorum. Satmak istesem düzgün çalışıp çalışmadığını da anlamadım.
Ne yapayım ben bunu?
0
pudra
(19.11.21)
bence bu açıklamayla 100-200 lira gibi bir fiyata letgo'ya koyun.
0
blatta hiberna
(19.11.21)
fise tak, icine bir bardak soguk su koy, 30 saniye calistir. Eger su isiniyorsa calisiyordur. Cok cok eski oldugu icin calisiyorsa biraz para eder, calismiyorsa cop.
0
cooperr
(19.11.21)
(3)

Saçlarımı Kestirdim ama Eve Gelince Beğenmedim

sec guard
Modelinde biraz değişiklik yaptırmak istiyorum. Tekrar aynı berbere mi gitmem gerekiyor?Berber bu durumda tekrar para alıyor mu? :) Ve ben dün saçımı kestirdim ama beğenmedim demek ayıp olmaz mı?Teşekkürler.(cinsiyet: erkek)
Modelinde biraz değişiklik yaptırmak istiyorum. Tekrar aynı berbere mi gitmem gerekiyor?

Berber bu durumda tekrar para alıyor mu? :)

Ve ben dün saçımı kestirdim ama beğenmedim demek ayıp olmaz mı?

Teşekkürler.

(cinsiyet: erkek)
0
sec guard
(18.11.21)
Berberi bilmiyorum ama kesim tam içime sinmediyse ben kuaföre tekrar gidiyorum ücret de almıyor. Sonuçta beklediğin hizmet karşılanmıyorsa ayıp da olmaz bence.
0
jjimyl
(18.11.21)
Mahalle berberi ise bence sorun etmez.
0
Bruce
(18.11.21)
ayıp olmaz, işi bu zaten.

"şuralar hoşuma gitmedi, buraları böyle yapsak?" falan gibi ne istediğinizi anlatırsınız, ona göre düzeltir.

para alacağını sanmıyorum.
0
blatta hiberna
(18.11.21)
(9)

Kadınlar neden mücevhere düşkün?

asaf
Erkeklerin umrunda bile değil mesela. Altın, tektaş vs. den bahsediyorum. Bana hiç estetik gelmiyorlar. Özellikle beğenen erkek de hiç görmedim.
Erkeklerin umrunda bile değil mesela. Altın, tektaş vs. den bahsediyorum. Bana hiç estetik gelmiyorlar. Özellikle beğenen erkek de hiç görmedim.
0
asaf
(18.11.21)
Sektörel olarak buna yönlendiriliyorlar. Genel olarak beğeni algısını sektörler oluşturuyor. Güzellik sektörü, giyim sektörü, mücevher sektörü vs.

Bunun yanında geçmişten gelen bir yatırım aracı olması ile tercih ediliyor. Eskiden ve hatta bazı bölgelerde hala kadınlar “gelin” olarak başka bir haneye gidiyor. Ellerinde avuçlarında bir şey olmadan, kendilerini geçindirecek bir gelirleri olmadan. Bu kültürlerde ise gelinin altınlara sahip olması ve bu altınlarla herhangi boşanma, ölüm, acil durumlarda kendini daha güvende hissetmesini, düştüğü çukurdan çıkabilecek gibi hissetmesini sağlıyordu.

Bu tip davranışlar artık bilinç altımıza kazınmış durumda. Mesela ben maaşlı çalışanım. Eşimden daha fazla kazanıyorum. Ailem de paragöz insanlar değiller kesinlikle. Tüm düğün masrafları vs ortak bölüşüldü. Gelenek görenek diye saçma sapan işler yapılmadı vs. Ama büyük annemler büyük babamlar bana altın takıldığında içten içe kendimi garantiye aldığımı düşündüler. Oh iyi dediler.

Yani halkın hala yarısı bu kafadayken, sektör de buna yönlendiriliyorken, kadınlara mücevher ve altın sevgili pompalanıyorken bunlardan vazgeçmek halk için çok zor.

Bu parametreleri farkedip “tektaş ne ya” diyebilen kadın sayısı da bu nedenle oldukça az.
0
zimbirik
(18.11.21)
bence bu da bir genelleme. mesela küpe kolye alacaksam altın tercih ederim ama sebebi kararmasın, bana özel bi şey olsun vs. Başkalarının bana bunları alma zorunluluğu elbette yok, imitasyon da hediye gelse mutlu olurum. Ama erkekler sanıyo ki imitasyon alırsam karşımdaki kadın benim onu önemsemediğimi veya maddi durumumun yetersiz olduğunu düşünür- halbuki alakası olmaması lazım.

tektaş meselesine gelince evet "tektaşsız evlilik teklifi olmaz" gibi bi algı var. Bana biri tektaşla değil de beni ve zevkimi anladığını gösterecek başka bi şeyle gelse anlamı daha büyük olurdu. Bu arada çevremdekiler burun kıvırırdı tabi.

Yani herkes üstüne biçilmiş kuralları oynamaya çalıştığı için de biraz böyle bence.
yoksa her kadın aynı değil.
0
kulaktan dolma biber
(18.11.21)
Ben beğeniyorum, erkeğim. Şu saat baya güzel bence:

www.ablogtowatch.com

Kolye yüzük vs. takmıyorum ama güzel bi kolyeyi kadında görsem beğenirim.
0
plutongezegendegilmi
(18.11.21)
zimbirik +1, sosyal medya, reklamlar vs. bütün estetik algımızı sadece estetik de değil hayat ile ilgili algımızı değiştiriyor.

bununla birlikte kadınlar genellikle fark edilmek için bir şeyler yaparlar. parlak şeylerde fark edilmeyi arttır. tabii ki bunu ben mutlaka kalabalıkta fark edilmeliyim diye yapmazlar. bu bilinç altlarında bir yerlerde kodlanmıştır ve bu koda göre hareket ederler. her durumda ve her şartta bu kodlara uyulacak diye bir şeyde yoktur.

bir çok toplumda fark edilmek/beğenilmek için parlak renkli makyajlar yapılır (savaç boyası gibi) canlı renkli kıyafetler giyilir vs.

güzellik ve mücevherat sektörü işte bu kodlara oynar onları aktifleştirecek reklamlar yayınlar yapar ve genele yayılıp algı biçimini değiştirir.
0
selam
(18.11.21)
Standart bir türk kadınını düşün. Eğitimi yok, geliri yok, hayatı ailesine hizmet etmekle ve koca beklemekle geçmiş. Sosyal çevresi eş dost akraba ve komşulardan öte değil. Kendini farklılaştırabileceği, özel hissedebileceği tek bir şeyi yok. Ona sunulan tek şans, kocasının ona olan ilgisi. O ilgiyi de sadece kendisinin görmesi yetmiyor, çevresinin de görmesi lazım. Çevresi de bu ilgiyi sadece parayla ölçebiliyor. İşte o altın, pırlanta takıntısı o ilgi gösterme takıntısının getirdiği bir şey. Koluma 10 bin tl takıyorum, işte beni kocam bu kadar seviyor / işte ben o kadar zenginim tripleri sunuyor yani sistem sana.

Altına gümüşe karşı değilim en azından yatırımsal bir değeri var, ama değeri olmayan pırlanta gibi şeyler bana sadece kazıklanma manasına geliyor. Evlenirken de eşime tek taş almadım, hala da söyler keşke alsaydın diye. Onun yerine dünyayı önüne sererim de yine o aptalca rekabete girmem. Senin taşın şu gram, benimki böyle parlak şöyle büyük, gerçekten aşırı saçma.
0
roket adam
(18.11.21)
erkeğin mücevheri de arabası, saati vs.
0
orpheus
(18.11.21)
Abi cunku kadin? Binlerce yıldır boyleydi kadinlar. Kadın ile erkek arasinda biyolojik ve hormonal farklar var nihayetinde. Bu da duygularini tercihlerini yasam tarzlarini her seyini etkiliyor.
Her sey medya etkisi, kultur etkisi, sosyal konstrüksiyon falan da değil, nihayetinde kadin ile erkegi tabiat ayiriyor bazi noktalarda.

Medya internet zart zurt yokken hatta matbaa bile yokken kadinlar mucevhere düşkündü. Kadinlar neden duygusal ile ayni turden bir soru bu. Duygusallar çünkü onlar kadin.

Bu soyledigin gecersiz bir genelleme falan da değil, evet kadinlar mucevherr duskundur bu dunyanin her yerinde gecerli olan ve bilinen bir sey. Şahsen ben kendim de taki takmayi seven, kulagi bilekleri boynu takiyla dolasan bir erkegim ama benik boyle olmama genel olarak kadınların mucevhere düşkün olup erkeklerin umrunda olmadığı gerçeğini değiştirmiyor. Uc bes tane erkegim farkli davranması bu genellemeyi yalancı cikaramaz.
0
stavro
(18.11.21)
stavro +1

medya, sektör, televizyon görmemiş afrika kabilelerinde de kadınların kendilerine has makyajları ve takıları oluyor.
bazısı sadece süs için bazısı erkeklerin de kullanabildiği bir anlam ifade eden şeyler oluyor.
ama insanın kendini ve içinde bulunduğu topluluğun ya da konumunun ifadesinin yollarından biri bu aslında.

şu andaki sorun, tektaş falan gibi şeylerin özgünlükten uzak oluşu bence.
ben de kadın olarak tektaş falan hiç sevmem ama genel olarak takı severim mesela.
evlenirsem de ona göre bir alyansım ya da yüzüğüm olur, tek taşım olmaz.
0
blatta hiberna
(18.11.21)
Mücevher pahada ağır, yükte hafif bir eşya.

Kadınlar mücevhere düşkün demek biraz durumu basitleştiriyor aslında. Bu durumu biraz daha evrimsel boyutta incelemek gerek.

Geçmişte, kadınlar eve ekmek getiren ve aileyi doyuran erkekleri tercih ediyorlardı. kendileri çalışmadıkları için erkeğe bağımlıydılar. bu yüzden de kenara bir miktar para veya altın koymak onları erkeğin evi terketme olasılığına karşı biraz korurdu.

günümüzde, pırlanta veya mücevher beklentisi iki şeyi temsil ediyor:
1. erkeğin alım gücü
2. kadının finansal güvencesi

kadınlar "tektaş ne ya" demekten imtina ediyorlar çünkü alımgücü yüksek bir erkekle beraber olmak istiyorlar. paragözlük değil, kadınlık içgüdüsü.
0
my pink
(19.11.21)
(2)

arkada ses olmadan çalışamıyorum

ilgeru
evden, bilgisayar başında çalışıyorum. tek yaşıyorum. sessizce çalışsam hem daha çabuk öğrenebileceğim hem de daha çabuk iş ile ilgili şeyleri yapabileceğimi biliyorum ancak arkadan bir podcast, video, müzik dinlemeden asla ve asla çalışamıyorum. dolayısıyla iş uzuyor, gereksiz vakit kaybı yaratıyor
evden, bilgisayar başında çalışıyorum. tek yaşıyorum. sessizce çalışsam hem daha çabuk öğrenebileceğim hem de daha çabuk iş ile ilgili şeyleri yapabileceğimi biliyorum ancak arkadan bir podcast, video, müzik dinlemeden asla ve asla çalışamıyorum. dolayısıyla iş uzuyor, gereksiz vakit kaybı yaratıyor. şu algılanmasın, müzikle video ile daha konsantre çalışmıyorum aksine vakit kaybı olduğunu bilerek, bunun aptallığını kabullenerek çalışıyorum. bu durumdan inanılmaz rahatsızım. sessizce çalışmayı denediğimde istemsiz şekilde masadan kalkıyorum, terk edesim geliyor hemen :(

bunu yaşayıp atlatabilen veya tavsiyesi olan var mı?
0
ilgeru
(18.11.21)
15 dakikalık periyodlarla çalışmaya çalış, sonra zamanla peridodu arttır.
0
prole
(18.11.21)
bence ortasını bulmak için şu tip şeylere yönelebilirsiniz:

www.youtube.com

ben de sessizlikte çalışmaktan hoşlanmıyorum, benim konsantrasyonumu arttırıyor mesela.
0
blatta hiberna
(18.11.21)
(5)

Kaliteli ve Büyük Boy Valiz

pro9it9is9
Çok seyahat eden biri değilim. O yüzden bu konulara yabancıyım.Ancak şimdi başka bir şehirdeki bir odayı boşaltmak durumundayım. Özellikle kitap gibi ağır materyaller koyacağım.Sağlam, büyük boy valizleri nereden bulabilirim?Marka, site önerisi olan var mıdır?
Çok seyahat eden biri değilim. O yüzden bu konulara yabancıyım.
Ancak şimdi başka bir şehirdeki bir odayı boşaltmak durumundayım. Özellikle kitap gibi ağır materyaller koyacağım.
Sağlam, büyük boy valizleri nereden bulabilirim?
Marka, site önerisi olan var mıdır?
0
pro9it9is9
(16.11.21)
ben benetton kullanıyorum, çok memnunum.
samsonite falan alabiliyorsanız en iyilerinden biri odur tabii.

başka marka şimdi aklıma gelmedi ama ucuza kaçmanızı tavsiye etmem, özellikle ağır olduğunda bazılarının sapı elinizde kalabiliyor.
0
blatta hiberna
(16.11.21)
samsonite aman diyim, dünyanın parasını vererek aldık ilk seyahatimde tekeri kırıldı.
0
rentts
(16.11.21)
travelpack migrosun vardi kumas valizlerini seviyorum bence kullanabilirsiniz. cok agirsa catlama kirilma olmasin diye kumas oneririm. it de guzeldir ama bence cok sik ucaktankullanmayacaksaniz gerek yok.
0
ala09
(16.11.21)
ek olarak ççs oneririm yillardir kullaniyorum cok memnun kaldim benimki abs valiz kac kere kullandim sayisi yok 20-30kg bagaj veriyorum.
0
ala09
(16.11.21)
saglamligini bilmiyorum, dun aldim henuz kullanmadim, ancak waikikideki valizler hem saglam gorunuyor, hem ucuz, hem de hafif.

buyuk boy valizi 330 liraya mi ne aldim. bir bakin derim.
0
the end of time
(16.11.21)
(8)

Batı Avrupalı/ Amerikalılarla Çalışırken Sorun Yaşıyor musunuz?

dreamnesiac
Kastettiğim günlük iletişim sorunları daha çok. Genelleme yapmak istemesem de bazıları bizi genelliyor sanırım:) Yazı dilinde mesela gayet kibar yazdığım bir maile "In anywhere in the world, in whatever language.." gibi bir cevap aldım az önce. Ben şeyi soruyorum, işte İngilizce sayfadan Türkçe'ye v
Kastettiğim günlük iletişim sorunları daha çok.

Genelleme yapmak istemesem de bazıları bizi genelliyor sanırım:)
Yazı dilinde mesela gayet kibar yazdığım bir maile "In anywhere in the world, in whatever language.." gibi bir cevap aldım az önce. Ben şeyi soruyorum, işte İngilizce sayfadan Türkçe'ye ve Lehçe'ye link yok neden bunlar raporda görünmüş. İlk kez yazıştığım biri, anadili İngilizce olan biri için daha kibar yazabilirdi gibi geldi. Benim sorular would'lar could'lar Cem Yılmaz misali :)

Eskiden yüzyüze toplantıya gittiğimde de bazı Doğu Avrupa ülkeleri dışında nezaketen bile hiç dialoğa girmeyen insanlarla çalıştığımı hatırladım düşününce.

Yakın coğrafyadaki insanlarla bu tarz sorunları daha az yaşıyorum sanki.

Ne diyorsunuz?
Teşekkürler
0
dreamnesiac
(16.11.21)
Bati Avrupa'da yasiyorum, gün içinde asya, amerika, avrupa, orta doğu herkes ile görüşüyorum.

Bir sorun yaşamadım hiç. Çok da öyle would/could da kasilmiyor is dünyası yani. Aldığınız cevabı da tam anlamadım açıkçası.
0
logisticsmanager
(16.11.21)
Bati Avrupa'da calisiyorum. Gun icinde Dunyanin her yerindeki ofislerle iletisimim var. Bahsettiginiz sorun kulturel bir sorun degil bireysel.
0
cleric
(16.11.21)
"Yazı dilinde mesela gayet kibar yazdığım bir maile "In anywhere in the world, in whatever language.." gibi bir cevap aldım az önce. Ben şeyi soruyorum, işte İngilizce sayfadan Türkçe'ye ve Lehçe'ye link yok neden bunlar raporda görünmüş. İlk kez yazıştığım biri, anadili İngilizce olan biri için daha kibar yazabilirdi gibi geldi."

Bu kısımdan hiçbir şey anlamadım açıkçası, ama ben kendi adıma sorun yaşamadım. Bence gayet uyumlu insanlar. Çalışma sahasına göre farklılık gösterebilir belki, ben akademik bir alanda saha çalışmalarında birlikte çalıştım. Belki atıyorum finans sektörü farklıdır...
0
akhenaten
(16.11.21)
almanya'da cümleyi ingilizce kurup, hatirlayamadigimda almanca devam ediyorum. hatta bazen türkce objelerde kullandigim oluyor. daha haci sen ne diyorsun diyen cikmadi :)
0
helenart
(16.11.21)
bir ihtimal farkinda olmadancok damarina bastiginiz bir ifade kulandiniz, ondan ters bir cevap gwlmis olabilir, is hayati acisindan duzgun is yapan turk nadirdir, duzgun is yapmayan batili nadirdir, isahlaklari kesinlikle daha iyi bizimkiler sark kurnuazligi diye dusunerek goz gore suc isleyecekler neredeyse. fakat nadir de olsa tabi anlayissiz bir bireye denk gelmis olabilirsiniz, is yerinde inigilzicesi iyi olan birisi sizin sektor acisindan kesin hata bir ifade olup olmadiginiz kontrol etsin bence emailde
0
mavicorap
(16.11.21)
Cevaplar için teşekkürler. Uzun yıllardır İngilizce kullanarak çalışıyorum, bu nedenle direkt dil üzerinden olan cevaplar doğru gibi gelmedi.
En yakın cevap @mavicorap'ınki bence, Türklerin ve bulunduğumuz bölgelerin iş yapışıyla ilgili önyargılar sanırım.
0
🌸dreamnesiac
(16.11.21)
amerikalılarla çalışmayı çok eğlenceli ve kolay buluyorum.
çok rahat ve çözüm odaklılar.
işi halledebilmek için gerekirse fazladan efor sarf edebiliyorlar ve bunu yaparken de mutsuz olmuyorlar.
avrupalılar biraz daha zor olabiliyor ama ülkeye göre değişkenlik gösteriyor o da.

hiç böyle bir tepkiyle karşılaşmadım şimdiye kadar, size denk gelmiş bence.

sektör: medya / post prodüksiyon
0
blatta hiberna
(16.11.21)
(8)

Su akıtan termosifon

peki madem
Merhaba!Benim evde su termosifon ile ısınıyor, küçük bir borusu var oradan da artık su geliyor ve 5 litrelik bir turşu şişesine akıyor. O suyu balkon yıkamada, sifonda falan kullanıyorum. Normalde 1 haftada doluyordu ancak son birkaç aydır her gün dolacak şekilde su akıtmaya başladı. Neden böyle olu
Merhaba!

Benim evde su termosifon ile ısınıyor, küçük bir borusu var oradan da artık su geliyor ve 5 litrelik bir turşu şişesine akıyor. O suyu balkon yıkamada, sifonda falan kullanıyorum. Normalde 1 haftada doluyordu ancak son birkaç aydır her gün dolacak şekilde su akıtmaya başladı. Neden böyle oluyor, engellemenin bir yolu var mıdır?

Bakım için birini çağırın diyeceksiniz, onu geçen sene bu evde 1. yılım dolunca yapmıştım ama gelen tamirci 3 yıldır hiç bakım yapılmadığını şimdi açarsa lastik parçaların elinde kalacağını söyledi. Yani bakım yapılması mümkün değilmiş.

Termosifon patlayacak da bu önceki haberci olabilir mi diye gerildim biraz açıkçası.
0
peki madem
(11.11.21)
havaların serinlemesiyle birlikte sıcak su kullanımının artmasına bağlı olarak oradan akan su da artıyor.

en fazla içi kireçle kaplanıp ömrü dolabilir, neden patlayacak olsun onu anlayamadım.
patlaması için devre kesicinin bozulması ve suyun derecesinin durmadan yükselmesi gerekiyor.
aşırı ısınan suyun biriken buharından patlıyor yani.
eğer göstergeler ve ayarlar çalışıyorsa durup dururken patlamaz.

içeride su aşırı ısınıyor bile olsa, zaten o buharı su olarak atıyor dışarı.
suyu dışarı atma nedeni o yani.
patlaması için o buharı atamaması lazım.
0
blatta hiberna
(11.11.21)
Havanın soğuması aklıma geldi ama bu evde 3. senem ve ilk defa böyle akıtıyor o nedenle endişelendim. Termosifon patlaması hep aklımda olan bir korku, normalden farklı bir durum olunca arttı. Neyse, içimi biraz rahatlattınız, içinde birikmesindense atması daha iyi en azından.
0
🌸peki madem
(11.11.21)
Kireçlenmiştir. Duş başlığı bile kireçlenmiş olabilir. Sıcak su akışı azaldı mı? Evetse kombici çağırıp kirecini temizletin.
0
Wakatakakage
(11.11.21)
Bi fotoğrafını atar mısın bölgenin, belki basit bir fikir gelir aklımıza görünce.
0
John Bloor
(11.11.21)
dediğiniz nokta emniyet ventili. iç basınç çok artarsa oradan tahliye eder ama zamanla contası bozulduğu için kaçırmaya başlar. emniyet ventilini yenilerseniz sorun düzelir.
0
orpheus
(11.11.21)
o gelen suyun bağlı olduğu valfin adı safety valf.

duruma göre değişmekle beraber ortalama 3 bar basınca ulaşınca termosifon patlamasın diye suyu akıtır.

zamanla içindeki yay vazifesini kaybedebilir veya azar azar da olsa damlatma yaptığı zaman valf içinde kireç birikmesi olabilir, gözle görülmez ama böyle birşeye sebebiyet verir. safety valf değiştirirseniz çözülür. gerçi aynısını arkadaş yazmış ama üşdendim okumaya diye gözden kaçırmışım :)
0
killerbee
(11.11.21)
Cevaplar için çok teşekkürler. Servisi çağırmam gerekiyor sanırım. Umarım yine bunu açarsam elimde kalır, komple yenilenmesi gerekir demezler.
0
🌸peki madem
(11.11.21)
Aynı problemi burada aratan olur diye yazayım dedim. Servisi çağırdım dediler ki termosifonun su girişindeki basınç düşürücü bozulmuş ve bu nedenle emniyet ventili fazla akıtıyormuş. Biraz daha devam etseydi kazan delinirdi dediler. Basınç düşürücü ve emniyet ventilini değiştirdiler. Aynı problem varsa siz de baktırın mutlaka yoksa daha büyük bir probleme dönüşebilirmiş.

30/12/2021: 1 ay sonra tank akıtmaya başladı ve tank delindiği için termosifonu komple değiştirmek zorunda kaldım. Tabi aradaki astronomik fiyat artışı da bana girdi.
0
🌸peki madem
(24.11.21)
(4)

kedi'de sistit

delidir yakalayin
Merhaba Kedi severler,benim minik kızım sistit olmuş. veterinerin söylediğine göre dişi kedilerde pek görülen bir durum değilmiş. mama'yı değiştirip değiştirmediğimizi sordu. 2-3 ay önce değiştirmiştik dedik. kesinlikle ondandır dedi. "Purina Pro Plan Veterinary Diets UR Urinary St/Ox" diye bir mam
Merhaba Kedi severler,

benim minik kızım sistit olmuş. veterinerin söylediğine göre dişi kedilerde pek görülen bir durum değilmiş. mama'yı değiştirip değiştirmediğimizi sordu. 2-3 ay önce değiştirmiştik dedik. kesinlikle ondandır dedi. "Purina Pro Plan Veterinary Diets UR Urinary St/Ox" diye bir mama verdi, antibiyotik ve taşları çözen bir bitkisel ilaç verdi kullanıyoruz.

sorularım ;

- tam olarak ne zaman normale döner ? kum kabına gidip gidip 2-3 damla yapıp miyavlıyor, içim parçalanıyor.

- sadece mama bir etken mi ? yeni bir kedi sahiplendim, şuan alışma aşamasındalar. stres bu hastalık için bir etken mi ?

- bir daha olmaması için ne yapmak gerekiyor ? mama'da çok seçici. nd ve proplan yemiyor.

- başka tavsiyeleriniz var mı ?

Çok teşekkürler.
0
delidir yakalayin
(11.11.21)
geçmiş olsun.

dişi kedilerde sistit sık görülür.
pek görülmeyen bir durum olduğu söylenemez yani.
erkeklerdeki gibi öldürücü değildir, birkaç günde geçer.

stres çok etken olmaz, bu tamamen üşütmeyle ya da kristallerle ilgili bir hastalık.
bu süreçte su içmeyi azalttıysa su içmesini sağlayın.
arada bir şırıngyla (iğnesini çıkartıp tabii) ağzına su verin hatta.
ne kadar çok çiş yaparsa, o kadar iyi.

ilaçları kullanın, çok uzun sürmeyecektir iyileşmesi.

normalde de su alımını arttırmaya çalışın.
eğer yoksa su pınarı falan alın, daha çok su içiyorlar onlar olunca.
nd'nin farklı çeşitlerini denediniz mi?
denemediyseniz farklı aromalarını deneyin, elbet birini sever diye ümit ediyorum.
0
blatta hiberna
(11.11.21)
Rahat yapsın diye ağrı kesici vermişti veteriner.
0
boyalı kuş
(11.11.21)
geçmiş olsun.
kısır kedim senede bir oluyordu. geçen sene bir geceyi vette geçirdi, delirdim.

ph dengeleyici bir ilaç var. ampul gibi olan geçen sene 240tş idi. bir de devasa şırınga gibi bişi verdi buradaki vet. onlar iyi geliyor. fazla almalarında da sıkıntı yok.

stres biraz etkili benim görüşüm ama mama en önemlisi. çişini yaparken mümkün olduğunca yanında durmanızı tavsiye derim. bu çok iyi geliyor benimkine. siz de deneyin isterseniz.
0
janderzel zartanyan
(11.11.21)
Dün kedimi kaybettim.
Tosun gibi oğlumu 2 haftada kaybetmemle sonuçlanan süreç bu hastalıkla başladı.
Lütfen dikkatli olun.

Bizim yaşadığımız süreci anlatayım, belki size bir faydası olur.

- Kuma gidip çiş yapamadığını farkettim.
- Kliniğe gittim ve taş olduğu tespit edildi.
- Tedaviye ilaçlarla başlandı ancak işe yaramadı.
- Pipisine sonda taktılar ve 1 hafta boyunca sabah akşam klinikte sonda marifetiyle mesane temizlendi, içeri ilaçlar sıkıldı, tekrar boşaltıldı ve gerekli ilaçlar verildi.
- Kristaller oluşmaya devam etti ve kuma gittiğinde kedim artık ıkınıp bağırmaya başlamıştı.
- O gece acil olarak klinik bizim için açıldı, kedi anlık olarak rahatlatıldı ve ertesi gün ameliyat olmasına karar verildi.
- Ameliyat oldu, mesanenin içi temizlendi ve duvarları kazındı.
- Ameliyat sonrası sonda 3 gün takılı kaldı ve yine her gün ilaçlarla temizlendi mesane.
- Bu aşamaya gelindiğinde hayvanın kafasında 2 haftadır elizabeth takılıydı ve beslenmesini hekimlerin önerdiği üriner mamalarla yapmaya çalışıyordum.
- Kuma gidip damla damla ve kanlı da olsa idrarını yapabiliyordu.
- Hekimler idrarını yapabilmesine odaklandılar ancak bu arada iştahı kesildi ve yememeye başladı.
- Normalde ne verseniz yiyen hayvan, yaş mamalara bile burun kıvırdı.
- Sonrasında azıcık yediklerini de kusmaya başladı.
- Hekimler iştahsızlığının ve kusmasının sebebini mesanedeki yangıya bağladılar ve orayı tedavi etmeye odaklanmaya devam ettiler.
- Bu arada kedim 1,5 kilodan fazla kaybetti ve yememeye devam etti.
- Bütün kan ve böbrek değerleri verilen ilaçlar ile normale çekilmiş olmasına rağmen yemedi.
- Elle besledik, kustu. Damardan besin verildi kustu.
- 10 Kasım sabahı uyandığımda durumu iyice kötüleşmişti ve yine acil olarak kliniğe gittik.
- Vücut ısısı 32' lere düşmüştü ve bilinci kapanmak üzereydi ve maalesef tüm müdahalelere rağmen melek oldu.

Muhtemelen bu maddeler içinde kronolojik olarak atladıklarım vardır çünkü acele ile ve göz yaşları içinde yazıyorum bunları.

Damla damla da olsa yapabiliyorsa sorun değil. Benim tavsiyem iştahı ve yemek yemesiyle ilgili asla taviz vermeyin.

Hekimler ne derse desin, hayvan yemek yemeyi keserse ve azıcık yediğini bile kusmaya başlarsa önce bu durumu düzeltmeleri için zorlayın hekimleri.

Size ağrısı var, yangısı var, o yüzden yemiyor, o yüzden kusuyor diyeceklerdir. Evet bu doğru olabilir ama iş bu noktaya gelirse önce iştahının yerine gelmesi için gereken neyse onu yapmaları için zorlayın hekimleri.

Benim kedim, kuma gittiğinde işeyemeyip acıdan avaz avaz bağırdığı anlarda bile yemek yiyordu.

Ne zaman ki yemeyi kesti, ondan sonra toparlanamadı. Beyin kendini kapattı ve vazgeçti.

Çok geçmiş olsun.
0
blokberg
(11.11.21)
(19)

İnsanlara borç veriyor musunuz?

meraklitursucu
En son borç verdiğim kişi en geç 1 ay sonra oderim diyip, ödemesi gereken zamanda whatsapi kapatmış herhalde aramam diye düşündü :) sanırım bu kaçıştan sonra tövbe edeceğim. Siz ne yapıyorsunuz bu durumlarda?
En son borç verdiğim kişi en geç 1 ay sonra oderim diyip, ödemesi gereken zamanda whatsapi kapatmış herhalde aramam diye düşündü :) sanırım bu kaçıştan sonra tövbe edeceğim. Siz ne yapıyorsunuz bu durumlarda?
0
meraklitursucu
(11.11.21)
Önce imkan varsa borç isteyen kişiyi tanıyanlara sorarım.

Ama bir kaç kişi borcunu ödemedi diye tümüyle de vazgeçmem borç vermekten.
Veren kişi açısından ödenmediği zaman çok can yakmayacak derecede olmalı bu borç.
0
Erva
(11.11.21)
Yakınlarıma güvenilir iseler veririm. Yani parayı saçma sapan yerlere harcamadıklarını bildiğim, belki daha önce borç verdiğim ve geri aldığım, gerçekten ihtiyaçları olduğunu bildiğim aile üyeleri ve yakın arkadaşlarıma elimde var ise seve seve borç veririm. Ama mesela harcamalarından ve gerçekten ihtiyacı olup olmadığına emin olamadıklarıma, hele hele yüksek meblalar vermem.
0
gmzo
(11.11.21)
Hibe etmeyecegim kisiye borc vermem. Gerci cok nadir, genel olarak kimse borc istemiyor etrafimda.
0
hot potato
(11.11.21)
Sadece en yakınlarım borç isterse veriyorum. Bir kere borcunu ödemeyene bir daha borç vermem tabii. Şimdiye kadar geri vermeyen olmadı çok şükür.
0
alaimisema
(11.11.21)
kenarda naktim varsa ufak miktarlarda duzenli geliri olan ve gercekten odeyecegini bildigim insanlara veriyorum sadece onlar da max 2-3 kisi zaten onun disinda asla vermem.
0
bay b
(11.11.21)
o konu ile ilgili bir kere canım yandı. hani derler ya "bir musibet bin nasihattan iyidir" diye. ne alıyorum, ne veriyorum. isteyenlere de prensip olarak kimseye vermiyorum, kardeşime bile diyorum. yine de siz borç verecekseniz canınızın yanmayacağı gibi ve o para dönmeyecek gibi hesabınızı yapın.
0
delidir yakalayin
(11.11.21)
maalsef borçluı olan insna çok var bana . 3 kişi. ve almam zorlaşıyor her geçen gün.
0
ShadowOfMoon
(11.11.21)
Benden borç almak durumuna düşen biri oldukça yıkıktır, sırf bu yüzden vermem.
0
Bruce
(11.11.21)
yakınlarım dışında borç vermem. gerçi yakınlarıma da borç vermem. dışardan borç gibi görünerek verdiğim parayı gözden çıkarmışımdır, geri gelmesini beklemem, verdiğim an unuturum.
0
erenderk
(11.11.21)
istendiğinde genellikle veririm. vermediklerim de oluyor ama.

adamına göre bazen geri de isterim bazen istemem.

istemediklerimden kimisinin geri ödememesini sorun etmiyorum, kimisi ile de iletişimimi kesiyorum.

bi kaç sene evvel borcunu geçiştiren, hatırlamazdan gelen, iletişimden kaçan arkadaş için ortak arkadaşımızın bol olduğu bi sosyal medya platformunda isim vermeden durumu açıkladım. "x tarihinde x meblağında geri ödeme taahhütüyle benden borç alan arkadaşım. şu tarihte aradım, şunları şunları yaptım. beni görmezden geldin. 2 gün içinde konuyla ilgili bana ulaşmazsan buradan ismini afişe edeceğim" gibi bir yöntem denemiştim. aradı, 1 hafta süre istedi, 1 hafta içinde de geri ödedi.
0
barankovan
(11.11.21)
borç vermem
0
dafuq
(11.11.21)
hayır.

sanırım 2 sene önce benzer bir soruya duyuruda "hayatta sadece 2 kişiye borç veririm." demiştim. 2 kişiden biri de kazık attı. kimseye borç yok. sadece ana baba kardeş...
0
ya ben lan neyse
(11.11.21)
hayır vermiyorum. isteyen olursa kibarca reddediyorum. bizde niyeyse verilen borcu istemek ayıp görülüyor, borç alan da para istenince tripten tribe girip nalet olsun sana moduna geçiyor. bu durum çok canımı sıktığı için kendimi o duruma düşürmek istemiyorum. anneme veya kardeşlerime verdiklerimi de borç saymıyorum.
0
ozgur bir kusun hatirati
(11.11.21)
Hayır. Geçmişte kazık yedim. O gün bugündür vermem. Belki benden borç isteyecek adam çok iyi bir insandır, borcuna sadıktır ama insanlara güvenimi kaybettim.
0
komando kani var bende
(11.11.21)
anama kardeşime lazım olduğunda verdiklerimi saymıyorum, onlar hibe görür geri zaten isteyemem. bunların dışında 1-2 kişi haricinde kimseye asla borç vermem, verilen borcu geri istemek zorunda kalmak her iki taraf için de çok alçaltıcı bir şey çünkü bence. herkes borç aldığı parayı mümkün olan en kısa zamanda geri vermeyi önceliklendirmeli diye düşünürüm.
0
evde liyakat kalmamis
(11.11.21)
veriyorum.
ben sormadan geri veriyorlar, sorun yaşamıyorum.
0
blatta hiberna
(11.11.21)
aile hariç birkaç çok ama çok samimi olduğum insan dışında vermiyorum. istenildiğinde kredim var, borcum var, kenarda param yok diyip geçiştiriyorum.
0
ilgeru
(11.11.21)
Valla dusundum de uzun zamandir borc da almamisim borc da vermemisim. Daha onceden de sadece yakin arkadaslara falan borc vermistim, pek olumsuz tecrubem de olmadi.
0
j r r tolkien hayrani
(11.11.21)
çok verdim ve büyük oranda sıkıntısız geri aldım ama şerefsizin biri var ki 3 yılımı zehir etti haysiyetsiz herif. bu soru bahanesiyle kendisine tekrar nefretlerimi iletiyorum. hesap günü görüşmek üzere !

vereceğiniz kişiyi iyi seçmek lazım maalesef :/
0
kuul
(13.11.21)
(5)

oprah winfrey komedyen mi?

ya ben lan neyse
programında komiklikler falan var mı? kendisi jay leno gibi biri mi? ingilizcem yok.
programında komiklikler falan var mı? kendisi jay leno gibi biri mi? ingilizcem yok.
0
ya ben lan neyse
(10.11.21)
yeni programa başladıysa bilemem de, oprah winfrey show içinse hayır, sabah programı tarzı onunki.
yani bir ya da birkaç konukla, bir konuyu ya da bir olayı uzun uzun konuşuyor, sohbet ediyor falan.
talk show değil.
0
blatta hiberna
(10.11.21)
Esra Erol veya Esra Ceyhan'ın çok çok çok aşırı ünlü, güçlü, karizmatik, zengin halini düşünün. Neredeyse peygamber gibi tapan fanatikleri var bildiğim kadarıyla.
0
michael_knight
(10.11.21)
amerika'daki muadili: ellen degeneres
türkiye'deki muadili: seda sayan
0
einsteinin kedisi
(10.11.21)
kesinlikle komedyen degil. esra ceyhan kiyaslamasi tam.
0
hot potato
(10.11.21)
bizdeki sabah programlarına benzer programlar yapan, yaptıran bir kadın.
komedyen değil; ancak arada bir komedyenler çıkıyordur diye düşünüyorum programına.
0
pangea
(11.11.21)
(3)

Açık mama alıyor musunuz?

spackinq
ND'nin kedi mamasını alayım diyorum. Uyguna geliyor mu öyle? İstanbul'da güvendiğiniz bir yer var mı?
ND'nin kedi mamasını alayım diyorum. Uyguna geliyor mu öyle? İstanbul'da güvendiğiniz bir yer var mı?
0
spackinq
(10.11.21)
Kozyatağı'nda bi yer var. Ben sürekli oradan ProPlan alıyorum. Ulaşım sorun olmaz ise adresini vereyim.
0
himmet dayi
(10.11.21)
kullandığım mamanın açığı varken alıyordum.
şimdi kullandığım mama açık olarak satılmıyor, mecburen ambalajlı alıyorum.

altıntepe minibüs caddesi'nde altın petshop da gayet iyidir, senelerdir müşterisiyim.
0
blatta hiberna
(10.11.21)
nd alıyorum, paketi 65 lira. daha hesaplı değil; ama bi kerede 5-10 kilo alınca da tek kedinin onu bitirmesi çok uzun sürüyor ve mama bayatlıyor.
0
barankovan
(10.11.21)
(10)

Hamilelikte Balık Tavsiyesi

ismira007
Merhaba,Eşim hamile balık yemesi gerekiyor malum. Somon haricinde hangi balıklar yenilebilir? İnternetten bakıyorum bir sitenin zararlı dediğini öbürü faydalı demiş.
Merhaba,
Eşim hamile balık yemesi gerekiyor malum. Somon haricinde hangi balıklar yenilebilir? İnternetten bakıyorum bir sitenin zararlı dediğini öbürü faydalı demiş.
0
ismira007
(10.11.21)
dip balıkları suyun kirlilik seviyesine göre daha fazla zararlı madde içerebiliyorlar.

tamamen kişisel çıkarımımla yorum yapıyorum (yani bilimsel değil, yanılırsam şaşırmam); dipte yaşayan balıklardan uzak durun derim.
0
barankovan
(10.11.21)
taze ve yüzeye yakın olanları tüketsin.
örneğin somon ve ton balıkları denizlere kurulan havuzlar/kafeslerde üretiliyor.
pembe renkli markette satılan çoğu somon fümenin içinde renk verici boyar madde var.
mezgit gibi cıva yoğun dip balıklarından uzak dursun.

mevsiminde hamsi, palamut gibi balıklar daha iyi.
bir de mantıken küçük balık protein faydası ve biriken atık düşünüldüğünde sanki daha iyi gibi.
0
rewlack
(10.11.21)
mevsim balıkları +1
0
blatta hiberna
(10.11.21)
balığı kabuğuyla da yesin
0
bir soru sorcam
(10.11.21)
dip balıkları cıva birikiminden dolayı tavsiye edilmiyor ama, mesela haftada bir (konserve) ton balığı veya somon yemenin bir zararı olmadığını gördüm araştırmalarımda. yine de her hafta somon yemek yerine bir hafta somon, bir hafta hamsi, bir hafta palamut şeklinde gitmek mantıklı, hamileliğimin 20.haftasındayım, böyle yapıyorum.
0
gmzo
(10.11.21)
Elbette ki ortasu ve yüzeye yakın balıklar.
1.sırada Zargana , fosfor bakımından daha zengini yok bildiğim kadarı ile kızartması ağır gelebilir buğulama şeklinde tüketin, istediğiniz kadar tüketirsiniz. Uskumru,kolyos,hamsi,sardalya,

Lüfergiller'de olur ama denizde hareket eden her şeyi yediğinden pekte tavsiye olmaz eşinize.
0
synax
(10.11.21)
küçük balık yiyecek büyük balık yasak. ton balıgı yasak. midye türü şeyler yasak.
0
sizofren06
(10.11.21)
Sevmediği balığı dayatmayın, babam dayatmış annem bana hamileyken, hâlâ hamsi ve küçük balık yiyemiyor annem, tiksinmiş. Dayatmak iyi bir şey değildir, sevdiği balıkları yedirin derim.
0
muhayyer divan
(10.11.21)
Mezgit yememeli demişti Dr bize
0
primetime
(10.11.21)
hamsi, istavrit
0
nuisance
(10.11.21)
(16)

ebeveyn olmaktan mutlu olan ebeveyn gördünüz mü hiç?

erenderk
lafta değil, gerçekten mutlu olmaktan bahsediyorum. eylemlerinde ve sözlerinde o mutluluğu hissettirenlerden. ben hiç görmedim. varsa yoksa dert şikayet duyuyorum çevremdeki (ve bazen buradaki) ebeveynlerden. böyle deyince de "ama yok cidden çocuk başka bi şey. tabii ki çok seviyoruz." vs diyorlar.
lafta değil, gerçekten mutlu olmaktan bahsediyorum. eylemlerinde ve sözlerinde o mutluluğu hissettirenlerden.

ben hiç görmedim. varsa yoksa dert şikayet duyuyorum çevremdeki (ve bazen buradaki) ebeveynlerden. böyle deyince de "ama yok cidden çocuk başka bi şey. tabii ki çok seviyoruz." vs diyorlar. illa ki seviyorlardır da (ki zaten sanki başka şansları mı var? mecburen sevecek, sevmese ya da sevmiyorum dese ne değişecek ki, tabii ki "seviyorum, özünde süper bi şey" falan diyecek), iş sosyal hayata ve diyaloglarına yansımalara gelince ağızlarından bi tane olumlu laf duymuyorum çocuklarına ilişkin. çocuklardan kaynaklı yapmak zorunda oldukları işlerden bıkkın bi havayla bahsediyorlar hep. sanki gizli gizli "çocuğunuz olduğunu veya bu kararınızı hatırlamayacaksınız, çocuğunuz da acı çekmeyecek, çocuğunuz olmadan önceki hayatınıza geri dönmek ister misiniz?" bu soruyu sorsak hepsi evet dermiş gibi geliyor. evet demeseler bile bi düşünürler kesin.

acaba ebeveynlik çok kötü bi şey mi?
0
erenderk
(09.11.21)
Çok kötü bir şey değil ama çok zor bir şey.
(5.5 senelik anneyim)
İlk 3 sene sorsan çocuktan önceki hayatıma geri dönmek isterdim ama şu anda o kadar çok istemiyorum. Büyüdükçe olay zevkli olmaya başladı ama hala çok zor
0
sta
(09.11.21)
Annem. Annelerde değil de babalarda hep bir şikayet, nazlanma oluyor bence. Herkes baba olmasın.
0
Josephine.
(09.11.21)
Valla boyle surekli olarak mutlu ya da mutsuz olacaklar diye bir olay yok ki. Mutlulugu da yasamislardir, mutsuzlugu da. Mesela ben universiteye ilk yerlestigimde deli gibi sevinmistim cunku benim icin bir hedefti. Ama universite acildiginda ve sabahin korunde kalkmak zorunda kaldigimda surekli sovdum. Derslere calisirken mutsuz oldum ancak sabahlara kadar batak attigimda mutluydum. Ayni sekilde sinavlardan dusuk not aldigimda mutsuz oldum ancak iyi not aldigimda mutlu oldum.

Yani demem o ki ebeveynlik de bunun gibi bisey. Oyle dogrusal ve sabit bir cizgide ilerlemez olay. Mutlu olduklari zaman da olur mutsuz olduklari zaman da cunku zorlugu da var bisekilde sana getirecegi faydasi da var. Misal benimkiler su an mutlu ancak benim kucuklugumde yani surekli benle ugrasmak zorunda olduklari zaman diliminde bu kadar mutlu olduklarini da sanmiyorum. Bu da oldukca normal.
0
j r r tolkien hayrani
(09.11.21)
www.youtube.com


gördüm, üç dünya güzeli evlatları var. sanki "profesyonel" ebeveynler :) öyle mutlular yani ebeveyn olmaktan, insan yetiştirmekten. tüma aile hep musmutlu var olsunlar.

sorunuzun cevabı çok kültürel bişe bence. insanlar ayıp olmasın diye yani mecbur hissettiklerinden evleniyor veya meslek seçiyor veya çocuk yapıyor buralarda.

bir de dizi tavsiyesi: workin' moms
0
rewlack
(09.11.21)
Genç yaşta anne olan birilerinden çocuklarıyla birlikte olgunlaştıklarını ve iyi ki dediklerini duyuyorum sık sık. Tabii ki geceleri uykusuz kalmak, her yerin bebek boku ve kusmuğu olması, büyürken masrafların artıp o bok kokusuna bile hasret bırakması, ergenliğiydi falan derken ebeveyn şikayet edebilir. Ama anne baba birbirini seviyosa o zaman çocukla da mutluluk artıyodur gibi. Böyle sevgi pıtırcığı bi çift var tanıdığım, çocuğa baya “aşkımızın meyvesi” bakışı atıp birbirlerine sırıtıyolar.

Kısacası babayı bilmem de anne için sevgi fiks, şikayetler filan da öyle muhabbet konusu gibi.
0
kulaktan dolma biber
(09.11.21)
Kendi ailem ve akrabalarım çok mutlu. Çocukları olarak öyle müthiş insanlar değiliz belki ama hep karşılıklı sevgi ve saygı içinde büyüdük, böyle gidiyoruz.
0
hadi ya la
(09.11.21)
Kötü değil kesinlikle ama zor. Ve zor olanı daha da zorlaştıran bir kültürümüz var. İsteyerek çocuk sahibi oldum ama çocuk doğurmak için yaşamadım ve evlenmedim. Yani kişi istemiyorsa çocuksuz da olur. Çocuk olunca hayatın ona ait oluyor, onun müsade ettiği ölçüde diğer rollerini oynayabiliyorsun hayatta. Yani benim için böyle, çocuğuna güvenilir bir bakımveren bulup diğer rollerini de eksiksiz yerine getiren vardır mutlaka. Bir ebeveyne çocuğu belli yaşa gelene kadar ne yapıyorsun diye sorsalar alacakları cevap hep çocuk etrafında döner. Tabii ki yakınma da işin içine giriyor, çünkü çocuk büyütürken zorlanmayan yok.

Ama tüm bunların yanında saksıdaki çiçeğe su verip açtığını görmek bile mutlulukken bir canlının büyümesini, kendine ait bir kişiliğe sahip olmasını, öğrenmesini, konuşmasını, dünyaya karşı çektiği yabancılığı ve alışmasını görmek bir mucize gibi. Bazen eski hayatımı çok özlüyorum, hatta depresyonda olduğum için normal anne babalardan daha çok özlüyor bile olabilirim ama çocuksuz zamanlarıma dönmeyi istemem. Anne olmak elzem değil, ama imkan ve sorumluluk bilinci varsa yaşanmasını tavsiye edebileceğim bir hayat deneyimi.
0
curukturpkokusu
(10.11.21)
uyku düzenleri olsa çok zor değil. onlarla iletişim kurmak onları eğitmek öğretmek çok zevkli. ama geceleri uyanmasınlar ne olur :)
0
xrated
(10.11.21)
ben mutluyum. çok isteyerek anne oldum. büyüdükçe daha bir çok seviyorum. ama tek başıma bakıyorum ve çok zorlanıyorum. gece 7-8 kez uyanıyor (1.5 yaşında), tüm gün aşırı enerjik ve devamlı ilgi gerektiriyor ve kendime ait 5 dk bile bulamayabiliyorum gün içinde. büyüdükçe kolaylaşacak diye umut ediyorum.
0
deartheodosia
(10.11.21)
Ben asıl ana baba olup bundan mutsuz olduğunu kendine itiraf eden görmedim. Konya'nın bir köyünde yaşayan homoseksüel olan bir amcanın asla bunu kabul etmemesi gibi bişey bu, sadece kendi başına kaldığında zaman zaman aklına gelen ama bununla yüzleşmeyip "yok yaa olur mu öyle şey heteroyum tabii ki, yok ya olur mu öyle şey mutluyum evladım olduğu için tabii ki" demesi gibi bişey. Artık çocuk var ve mutsuz olmak bişeyi değiştirmiyor, haliyle mutlu kısımlara odaklanmak zorundasın. Çünkü çok büyük "günah/kabahat" ikisi de.
0
Bruce
(10.11.21)
ebeveynlik insanı geliştiren birşey. ben de anneliğimin ilk 2,5-3 yılında şikayet ediyordum herşeyden. şuursuzmuşum. attachment parenting ekolünden kitaplar okumaya başladıktan sonra çocuklarıma saygı duymaya başladım. zaten hep seviyordum ama bir tık boyut atladık, artık onlarla iletişim kurmak keyifli hale geldi. ne düşündüklerini öğrenmek için her fırsatı değerlendirmeye çalışıyorum, çocukları geçiştirmiyorum. bazen çileden çıktığım oluyor ama onlara büyük tepkiler vermemeye çalışıyorum. çünkü ben daha relax olunca sorunlar daha kolay çözülüyor, tekrar mutlu moda daha kolay geçiliyor. bunları zamanla kendim öğrendim, çünkü büyüdüğüm aile hiç böyle değildi.

şikayet bizim toplumda bir kültür haline gelmiş, insanlar birbirinden görüp muhabbete dahil olabilmek için şikayet ediyorlar bence. sorunlarıyla gerçekten baş edemedikleri için değil. okul kapısında beklerken ailelerin çocukları hakkında şikayetlerini dinlerken üzülüyorum gerçekten, ya bu çocukların hiç mi iyi özellikleri yok diyesim geliyor, ki bazı eleştirileri çocuklar da duyuyor. o ortamda susuyorum, aksi birşey söyleyip ukala veya aşırı kitabi (yapay) ebeveynlik yapan biri gibi anlaşılmamak için.. okul kapısıdaki muhabbete en basit örnek şu olabilir, diyelim ki çocuk o gün iyi birşey yapmış, öğretmen iltifat ediyor ve takdirini veliye söylüyor. velinin cevabı aman yok evde hiç öyle değildir bla bla şeklinde.. hiçbirşey yapamıyorsan teşekkür et geç yani.. neyse. ebeveynliğin öğrenilmesi gerektiğinin kendim biraz gecikmeyle farkına vardım, çabalıyorum, umarım herkes de farkına varır. insan hayatı çok kıymetli çünkü.
0
evanka
(10.11.21)
www.instagram.com

faydalı bilgi
0
bir soru sorcam
(10.11.21)
@evanka +1, şikayet kültür haline gelmiş. bunun yanı sıra, bunu bir markanın ekşi başlığına girip sadece olumsuz yorumsuz okumaya da benzetiyorum. insanlar olumsuzluklar üzerinden bağ kurup sosyalleşmeye meyilli. bir de hazır olmadan ezbere çocuk yapanlar var, kaynım ve eltim bebekleri olduğunda sürekli "ay gezin gezin, çocuk olduğunda hiçbir yere gidilmiyor" şeklinde konuşup, şikayet ediyorlardı. gezmeyi seven insanlar ama daha yaşadıkları yerin 3 saatlik araba mesafesinden çıkmadan çocuk yaptılar. bana bu şekilde sürekli şikayet edilmesi çok itici geliyor. iş yerindekilerin de kendilerine acındırıp işten kaytarmak için özellikle şikayet ettiklerini düşünüyorum :)

bunu çocuk bekleyen insanlara da çok yapıyorlar bu arada. "bol bol uyu birkaç ay sonra uyuyamayacaksın" gibi bir sürü laf. yani bunları düşünüp göze almadan çocuk yapmaya karar vermiyordur herhalde kimse? olgun insanların bu davranışın tam aksini gösteriyorlar mesela, olumlu deneyimlerinden bahsediyorlar hamilelik haberini aldıklarında.
0
gmzo
(10.11.21)
tam olarak Bruce +1

çevremde aşırı isteyerek falan çocuk yapan tanıdığım tek bir kişi var, o da mutlu.
gerçi mutluluk da göreceli, çocuktan başka bir hayatı yok.
ama onun dışında herkes "evliyiz, işte çocuk yapmak lazım" falan kafasıyla çocuk yaptığı, hatta "evlenme yaşı geldi" falan diye evlenmiş olmak için evlendiği için hepsi mutsuzluktan dökülüyor.
işin kötüsü, bu "hâli" evli olmanın normu olarak görüyorlar.

çoğunun hayat düzeni, ekonomik durumu falan da bozuldu, pek kaldıramadılar çocuğu.
mutlu olmamalarının getirdiği vicdan azabını da çocuğa sınır koymayarak, anlamsızca üstüne düşerek falan kapatmaya çalışıyorlar.

ebeveynlik kötü değil, sadece herkes ebeveyn olmaya hazır olmayabiliyor.
hayatın akışında öylesine değil, "istiyorum bunu artık" diye yapılacak bir şey.
en azından bu devirde artık öyle oldu.
0
blatta hiberna
(10.11.21)
gizli gizli degil, zamani geri dondurmek mumkun olsa evet son 6 seneyi geri alalim derim. hep diyorum. hatta sasirdim burada gorunce.

bu cocuguma en iyi anne olma cabami degistirmiyor. icimde bir canavar yok.
0
2oda1salon
(10.11.21)
çok gördüm.
annelliğin ne olduğunu bilsem anne olmak istemezdim diyeni de gördüm.
ama zamanı geri almak isterdim diyen az, yine de herşeye değer diyenin oranı daha çok.
hepsinin deneyimine sonsuz saygım var.
0
hopp
(12.11.21)
(2)

İstanbul Anadolu yakası kapalı yüzme havuzu önerisi

monicapp
Sb
Sb
0
monicapp
(09.11.21)
idealtepe aydınoğlu
0
blatta hiberna
(09.11.21)
Kısıklı Belediyesi
0
damba
(09.11.21)
(6)

Bir kişinin büyük firmalara karşı olduğu filmler

Filinta61
Ariyorum. Hani ciftcinin gübre fabrikalarina karsi dava surecleri gibi bir film var ya. Veya teflon olayi gibi.Aslinda bir film var ama adini bulamiyorum. Motor firmasi gibi bir seyle ugrasiyordu hatta holly motors filmini bu film saniyordum. Oyle hatirliyordum degilmis. Asil o filmi ariyorum. Gücsu
Ariyorum. Hani ciftcinin gübre fabrikalarina karsi dava surecleri gibi bir film var ya. Veya teflon olayi gibi.

Aslinda bir film var ama adini bulamiyorum. Motor firmasi gibi bir seyle ugrasiyordu hatta holly motors filmini bu film saniyordum. Oyle hatirliyordum degilmis. Asil o filmi ariyorum. Gücsuz kisilerin buyuk sirketlere karsi olan hakli davalarini konu eden filmler. Var mi aklinizda?
0
Filinta61
(04.11.21)
film değil de şu an baya netflix'de popüler dizi olan billion dollars code var. belki ilginizi çekebilir.
0
benim de soyleyeceklerim var
(04.11.21)
erin brockovich
dark waters
0
blatta hiberna
(04.11.21)
michael clayton
0
malheiros
(04.11.21)
www.imdb.com (biraz da işin eğlencesi olsun derseniz...)
0
dark-tower
(04.11.21)
Tam olarak Aradığınız filmi söylüyorum size,


Flash of genius

m.imdb.com
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(04.11.21)
The insider
0
oldtimer
(05.11.21)
(17)

Lenslerinizi ovalıyor musunuz? Ovalamalı mıyız?

kibritsuyu
Lens solüsyonlarından sadece opti free'nin üstünde "no rub - ovalama gerektirmez" yazıyor. Diğer hiçbir solüsyonda böyle bir ibare yok.Lens ovalamak diye bir şey çok eskilerde kaldığı için yazma gereği mi duymuyorlar, yoksa opti free dışındaki solüsyonları kullanıyorsak lensleri ovalamamız mı gereki
Lens solüsyonlarından sadece opti free'nin üstünde "no rub - ovalama gerektirmez" yazıyor. Diğer hiçbir solüsyonda böyle bir ibare yok.

Lens ovalamak diye bir şey çok eskilerde kaldığı için yazma gereği mi duymuyorlar, yoksa opti free dışındaki solüsyonları kullanıyorsak lensleri ovalamamız mı gerekiyor?

Ovalamak gerekiyorsa; gözden çıkarınca kutuya koymadan mı, takmadan önce kutudan alınca mı ovalamak lazım?
0
kibritsuyu
(04.11.21)
no rub yazısını görünce ben de aynı şeyi düşünmüştüm ama 36 yaşındayım, orta 2'den beri lens kullanıyorum.
hayatımda hiç lens ovalamadım.
0
blatta hiberna
(04.11.21)
Yeni lens solüsyonları buna gerek olmayacak şekilde üretiliyor.
0
filipis
(04.11.21)
yıllardır lens kullanıyorum ki renklisi, şeffafı alayını kullandım hepsi numaralıydı. en son geçen ay acuvue oasys transition mı ne ışığı kıran bir lensi var onu alayım dedim artık kış geliyor güneş çıksa da çok parlak değil, güneş gözlüğü kullanımına gerek kalmasın. verdiğim en yanlış karardı. nasıl oluyorsa gözüme kaçan toz, kirpik, makyaj kalıntısı ne varsa gözle lens arasına giriyor ve yapışıyor resmen lense. ışıkta da rengi koyulaştığı için sürekli gölgeli, en iyi ihtimalle blurlu görüyordum her yeri. ovalamadan da çıkmıyor öyle bir yapışmak. kutudaki 2 lensi ovalayayım derken yırtarak yalan ettim. sonra aldığım sitede yorum yaptım, neyse ki memnuniyet garantiliymiş kalanları gözümdekiler dahil istediler gönderdim. eski kullandığım normal lenslerden gönderecekler yerine. hayatımda ovalama gerektiren lensle ilk kez karşılaştım.
0
kakamelsokoban
(04.11.21)
Ben ovaliyorum açıkçası. Kutudan alıp ekstra solüsyon dökmeden doğrudan mi takıyorsunuz?
0
Notts
(04.11.21)
6 senedir lens kullaniyorum, lensi cikartirken ya da takarken ovaladigimi hic hatirlamam ama arada toz yapismis oluyor nasil oluyorsa o zaman bi solusyon dokup ovalamak gerekiyor. Bu dedigim senede 2-3 kez oluyor belki
0
matilda
(04.11.21)
toz görmediğim sürece lensin gözüme yapışan yerine elimi sürmüyorum. ellerimi sabunla yıkamadan zaten asla lens takmıyorum.
0
Hallegadola
(04.11.21)
15 yıldır kullanıyorum, bir kez lens ovalamışlığım yok.
0
erenderk
(04.11.21)
Ben kutudan cikardigimda biraz solusyon dokup ovaliyorum ama bu soruyu gorene kadar bu durumu hic sorgulamadigimi farkettim, 15 yil once ilk lensimi aldigimda, goz hastanesindeki hemsire nasil kullanacağımi anlatmisti, hala ayni stille kullanmaktayim, ilk zamanlarda lensi gözüme oturtmakta zorlaniyordum, bir sabah ise gitmeden yarim saat ugrastigimi hatirliyorum, neyse ki o konuda asama kaydetmisim:)
0
(04.11.21)
hiç ovalamadım şimdiye kadar.
0
roket adam
(04.11.21)
hiç ovalamadım. hem nasıl ovalanıyor ki, ovalamaya çalışınca parmağına yapışıyor:)
0
nothing in my way
(04.11.21)
Ilk kullanmaya basladigimda doktor solusyon ile avuc icimde 30 saniye ovalayip sonrasinda kutusuna koymam gerektigini soylemisti. 30 saniye olmasa da hep ovalayip koyuyorum.
0
pike
(04.11.21)
10 yıldır lens kullanıyorum 1 kere ovalamadım.
0
sizofren06
(04.11.21)
Ben hep ovalarım.
0
old possum
(04.11.21)
boşuna mı uğraşmışız bunca sene :) 12 senedir lens kullanıyorum. çıkardıktan sonra ovalamam ama sabah kutudan çıkardıktan sonra lenslerin her iki yüzünü de biraz solüsyon döküp ovalar öyle takarım.
0
bluedad
(04.11.21)
vay be ovalamadan oluyor muymuş o :') öğrenecek şeyler bitmiyor bu hayatta gerçekten.

ben lensi gözüme takmadan önce avucuma koyar biraz da lens solüsyonu döküp orta parmağımla ovalarım. akşamsa direkt çıkarıp kutuya koyuyorum.
0
olutaklidi
(04.11.21)
duyuruyu ikiye böldüm asdasfklja.

daha da ilgincini söyleyeyim mi size? üzerinde "no rub - ovalama gerektirmez" yazmayan solüsyonlardan birinin (hangisi olduğunu hatırlamıyorum) kutusundan çıkan prospektüs gibi kullanma talimatında nasıl kullanılması gerektiği yazıyor. orada da "avucunuza koyun, dairesel değil, ileri geri, sağ sol hareketlerle ovalayın" diye solüsyonu nasıl kullanmamız gerektiğini belirtiyor.

ben de 15 yıldan fazla zamandır lens kullanıyordum. uzun süre ovalamadan kullandım. ama kutudan çıkan prospektüs gibi şeyi okuduğumdan beri ben de çıkarınca değil ama takmadan önce ovalıyorum.

ama dedim 15 yıl önce ovalamazdım, solüsyonda "no rub" yazardı, teknoloji gelişeceğine geri mi gidiyor, niye ovalıyorum? yoksa teknoloji o kadar gelişti ki lens ovalamak diye bir şey tarihe karıştığı için "no rub" yazma gereği mi duymuyorlar artık.

hadi buyur şimdi iyice karıştı :)
0
🌸kibritsuyu
(04.11.21)
drive.google.com

yeni aldığım lens solüsyonunun kullanma talimatı. üstelik de kendisi, eskiden üzerinde "no rub" yazan opti-free express. üzerinde de "no rub" yazmıyor.
0
🌸kibritsuyu
(11.11.21)
(5)

ankara - kırkkonaklar

blatta hiberna
merhabalar,ankara kırkkonaklar bademlidere mahallesi, şemsettin günaltay caddesi civarını nasıl bilirsiniz?birkaç tane beğendiğim ev var ama bir tanıdığım konum olarak doğukent caddesi civarının iyi olduğunu söyledi.fakat doğukent caddesi, birlik mahallesi tarafı falan da bana biraz kötü göründü açı
merhabalar,

ankara kırkkonaklar bademlidere mahallesi, şemsettin günaltay caddesi civarını nasıl bilirsiniz?
birkaç tane beğendiğim ev var ama bir tanıdığım konum olarak doğukent caddesi civarının iyi olduğunu söyledi.
fakat doğukent caddesi, birlik mahallesi tarafı falan da bana biraz kötü göründü açıkçası.
yani e5 tarafı gibi, sanki muhit olarak kalitesi biraz daha düşük gibi görünüyor ama fotoğraflardan konuşuyorum elbette.

çünkü baktığım zaman haritada gördüğüm, bademlidere tarafının gop'a yürüyüş mesafesinde olduğu. (260. sokak civarı için konuşuyorum)
beğendiğim evler de oralardan çıktığı için böyle bir yorum alınca kararsız kaldım.
sizin değerlendirmeniz nedir?
oralarda yaşayan birileri yorum yaparsa sevinirim.
arabası olmayan ve yalnız yaşayan kadın için soruyorum.

teşekkürler!
0
blatta hiberna
(03.11.21)
Arkadaşınız haklı, Doğukent caddesi civarı daha iyi.

Orada asıl güzel ortam Uğur Mumcu caddesi civarları. Oraya ne kadar yakın olursanız o kadar iyi. Otobüsler falan da genelde oradan geçiyor diye biliyorum. Tunalı / Ayrancı taraflarına da yürüyerek gitmek mümkün. Sizin sorduğunuz mahalle Mamak taraflarına doğru gittikçe bozuyor, tam tersi yönde (yani güneye ve batıya doğru) ilerledikçe güzelleşiyor.

Sizin yerinizde olsam o taraflara kadar gelmişken Uğur Mumcu caddesinin öbür tarafından (kuzey batısı yani, baktığınızda Atakule'yi ya da Sheraton'ı görebileceğiniz) bir yerler bakardım. Fiyat olarak arada uçurum olduğunu da zannetmiyorum.

O civarlara çok fazla elçilik falan olduğu için genel olarak güvenli, her yerde polis var.
0
plutongezegendegilmi
(03.11.21)
@plutongezegendegilmi:

benim söylediğim bölgeden köroğlu yürüyerek 2-3 dakika.
uğur mumcu caddesine de acayip yakın zaten dolayısıyla.
ama doğukent caddesi tamamen aşağıda ve o bölgeden bağımsız kalıyor.
nasıl daha iyi olabildiğini anlayamıyorum.
ki zaten bir kilometre bile yok arada, yani çok yakın yerler aslında.
sanırım ben harita yorumlamada sorun yaşıyorum, kendimden şüphe etmeye başladım :)

uğur mumcu caddesi dediğiniz zaten büyük esat'ta yanlış bilmiyorsam.
ben de asıl oraları istiyorum ama maalesef kiralık ev sıkıntısı çok fazla.
gop, tunalı, esat, kavaklıdere, her yere bakıyorum ama doğru düzgün ev yok.
olanlar da çok köhne ve küçük.
0
🌸blatta hiberna
(03.11.21)
@blatta, demek ki mahallenin yukarı tarafını söylüyormuşsunuz, oralar iyi. Mamak tarafı kötü.

Doğukent Uğur Mumcu'ya daha uzak ama kendi halinde güzel bi semt. Yani ortam Uğur Mumcu kadar canlı değil ya da Tunalı'ya yürüyerek gidilmez falan ama yaşanır, o açıdan iyi. Sizin mahallenin öbür tarafı Akdere, sıkıntılı bi yer, ama tabi arada 2-3 kilometre var herhalde. Mahallenin neresinden bahsettiğinizi bilmediğim için emin olamadım, Köroğlu'na yakınsa süper.
0
plutongezegendegilmi
(03.11.21)
orası ankara'nın en ilginç yeri. gaziosmanpaşa ankara'nın en kalburüstü, elit semtlerinden biri. lakin iki adım atıyorsun, böyle cetvelle çizilmiş gibi sınırı geçince orası gecekondu mahallesi.

kırkkonaklar kaliteli bir semttir. birlik mahallesi de biraz eski olsa da orası da iyidir. ama hemen yan mahallesi, hatta çankaya ilçe sınırı olduğu için yan ilçesi mamak tarafı kötüdür.

senin tutmak istediğin evin ne tarafa yakın olduğu önemli.

doğukent bulvarı uzun bir cadde. çankaya, birlik mahallesi, sancak mahallesi, kırkkonaklar, hepsinin önünden geçiyor. ama kırkkonaklar'dan sonrası dediğim gibi mamak. kalite giderek düşüyor.

bir de 413 denen ankara'nın 500t'si gibi bir otobüs var, taa altınpark'ın oradan birlik mahallesi'ne kadar dolaşıyor, oraların toplu ulaşımı da fena değildir.
0
kibritsuyu
(03.11.21)
Kırkkonaklar mahallesi, birlik mahallesi nasıl bir yer? 2025 yılı itibari ile yaşabilecek bir yer değil. uzak durulması gereken bir yer. Evler çok eski, tesisatları sürekli koku yapıyor. Buranın namını duymuş ev sahipleri evlerini çok pahalıya satılığa koyuyorlar ama o evleri yıllarca alan çıkmıyor. değerinin yarısına bile satamıyorlar şu an. Kira durumu ise çok daha vahim. hiç açıp baktınız mı bilmiyorum. Asgari ücretin 2 katına yakın kira istiyorlar. Buraya denetlemenin gelmesi gerekiyor.
Yollar bozuk, çöpler toplanmıyor, sıfır arabamızın alt takımları bile bozuldu 2 kere hem de. Memur olarak geleceklere tavsiye etmiyorum. aldığınız maaş 60 verdiğiniz kira 40 olur, üzerine de dışarı çıktığınızda köpekler başınıza bela olur.
Tabii bu dediklerim doğukent caddesinin sağ ve sol sokaklarında çok oluyor. örneğin 450 caddeye bağlı çoğu çünkü sokakta bu durum var. emlak lobisine kanmayın. bize tanıdık emlakçı oradan zor olur demişti adamı dinlemedik.
şu an kapı pencere açtığımızda doğukentin o iğrenç araba, kamyon sesinden kafamız şişiyor, uyuyamıyoruz bile.
İnsan kalitesi Ankara standardında düşük. Yarısı mamaktan geliyor, yarısı buraya mecbur edilmiş memur.
0
serverbeyi
(09.08.25)
(2)

kedileri birbirine alıştırma

delidir yakalayin
Merhaba kedi severler,halihazırda bir adet 3 yaşında scottish fold bir evlada sahibim. hasta hali ile sokakta bulduğum öksüz bir yavru tekir'e de evin başka odasında bakıyorum. tekir'i yuvalandırmak istedim ama elimde kaldı. her yere ilan verdim arayan bile çıkmadı. sokağa da atacak halim yok. za
Merhaba kedi severler,

halihazırda bir adet 3 yaşında scottish fold bir evlada sahibim. hasta hali ile sokakta bulduğum öksüz bir yavru tekir'e de evin başka odasında bakıyorum.

tekir'i yuvalandırmak istedim ama elimde kaldı. her yere ilan verdim arayan bile çıkmadı. sokağa da atacak halim yok. zaten onu da çok sevdim. bu nedenle evin ikinci kedisi olacak. fakat benim kız biraz korkak. ikincisi daha önce yuvalandırdığım bir yavru eve geldiğinde yine ayrı odada bakmıştım arada o uyurken saldığımız zaman onun tırmalama tahtası ve oyuncaklarına gitmişti küçük kedi. bizimki de onun kokusu alıp kendi alanı belirlediği yerlere çişini kakasını yapmıştı.

şimdi biz bunları en az hasar ile nasıl tanıştırırız. böyle çiş - kaka problemi yaşayan oldu mu ? sakinleştirici falan diyenler oluyor deneyen var mı ?
0
delidir yakalayin
(03.11.21)
evlenirken bendeki 1 erkek ile eşimin 3 dişisini birleştirecektik.
bendeki erkek haşarı olsa da sevgi doludur; yaramazdır ama çok zorlanmadıkça kimseye öfkelenmez ya da saldırmaz.
eşiminkilerden biri korkaktı, biri de çok kendine dönüktü. diğeri ise şımarık ve enerjik.

ilk 4-5 gün evi ortadan ayıran kapıyı kapalı tuttuk. tuvalet ve yemekler her iki bölümde de vardı. o 4-5 günün ortasında bi ara kedilerin alanlarını da değiştirdik. birbirlerinin kokusuna alışsınlar diye.
kapıyı açma zamanı gelince biraz gergindik. tısslamalar olsa da herhangi bi kavga olmadı. zaman içinde de birbirlerini sevmeseler de birbirlerine alıştılar.

eşimin ilk kedisi kendine dönük olan, ikinci de korkak olan. onlar tanışırken; korkak ilk 2-3 gün dayak yemiş. sonrasında baya iyi arkadaş olmuşlar.
3. şımarık geldiğinde de bi sıkıntı yaşanmamış. sadece enerjik olmasından rahatsızlarmış.
ancak şunu da ekleyeyim; boşanma sonrası evler ayrıldıktan sonra eşimin kediler baya bayram etmiş. evde daha çok ortaya çıkmaya, oyunlar oynamaya başlamışlar. birlikteyken sorun çıkarmasalar da, erkek kedi varlığından belli ki hoşnut değillermiş. eski eşim, kedilerden sadece şımarık olanın, benimkini özlediğini söylüyor; ki o da en çok kavga edendi.

kediler birarada yaşayacaksa 3-5 günden sonra iyi kötü bi yolunu buluyorlar.
0
barankovan
(03.11.21)
çiş kaka sorunu olması normal, birden bire kendi alanında yabancı koku duyunca alanını işaretlemiştir "burada ben varım" diye.
sakinleştirici vermenize gerek yok.
kaç gün oldu bilmiyorum ama 15 gün falan ayrı odada tutun, onlar kokularına alışırlar bir şekilde zaman içinde.
arada bir kapıyı açıp birbirlerini gösterebilirsiniz, görünce kokunun nereden geldiğini algılaması daha kolay olur.

sonra kapıyı açtığınızda zaten akla kara belli olacak.
yavru kedi kendini kızınızın önünde sırt üstü yere atarsa "tamam, burası senin evin" demiş olur, sorun çıkmaz.
öyle yapmazsa biraz itiş kakış olabilir, ki kediler arasında bu oyun oynarken bile olur.

birbirlerine kaynaştırmak için oltalı oyuncaklarla oyun oynatma, yan yana iki ayrı çay tabağında yaş mama ziyafeti gibi şeyler yaparsınız sonrasında.

bunun dışında, ikinci bir kum kabı kullanmanızı tavsiye ederim, sorun çıkma ihtimalini düşürür.
bir de zaten normalde kum kabı sayısının kedi sayısı +1 olması lazım ama en azından iki tane olsun, rahat etsinler, strese girmesinler.

bu arada kediler iyi anlaşsın veya anlaşamasın, her zaman kavga çıkar.
yani arada bir patileşme, çizik burunlar, yaşaran gözler, hırıltılar falan normal.
şşt falan yaparak müdahale edin ama bırakın kavgalarını etsinler, onlar kendi aralarında düzen kurar bir şekilde.
bunlar iyi anlaşan kediler arasında bile oyun sırasında falan olabilen şeyler.
tırnaklarını düzenli keserseniz iyi olur.
0
blatta hiberna
(03.11.21)
(18)

Marketten eve sipariş verilince bahşiş veriyor musunuz?

freebird5406_2
Migros, carrefour, şok, file vs farketmez marketten toplu online alışveriş yaptığınızda eve ulaştıran görevliye bahşiş veriyor musunuz ?Sorum ben paket servise de bahşiş vermiyorum diyenler için değil de bahşiş olayını zaman zaman kullananlar için :)
Migros, carrefour, şok, file vs farketmez marketten toplu online alışveriş yaptığınızda eve ulaştıran görevliye bahşiş veriyor musunuz ?

Sorum ben paket servise de bahşiş vermiyorum diyenler için değil de bahşiş olayını zaman zaman kullananlar için :)
0
freebird5406_2
(03.11.21)
vermiyorum. yemek dışında market siparişine, su siparişine gelenlere bahşiş vermeye düşünce olarak pek yakın değilim. sürekli ve zaruri diye heralde.
0
erenderk
(03.11.21)
Kuryelere bahsis neredeyse hic vermem. Garsonlara da. Kirk yilda bir bahsis veren biri olarak vermiyorim diyebilirim cunku tek kullandigim migros hemen ve hep ufak miktar siparis veriyorum ve mesafe evime yuruyerek 5 dk(ayni cadde ustunde)

O yuzden vermiyorum :)
0
floydian
(03.11.21)
Hayatta hiç bahşiş vermedim sanırım.
0
mg3929
(03.11.21)
Baya büyük market alışverişi diyorsun sanırım, onu bilemedim şimdiye kadar vermedim fakat tam tersi gece veya yağmurlu havada falan acil lazım olan bir iki şeyi getir/banabi vb ile istediysem o zaman veriyorum.
0
nhk ni youkosu
(03.11.21)
Kargoculara dahi arada veriyorum, özellikle sonuçta aynı kargocu getiriyor evime genelde, bu da şu anda hep kapıma kadar getirmesini, evde olmadığımda hep arayıp nereye bırakayım diye sormasını sağlıyor gibi. Hep vermiyorum ama arada dediğim gibi.
0
atom karincanin torunu
(03.11.21)
Düşük maaşlı işlerde çalışan herkese bahşiş vermeye çalışırım. Kuryeye, pompacıya, çıraklara vs.
0
John Bloor
(03.11.21)
eski evimiz 5.kattaydı, asansör yoktu ve sokağa araba girmediği için aracı sokağın başına bırakıp apartmana biraz yürümeleri gerekiyordu, orada 3-5 lira veriyorduk. şimdi taşındık, araç sitenin içerisine kapıya kadar gelebiliyor, asansör var, o yüzden vermiyorum açıkçası. %40 gerçek enflasyon olan yerde %10 zam alıyoruz devlet memurları olarak, düşük maaşlıları düşünecek halimiz de kalmadı pek. olsa da paylaşsak keşke.
0
gmzo
(03.11.21)
Bahşiş konusunda tavrım nettir. "Maaş aldığı iş dışında ve ekstra bir ilgi alaka" olursa bahşiş veririm.

Gerçekten hızlı gelen bir sipariş, ekstra bir güler yüz, ağır bir siparişin içeri taşınmasında yardım gibi durumlarda veririm.
0
infernalcadre
(03.11.21)
Bahşiş veriyorum. Epey ağır taşıyorlar sağolsunlar.
0
fotrsapka
(03.11.21)
ben vermiyorum cimriyim biraz. ama eğer imkanınız varsa verilmeli bence.
0
sizofren06
(03.11.21)
Güleryüz gördüğüm yemek, su, market alışverişi getiren olsun benzin pompacısı olsun garson olsun hepsine imkanımca bahşiş veririm.
0
cilekli pasta
(03.11.21)
Vermiyorum verdikce bahsis sacmaligi normallesip artmaya basladi.

12 saat kargo bedava kovalayip 5 liraya urun aliyorsun sonra kargocu bahsis bekliyor. Ulan urun zaten senin bahsisin kadar.
Adam ciddi ciddi gelip bahsis istedi agziyla.

Su zaten asiri zamlandi ustune sucuya bahsis veriyorsun. 15 liralik su 17 lira oluyor.

Artik pompaci bile cam silip bahsis bekliyor.
Banka subesinde gise memuruna falan da verelim tam olsun.
0
divit
(03.11.21)
Ben şu an aklıma geldikçe bahşiş verdiğimi fark ettim. Birkaç haftadır hiçbir siparişimde bahşiş vermedim sanırım çünkü temassız teslimat isteyince aklıma bile gelmemiş. Aklıma geldikçe ve özellikle ağır bir şeyler istedikçe veririm bundan sonra da.
0
ms brownstone
(03.11.21)
Tabi ki, kargocular da dahil hiç kimseyi bahşişsiz çevirmem.
0
tcyx
(03.11.21)
restoranda barda vs bahsis veririm de kuryeye genelde bahsis vermiyorum.

kapiya birak git isaretlediklerim bile bazen birakmiyor sirf bahsis almak icin guler yuz vs yapiyor ama benim istedigim kapiya birakip gitmendi...
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(03.11.21)
yemek siparişlerinde falan nakit ödüyorsam bahşiş veririm.
getir'de, yemeksepeti'nde online bahşiş meselesi çıktığından beri oradan da veriyorum bazen.
ama market alışverişlerinde hiç vermedim.
genelde zaten torbaları apar topar bırakıp koşarak gidiyorlar.
hiç öyle bahşiş bekleme "boşluğu" olmadı, olmuyor.
0
blatta hiberna
(03.11.21)
herkese bahşiş veririm. hayatta es geçmem.

market, yemek getiren, çiçekçi, kargocu, garson, hatta internet teknik servisi.

bende önceden vermiyordum. patronum alıştırdı beni. sadece şunu söyleyeyim. para her kapıyı açar. olmaz, imkansız, zor şeyler ortadan kalkar. herkese tavsiye ederim.
0
delidir yakalayin
(03.11.21)
temel prensibim: hesabımda nakit varsa bahşiş var; param yoksa karttan borç ederek aldıysam bahşiş yok
0
photo85
(03.11.21)
(9)

Annem için dizi tavsiyesi

nerthus_
En son dönem dizisi Hatırla Sevgili'yi izleyip çok beğenmiş olan annem için sürükleyici "yerli ya da yabancı" dizi tavsiyeleriniz var mıdır?
En son dönem dizisi Hatırla Sevgili'yi izleyip çok beğenmiş olan annem için sürükleyici "yerli ya da yabancı" dizi tavsiyeleriniz var mıdır?
0
nerthus_
(02.11.21)
downton abbey
0
blatta hiberna
(02.11.21)
behzat ç tabi ki de
0
sizofren06
(02.11.21)
Benimki Fi’yi çok beğendi.
0
auroraaurora
(02.11.21)
Vatanım sensin, elveda Rumeli, Çemberimde Gül Oya

Peaky blinders
0
anon1m
(02.11.21)
donem dizisi olarak "ben onu cok sevdim" olabilir. reytingleri dusuk bir diziydi, hizli anlatima gecti erken final icin ama guzeldi ben de annem de begendik.
0
Kittie
(02.11.21)
beyaz gelincik :)
0
xrated
(02.11.21)
dönem dizisi seviyorsa çemberimde gül oya'yı da sever.
hafif drama sevdiğine göre ezel'i de sever.
0
ronartest
(02.11.21)
Bıçak sırtı na bayılacagına garanti verebilirim
0
deer hunter
(02.11.21)
Istanbullu Gelin
0
congratulationsyouwon
(05.11.21)
(18)

Evlilğe az kala evlenmek istememek

kisakaslicocuk
başta çok istiyordum şimdi içimden gelmiyor. aileler tanıştıktan sonra bunalmaya başladım. bir de görgüsüz davrandılar. bizimkiler de didiklediler. bir ömür birisile geçirme fikri gözümde büyüyor. istemiyorum dersem kız mahfolur hayatı kayar.
başta çok istiyordum şimdi içimden gelmiyor. aileler tanıştıktan sonra bunalmaya başladım. bir de görgüsüz davrandılar. bizimkiler de didiklediler. bir ömür birisile geçirme fikri gözümde büyüyor. istemiyorum dersem kız mahfolur hayatı kayar.
0
kisakaslicocuk
(02.11.21)
Bu durum erkekler için çok sık yaşanıyor. Ben arkadaş çevremde benzer durumları çok duyuyorum, çok muhabbeti geçiyor. Evlilik hazırlık sürecinde işler ciddileşip, aileler az biraz sürtüşüp, nişanlı çiftin arası bu süreçte hep böyle oluyor. Erkek tarafı sanki kendisi evlenmeyecekmiş gibi birde hiçbir işe karışmıyor.

En mantıklısı sevgilinizle tüm bu işlerden uzak bir iki gün geçirmek. Tüm bu koşturmacılardan kurtulup, dinlenirseniz iyi gelir. Kimse evlendikten sonra ne olacağını bilemiyor. Ama başlarda çok istediğinize, kızı düşündüğünüze göre onu çok seviyorsunuz.
0
GoodMorningTeacher
(02.11.21)
hevesinizin kırılması normal.

evlilik meseleleri ve aileler olmadan birlikte biraz yalnız zaman geçirin. +1
0
blatta hiberna
(02.11.21)
uzaklas +1

bir hafta bozcaada'ya kac dusun biraz..emin degilsen ve nisanli isen bir sure daha nisanlilik durumunu uzat.
0
cooperr
(02.11.21)
1) fiziksel olarak beğeniyor musun
2) konuşmaktan zevk alıyor musun
3) hayat görünüşünüz, huylarınız benzer mi
4) vicdan mı yapıyorsun
0
bir soru sorcam
(02.11.21)
"bir ömür birisile geçirme fikri gözümde büyüyor"

bu bile evlenmemek için geçerli bir sebep:)
0
nothing in my way
(02.11.21)
"istemiyorum dersem kız mahfolur hayatı kayar."
Böyle düşünerek devam edilirse ikiniz için de işkence olur o evlilik.
Erkeklerin kendilerini bu kadar önemseyip "ben olmazsam hayatı kayar" deyip hem kendini hem karşısındakini evliliğe mahkum etmesine deliriyorum gerçekten.
Kaymaz hayatı merak etmeyin üzülür belki ama atlatır korkmayın bu kadar. Kızın bir rahatsızlığı yoksa hayatına bir şekilde devam eder.

Sadece ailelerin devreye girmesinden kaynaklı bir durumsa bu evlenmeyi düşündüğün birinden böyle vazgeçmek de olmaz. Bunun ayrımını yapmanız gerekiyor.
Kolay gelsin.
0
mutekebbir
(02.11.21)
Evlenme
0
damladamla
(02.11.21)
belli ki zaten hiç sevmemişsiniz. seven insan sevdiğinden ayrılacağını düşününce sadece onun hayatı etkilenirmiş gibi konuşmaz. çocuk oyuncağı gibi evleneyim evlenmeyeyim de demez. evlenince sizin durumunuzdan etkilenip kızın üzülmeyeceğini düşünsem evlenin onunki kayacağına siz hayatınız kaysın derim de işte kıza yazık. ayrılın da kızın da mutlu olma şansı olsun.
0
erenderk
(02.11.21)
iyice düşünüp taşının derim. 4 gün tek başınıza sakin kalıp düşünün.ileride zira geri dönüşü çok daha zor.
0
drako
(02.11.21)
"istemiyorum dersem kız mahfolur hayatı kayar."

emin ol hayatı kaymaz. bir kaç ay sonra başkası ile evlenirse şaşırma.
0
dafuq
(02.11.21)
Evlenme tarihi yaklaştıkça erkeklerde sıkça görülen bir ruh hali seni de sarmış.

Çok da şey yapma.
0
Mirket
(02.11.21)
Daha once birlikte yasamak bence bir gecis sagliyor. Eger uygun olursa (ornegin kulturel, ekonomik vs.) bir sure birlikte yasayabilirsiniz.
0
elitist
(02.11.21)
Evlen ya nolcak sonra bir garsoniyer tutarsin bunaldin mi kacarsin
0
floydian
(02.11.21)
evleneceğin kişi ile uzun vadeli plan ve beklentiler konusunda anlaşabiliyorsan evlen. evlilik bir çeşit uzun vadeli iş sözleşmesi gibi bir şey çünkü. aile maile can sıkarsa bile dert etme derim. mühim olan karşı taraf ile asgari beklentilerde anlaşabilmek. değilse boş ver. ne kadar erken ayrılırsan o kadar iyi. senin hayatının kaymasındansa başkasının hayatı kaysın, boşver. kocaman bir ömrü geçimsiz eşe vermeye gerek yok.
0
my leave requests
(02.11.21)
tam tersi bu duygular ile evlenirseniz kızın hayatı ve bonus olarak izin hayatnız kayar nafaka vs. bence bir süre isteyin kendinizden ve nişanlınızdan. kendinizi dinleyin hala istemiyorsanız bunu açık yüreklilikle söyleyin. bakın evliliğin dinamikleri çok çok çok farklı ve ne yazık ki ailelerin etkisi bizim topraklarda fazlaca oluyor evliliğe. onun ailesi şimdiden irrite ettiyse size devamı gelecektir. ha malum kişi ile aranızda çok kuvvetli bir ten uyumu + arkadaşlık potansiyeli varsa ve ailelerin problemlerini çekirdek ailenize dahil etmeyeceğinize dair birbirinize söz veriyorsanız evlenin.
0
iwillsee
(02.11.21)
bu yazdığını karşındakine okut, konu kapansın.
0
lcha
(02.11.21)
kimsenin hayatı kaymaz öncelikle onu diyeyim.

evlilikten son anda kaçan da hep erkekler. kadınlar halbuki evliliğin tüm sorunlarını taşıyor. kadınların kaçması gerek normalde.

çok içli dışlı olmayın ailelerle. ben de aynı süreçten geçiyorum. ikiniz bir çift olun ve ailelere karşı bir olun. kulak tıkamayı öğrenin.

bir yere kaçın sevgilinizle baş başa.
0
Hallegadola
(02.11.21)
Hayatı kayma noktası muhtemelen mutaasıp ailelerde erkek tarafının bir şekilde allem kullem sözler verip kızla ilişkiye girmesi durumunda olur. Sadece ama sadece bu durum için "bir tarafına sahip çıkamayıp verdiğin sözler sebebiyle bir insanın hayatını karartmaya hakkın yok" diyeceğim. Diğer her türlü durumda insanlar yollarına devam ederler, hayatları filan da kaymaz.
Aileleri evlilik işlerinize mümkün olduğunca karıştırmayın.
0
SiyamkedisiZorro
(04.11.21)
(4)

odem attirici tavsiyesi

Kittie
kullandiginiz ve faydasini gordugunuz neler var?ozellikle regl doneminde kullanmak istiyorum.gunde 1 bardak su iciyorum en fazla :(o yuzden sunu yapiyorum yaninda da su kadar bardak su iciyorum diye yazar misiniz?
kullandiginiz ve faydasini gordugunuz neler var?
ozellikle regl doneminde kullanmak istiyorum.
gunde 1 bardak su iciyorum en fazla :(
o yuzden sunu yapiyorum yaninda da su kadar bardak su iciyorum diye yazar misiniz?
0
Kittie
(01.11.21)
yeşil çay.

ama normalde de günde en azından iki litre su içerseniz regl döneminde de o kadar ödem yapmazsınız.
yani ödemi suyla ve tuzu azaltmakla atabiliyorsunuz en iyi şekilde.
0
blatta hiberna
(01.11.21)
Ananas kabuğu ve kabuk tarçını kaynatıp kapattıktan sonra içine yeşil çay atın, bekleyip süzüp için. Diyet yaparken ve ara ara ödem için yapardım.
0
kulaktan dolma biber
(01.11.21)
Gunde 1 bardak su iciyorsaniz cildinizi ve bobreklerinizi yakinda elinize alirsiniz :(

Su su su.
Tuz azaltabilirsiniz
0
kuehles blondes
(02.11.21)
kesinlikle bol su içmek gerekiyor.

bir de taze zencefil ile çay yapıp içmek ödemin yarattığı ağrılara iyi geliyor bende, ödemi ne kadar atıyor emin değilim de.
0
gmzo
(02.11.21)
(6)

Tasiniyorum. Kitap ve kiyafetleri nasil kolilemeliyim?

disardayim
MerhabaOldukca fazla kitap dergim var. 20 tane dergi bile birlikte tasimasi oldukca zor. Ben kolileyecegim ama tasimacilar icin sorun olur mu?Kitap ve dergiler icin nasil bir yol izlemeliyim?..Cok fazla hassas kiyafetim var. ipek kumasli, hemen yipranabilecek tarzda. Onlar icin ne yapabilirim ;(Tasi
Merhaba

Oldukca fazla kitap dergim var. 20 tane dergi bile birlikte tasimasi oldukca zor. Ben kolileyecegim ama tasimacilar icin sorun olur mu?

Kitap ve dergiler icin nasil bir yol izlemeliyim?

..

Cok fazla hassas kiyafetim var. ipek kumasli, hemen yipranabilecek tarzda. Onlar icin ne yapabilirim ;(

Tasinma deneyimlerinizi paylasirsaniz cok sevinirim.
0
disardayim
(28.10.21)
Kolileyeceksin işte 10 tane de olsa 50 tane de olsa nakliyeci için sorun olmaz işini yapmış olacak; koli işini sağlam yap gereğinden fazla doldurma yeter kaldırınca alt tarafı pörtlemesin.
0
Zaman Tamircisi
(28.10.21)
Kıyafetleri mümkün olduğuna valizlere doldurmak,
Kendine ilk gece ve bir sonraki sabah için kıyafet, çamaşır, çorap vs. ayrı bir bavulda, yerini bildiğin bir yerde tutmak.
Kırışması sorun olmayacak kıyafetleri sağlam, büyük boy çöp poşetlerine doldurmak.

Taşınma için nasıl bir şirketle anlaştığınıza bağlı olarak değişir ama kitapları kolilemekle uğraşmanız gerekmez bence.
Sizin bir günde kolileyeceğiniz kitapları onlar 10 dakikada kolileyip kamyona götürüveriyor. Tabi biraz daha hoyrat davranıyorlar ama kitaplar kolay kolay zarar görmez herhalde.
0
michael_knight
(28.10.21)
kıyafetler için tavsiyem vakumlu hurç.
çok daha az yer kaplıyor ve taşınma sırasında kirlenme, yırtılma gibi şeyler de olmuyor.
vakumlu hurçları da normal hurçların içine 2şerli 3erli koyabilirsin mesela.

kitaplar için de küçük-orta boy koli lazım.
kitap kolisi büyük olursa çok ağır olur.
0
blatta hiberna
(28.10.21)
Yapabiliyorsan kitapları küçük kutulara koy. Ben en büyük boy kutulardan 3 koli yapmıştım, buzdolabına bana mısın demeyen adamlar kitap kolilerine sövmüştü.
0
eatpraylaw
(28.10.21)
En agir dergileri bile tika basa kolilesen tasimaciya viz gelir tiris gider. Koli yirtilmayacaksa saglamsa problem yok
0
floydian
(28.10.21)
kitaplar agir oluyor, makina yoksa tasimasi zor. ben baska bir oneri verecegim, degerli degersiz diye ayir, degersiz olanlari, saglam okul kitabi gibi olanlari lcw poseti gibi olan posetlere koy. zaten birsey olmuyor, tasimasi da daha pratik oluyor.

degerli olanlari kiyafetleri bir valize koy, kendin götür.
0
Coma
(28.10.21)
(12)

İstanbul trafiğindeki artışın nedeni nedir?

admiral
Mahalle aralarında bile trafik sıkışık. Özellikle son zamanlarda daha da arttı. Bunun nedeni ne olabilir?
Mahalle aralarında bile trafik sıkışık. Özellikle son zamanlarda daha da arttı. Bunun nedeni ne olabilir?
0
admiral
(27.10.21)
benim gördüğüm ve sinir krizi geçirdiğim sebeplerin başında herkesin şahsi aracını alıp kendini yollara vurması. her arabanın içini özellikle inceliyorum trafikteyken, her araba sadece 1 kişi var. toplu taşıma kullansalar incileri dökülecek sanırım. ekremin yerinde olsam iş çıkışı ve işe gidiş saatlerinde şahsi araç kullanmayı çok özel durumlar dışında yasaklarım. paşalar toplu taşıma kullanmayı öğrensin.
0
pelovann
(27.10.21)
insanlar covid nedeniyle toplu taşıma kullanmayı azalttı doğal olarak.
paşalıkla ilgili bir durum değil, gayet doğal yani.
taksi bulmanın zorlaşması da aynı sebebe dayanıyor bence.
0
blatta hiberna
(27.10.21)
blatta, istanbul trafiği covidle beraber ortaya çıkmadı malumunuz, ben genel bir yorum yaptım. paşalıkla ilgili bir durum maalesef ki.
0
pelovann
(27.10.21)
Okulların açıldığı ilk günden beri kriz geçiriyorum ben. Okul servisi zorunlu falan olsun, ne güzeldi trafik aylarca swh.
0
akhenaten
(27.10.21)
gelen araplar ile birlikte artan nüfus,
ekonomik sebeplerle yatırım amacıyla alınan araba sayısındaki artış,
covid nedeni ile toplu taşıma yerine özel araç tercihi

artıştaki sebepler bunlar
0
dafuq
(27.10.21)
pandemi nedeniyle özel araç kullanımı çok arttı.
0
co2s2
(27.10.21)
blatta hiberna +1
0
since1907
(27.10.21)
blatta + 1
0
dreamnesiac
(27.10.21)
istanbul nufusundaki artışın nedeni nedir sorusuyla aynı bu sorunun cevabı. 25 milyon vatandaş ufacık bi alana toplanmış ne olacağıdı demek lazım.
0
roket adam
(27.10.21)
Otomatik vitesin yayginlasmasi artirdi. Gecerken dikkat et hepsi otomatik.
Eskiden yetenek sebepli insanlarin yarisi eleniyordu trafige cikamiyorlardi.
Diger yarisi da debriyajdan yoruldugu icin cikmiyordu.

Ben manuel sahibiyken yokusli trafikli yerlere gitmek istemezdim, ise hayatta arabayla gitmezdim sol ayagim felc olurdu.
Simdi tuvalete bile arabayla gidiyorum.

Manuel arabayi da istanbul'da cok zor sattim, soran herkes manuel deyince kapatiyordu telefonu.
0
divit
(27.10.21)
Valla toplu tasimada multeciler gibi surunmemek icin ciddi para verdik arabaya, paşa olmasam da İstanbul halki belki bir nebze trafikten kurtulur diye kendimi toplu taşımada heba edecek kadar erdemli duyarlı ve kolektif düşünen biri değilim sahsen.

Of bu ne trafik yaa diyen insanlarin rahatini degil kendi rahatimi dusunmek tercihim. Trafiğe bayilmiyirim ama iki saat sogukta durakta arac bekleyip ondan sonra tikis tikis aracin icinde saga sola donemeden yolculuk yapmaktansa tikanmis trafikte arababin icinde oturarak muzigimi acip agir agir giderek işten eve gitmek daha mantikli geliyor. Yani buna pasalik mi denir bilmiyorum istanbul trafiği belki azalır diye toplu tasimada sürünmek istemiyoruz genel olarak, olay bu. Ahmet mehmet eve hizli gitsin diye ben neden rahatimi bozuyorum? Boyle bir kolektif düşünceyi kimseden bekleyemezsin.

Arabada da daima tek kisi oluyorum, ne yapayim konu komsuyu arabaya mi toplayayim trafikte kalabalik etmesinler diye? Arabayi zaten toplu tasima lanetinden kurtulmak icin aldik zamaninda, keriz miyiz o kadar mtv, sigorta, benzin, bakim masrafi odeyelim yoksa değil mi?

Trafik artisinin sebebi dedikleri gibi covidden sonra cogu kisinin sahsi aracini kullanmaya baslamasi. Bunun yanı sıra araba fiyatlari surekli arttigi için araba almaya normalde pek yanasmayan insanlar son iki yılda "simdi almazsak ileride asla alamayacagiz" mantigiyla arabaya saldirmak zorunda kaldilar ve cok daha fazla kisinin arabasi oldu.
0
stavro
(27.10.21)
Nufusun 10 milyon olduğu zaman var olan yollar ile, şu anki var olan yollar arasında çok büyük bir artış farkı yok.

Aklıma gelen büyük ilçeleri/semtleri şöyle bi hayal ettim;

Saymaya ve yazmaya başladım ki sildim sonra hepsini, neredeyse eski semt ve ilçelerin tamamının yollarında belki de 50 senedir hiç bir değişim ve genişleme yok.

Aksine yaya kaldırımı için daralmalar bile var, aslında iyi bir inceleme yaparsak belki de 1970-1980'lerden beri İstanbul'un ana arterlerinde hiç bir değişiklik olmadığını görebiliriz.

Sürekli artan araç nufusu, hiç artmayan yollar ile başka bir sonuç imkansız.
0
John Bloor
(28.10.21)
(41)

Türk olmaktan gurur duyuyor musunuz?

but that was just a dream
Evet/hayırNeden?Yaşınız?
Evet/hayır
Neden?
Yaşınız?
0
but that was just a dream
(27.10.21)
Hayır 21
0
owaki
(27.10.21)
evet, 28
0
wishmaythşngs
(27.10.21)
Hayır çünkü bir insanın kendisinin seçmediği milliyet, doğum yeri vs. şeylerle gurur duyabilmek bana göre dünyanın en saçma şeylerinden biri.
28 yaşındayım.
0
ms brownstone
(27.10.21)
Ms brownstone +1

Benim kendim cabalayip yaptığım ya da secimlerim sonrasında olan bir olay değil.
0
logisticsmanager
(27.10.21)
Yoo.
37.
0
kobuzchu kiz
(27.10.21)
Hayır, 32
0
matilda
(27.10.21)
hayır.
neden duyayım ki her ulus kendince özeldir.
33
0
sizofren06
(27.10.21)
Evet
Çünkü kimliğinin bir parçası ve kendimle barışık bir insanım. Kürt olsam Kürtlüğümle, Ermeni olsam ermeniliğimle gurur duyardım.
28
0
sckxyss
(27.10.21)
Hayır, 23.
0
izza
(27.10.21)
Evet,
sonuçta benim karakterimi, davranıslarımı sekillendiren birsey.
farklı milliyetten de olsam gurur duymama gibi bir düsüncem olmazdı, sadece önemsiz oldugunu düsünüyorsam gurur duymuyorum önemsiz vs. derdim, herseyi dört dörtlük bir millet oldugunu düsünmüyorum.
30
0
durgunfoton
(27.10.21)
evet, duyuyorum.

geçmişinden ve coğrafyasından dolayı (son 100 yıllık tarihten bahsetmiyorum bu arada)

36 yaşındayım/sanat tarihçisiyim
0
love and trust
(27.10.21)
Hayır.
Seçemediğimiz, random gelen şeyler için gurur duymak mantıklı değil de ondan.
24
0
candide
(27.10.21)
George Carlin'in bununla ilgili çok güzel bir konuşması vardı gösterisinin birinde. Linkini aşağıya bırakıyorum. 5:10'dan sonra başlıyor.

www.youtube.com

Cevaplarım;

- Hayır
- Tesadüflerle gurur duyulmaz, mutlu olunur. Mutluluğa değinmeyeceğim.
- 30
0
desdenova34
(27.10.21)
bazı arkadaşlar kişisel bir tarafı olmadığına değinmiş. ona ek bir de, kesinlik de yok. türk olmak. nedir türk olmak? öyle çat diye herkesin aynı şeyi söylediği bir tanımı yok ki. kimi diyecek 5000 yıldır var olan köklü blah blah, öbürü islamla harmanlayacak vs. aynı şey diğer milliyetler için de geçerli. ingiliz olmak. nedir ingiliz olmak? İngilizce konuşmak mı, anne babanın ingiliz olması mı, ingiltere'de doğmak veya yaşamak mı? hepsi mi? ya da kendini ingiliz hisseden herkes ingiliz mi? ne var yani bu türk olmanın içinde? tam da içini doldururken çok şey değiştiği için hayali topluluklar olmaktan öte gitmiyor ve övünecek veya gurur duyulacak bi şey kalmıyor bence. türklük deyince aklıma hep olumsuz şeyler geliyor mesela şu an benim. sorumsuzluk, din simsarlığı, ahlaksızlık vs geliyor valla, çünkü hep böyleleri bu tanımları kullanıyorlar işlerine göre. ama cumhuriyet kurulurken verilen bağımsızlık mücadelesini, kimseye boyun eğmemiş insanlar topluluğunu düşününce güzel bir his de doğuyor. zamana göre de çok değişiyor yani. kendimi böyle açıklama ihtiyacı duymadan evet gurur duyuyorum diyebileceğim çok nadir şey var. örneğin, ailem. onları da kendim seçmedim ama oldukları insan olmaları bile gurur veriyor bana. ne güzel, iyi kalpli, masum insanların çocuğuyum diyorum mesela. yani daha çok şanslı hissetmek gibi. aynı şeyi bu "milletin" üyeleri için söylemiyorum, söyleyemiyorum. neyse çok uzattım ama eğer içini kesin bir şekilde güzel şeylerle doldurabilseydik gurur duyuyorum diyebilirdim sanırım ailem gibi görebilseydim. yine de bu milliyetçilikten değil de ya ne güzel, akıllı, ahlaklı insanlarla bu hayatı/vatanı paylaşıyoruz diyebildiğim için olurdu. yine şanslı hissetmek gibi bir hisle işte. /28
0
erenderk
(27.10.21)
gurur duymak değil ama türk olmaktan memnunum. türk halkının yaptığı yanlış politik tercihlere, ülkenin geldiği duruma öfkelensem de türk olmayı seviyorum. milliyetçi biri de asla değilim.
0
epleindebisous
(27.10.21)
Hayır,31, çünkü herhangi bir milliyete sahip olmak seçim hakkına bağlı olmadığı için gurur duyulacak bir şey değildir.
0
mimetorg
(27.10.21)
31 yaşındayım. evet gurur duyuyorum, uzun ve ihtişamlı bir tarihin parçası olmak hoşuma gidiyor. yunan, iranlı, rus ya da çinli falan olsaydım da muhtemelen yine gurur duyardım.
0
roket adam
(27.10.21)
Hayır ama mesela Fransızların İngilizlerin milletleriyle gurur duymalarını anlayabiliyorum. Felsefeyi, yönetim biçimlerini, makineleşmeyi falan geliştirip dünyaya yön vermişler gurur duyabilirler biz şu an bir şey üreten konumda değiliz. 31
0
nhk ni youkosu
(27.10.21)
Evet. Çünkü atam yunan'ı denize dökmüş. Hehe

bu arada;

sckxyss +1

erenderk +1

29
0
ceketimi alip cikcam
(27.10.21)
bana göre doğuştan gelen şeyler için yani kendimizin seçme şansı olmayan şeyler için gurur duyulmaz. ancak şükür edilebilir.
0
gameofannen
(27.10.21)
Evet.

Türk milleti bağımsızlık için, vatan için canını çokça kez feda etmiş. Bu bana göre çok karakterli ve saygı duyulacak bir hareket. Bunu yapan başka milletleri de takdir ederim.

28 yaşındayım.
0
dissendium
(27.10.21)
Gencken buradaki pek coklari gibi secmedigim seyle gurur duyamam derdim. Fakat baska bir kulturle hasir nesir olunca gurur duyulabilecegini anladim. Yani ben yari Turk yari Zazayim, Turkiye'li olmaktan gurur duyuyorum tum cografyasiyla. Bu bos politik bir inanc degil. Aksine Turkiye insaninin kalitesini karsilastirma yaparak bulmakla alakali. En basta caliskan bir milletiz bu bile bir gurur kaynagi. Caliskanlik da illa super ekonomi ile issizlik, calisan profili ile alakali degil. Annenizin esinizin her kis basi 3-5 kilo salca, bir kac kavanoz tursu yapmaya calismasi, o gida saklama kulturu de giriyor bunun icine, temizlik kulturumuzde.

Evet, 40.
0
2oda1salon
(27.10.21)
Evet,
Yurtdisina gelmeden once boyle bir farkindaligim yoktu, hiçbir seyi olmayan milletler burnundan kil aldirmiyor ya da alman arkadaslarim ikinci dunya savasi ile ilgili birsey sorunca triplere giriyor sanki hakaret ediyormusum gibi. Oysa yunan, sirp arkadaslarimla konusabiliyorum.
Bazi arkadaslarimin kolyeleri var, mesela ulke haritasi degil de atiyorum, ege bolgesi seklinde italyanlarda gordum daha cok.
Bizim problemlerimiz var o ayri.
Milliyetle gurur duymak bos is ama boyle birsey var ve biz bu konuda ezilecek, gurur duymayacak bir millet degiliz.
32
0
spherical
(27.10.21)
Hayir zira bunun icin bir caba gostermedim. Gurur duyulacak bi olay degil

38
0
thesomberlain
(27.10.21)
hayır
25
0
kornisch
(27.10.21)
32.

evetle hayır arasında gidiyorum. başımızdaki islamistler olmasaydı iç rahatlığıyla evet diyebilirdim.
0
false pretension
(27.10.21)
gurur da duymuyorum mutlu da değilim buna karşılık yerinmiyorum ve mutsuz da değilim.

ms brownstone +1

28
0
rahip janick
(27.10.21)
Hayır,

Türk kısmını değiştir yine sonuç değişmez. olayın Türk olmakla ilgisi yok. Sadece milliyet gurur duyulacak bişey değil. Çünkü senin yaptığın bişey yok. Doğuyorsun ve doğduğun toplumun bir parçası oluyorsun. bitti. gurur duymalık durum nerede? yok. Farklı milletlerden insanların olduğu bir ortamda Türk olduğumu söylemekten utanır mıyım? utanmam. Çünkü utanılacak bir durumda yok.

38
0
draconas
(27.10.21)
Valla @brownstone u goruyor ve arttiriyorum. Secim imkanin olsa bile sacma. Mesela simdi sorsalar cogu kisi en zengin ya da refah seviyesi en yuksek ulkeleri secer, bu secimden sonra niye 'X ulkesindenim' diye gurur duyar ki insan? Hani isin kisisel ozellik olayini falan gectim direkt bisekilde hazira konmak oluyor bu. Yani atiyorum X ulkesi binlerce yil suren tarihi/kulturu sonucunda 'X gibi olma' tarzinda bir stereotipi kazanmissa sadece secim yaptin diye sen niye direkt gururlanasin ki? Senin o olaya bir katkin olmamis.

Kisaca basta dedigim gibi secim olsa bile sacma. Dolayisiyla cevabim hayir.
30.
0
j r r tolkien hayrani
(27.10.21)
bir insanın gurur duyacağı bir hüneri yoksa milliyetiyle gurur duyar. ülkenin geçmişine, tarihsel insanlarına saygı duyuyorum tabi ama ülkeden dolayı gurur duyması komik.

35
0
kanasla intihar eden adam
(27.10.21)
Evet
Gurur duyacağım bir çok hunerim var ama buna rağmen ülkemi seviyorum. Çünkü benim ülkem tüm ülkelerden daha güzel, tarihim daha şanlı, insanım daha sıcak.
40E
0
etna
(27.10.21)
Hayır.
Eskiden savaşçılık işe yarıyormuş bu yüzden başarılarımız olsa da sağlam bir medeniyet kuramamışız. Savaş işi teknolojiye dayanınca gümlemişiz zaten.
0
vizivozo
(27.10.21)
Evet, 23
0
Josephine.
(27.10.21)
Evet çünkü sckxyss nedenini söylemiş.

30.
0
amateur
(27.10.21)
Tamamen tesaduf eseri olan bir seyden gurur duymak ya da utanc duymak bana sacma geliyor. Sans eseri turk doğmuşum. Dolayısıyla duymuyordum.
33
0
stavro
(28.10.21)
hayir
kendim secmedigim bir sey icin neden gurur duyayim. sadece ataturk atam oldugu icin gurur duyuyorum
29
0
nibba
(28.10.21)
evet çünkü kimliğimin ve geçmişimin bir parçası.
dissendium'a katılıyorum.
burada doğmak tesadüf olabilir ama dedelerimiz bu ülke için savaşmış.
kendi adıma konuşmam gerekirse, iki tane dedem var savaşmış olan.
bazı şeyleri kendimiz kazanmış, (son yıllarda olduğu gibi de) kendimiz kaybetmişiz.

gavur okulu diye tabir edilen okullardan birini bitirdim.
o zaman da aynı şeyi düşünürdüm, sonradan bütün dünyadan insanlarla çalıştığım bir işim oldu, yine aynı şeyi düşünüyorum.
özendiğimiz ülkeler toplumsal olarak bilim, medeniyet vb. konularında çok ileride olsalar da, halklarının bireysel anlamda kendi toplumlarıyla aynı düzeyde olmadığını düşünüyorum.

bunun sebepleri elbette tartışılır ve ülkeye göre bakış açıları elbette değişebilir ama en azından mücadele etmiş ve özgürlüğünü kazanmış birilerinin evladı olmak bana gurur veriyor.

üstelik, tarihte iyi ya da kötü, mücadelesi olan ya da olmayan her millet/ulus/ülke, sadece göçmenlerden oluşsa bile kendi ülkesiyle ve o ülkenin vatandaşı olmakla gurur duyarken, bizim bunu bu kadar hafife almamızın talihsiz bir durum olduğunu düşünüyorum.

36
0
blatta hiberna
(28.10.21)
hayır, gururluk bir durum yok bence de. sadece mutluyum ve kimliğimle barışığım diyebilirim.

yurtdışında kimliğimi aşağılamaya çalışanlara da ayarı veririm, elinde tesbih, ayağında babet çorabı takılan bi tane bile ziya gökalp eseri okumamış ama türkçü geçinen tiplere de.

27
0
makarnavodka
(28.10.21)
hayır ama bundan utanmam tabi. milliyetim üzerinden bana sataşacak insana karşı kullanacağım malzememin olmasından memnunum.

benim seçmediğim, doğuştan gelen bir özellik benim için gurur vesilesi değil. çalışıp çabalayarak elde ettiğim bir ünvan, eser veya kazançtan gurur duyarım ancak.

31.
0
zgrydn
(28.10.21)
neden gurur duyayım ki?

kendi seçimim olsa gurur duyarım ya da millet olarak acayip işler yapmış/yapıyor olsak yine gurur duyarım.
0
co2s2
(28.10.21)
hayır
çünkü burada doğup büyüsem bile türk değilim; ne etnik, ne kültürel ne de toplumun bir parçası olarak.

dolu dolu türk hissetseydim de gurur duymazdım. içinde bulunduğun kültür, millet, toplum için mutlu ya da mutsuz olmak ayrı, gurur duymak ayrı bir şey bence. mesela ingiliz olsaydım mutlu olurdum ama yine gurur duymazdım.

başka milletleri gördüm bizimki iyiymiş diyenleri anlayabilmekle beraber milliyetle gurur duyma meselesinin milliyetin kendinden gelen bir bakış açısı olduğunu düşünüyorum. bu arkadaşların tacik olsaydı, sırf milliyetinden gurur duyma fikrinden ötürü tacik olmaktan gurur duymasından bahsediyorum. bu bağlamda bakıp da objektif olmanın mümkün olmadığını, konseptin kendi kendini beslediğini düşünüyorum.
0
Bruce
(28.10.21)
(2)

Kedi + Banvit tütsülenmiş sosis

peki madem
Merhaba! Normalde evde balık yapınca kediye de ayırıp bir parça veriyorum ağzı tatlansın diye. Geçen başlıktaki sosisten pişirdim çok miyavladı ama zarar verir mi bilemediğimden ona vermedim. Sizce kendime yaparken biraz da kediye verebilir miyim? Zararı dokunur mu? Teşekkürler!
Merhaba! Normalde evde balık yapınca kediye de ayırıp bir parça veriyorum ağzı tatlansın diye. Geçen başlıktaki sosisten pişirdim çok miyavladı ama zarar verir mi bilemediğimden ona vermedim. Sizce kendime yaparken biraz da kediye verebilir miyim? Zararı dokunur mu? Teşekkürler!
0
peki madem
(23.10.21)
normalde zararlı içindeki tuzdan dolayı falan ama en fazla bir ya da zeytin büyüklüğünde falan verin, o kadardan bir şey olmaz kırk yılda bir.
0
blatta hiberna
(23.10.21)
Ben de dayanamayıp veriyorum arada. Zararlı mı evet ama o kadarcıktan da bişey olmaz umarım.
0
elorelia
(23.10.21)
(7)

Psikologlar ve bu konuda deneyimli olanlara soru

sankibirazsey
Annem hayatında çok kötü şeyler yaşamış bir insan. Şu an 50li yaşlarda ve psikologa devam ediyor. Onun öncesinde senelerce antidepresanlarla yaşamıştı. Çocukluk travmaları kırmızı oda dizisindeki hikayelerden daha beter. Sorum şu ki psikologun tavrı normal mi diye merak ediyorum çünkü annem anlattık
Annem hayatında çok kötü şeyler yaşamış bir insan. Şu an 50li yaşlarda ve psikologa devam ediyor. Onun öncesinde senelerce antidepresanlarla yaşamıştı.
Çocukluk travmaları kırmızı oda dizisindeki hikayelerden daha beter.

Sorum şu ki psikologun tavrı normal mi diye merak ediyorum çünkü annem anlattıkça kadın "ah vah neler yasamissin çok korkunç vs" diyor. Sen nasıl hayatına devam edebildin bunları yaşayıp diyor. E napsin öldürse miydi kendini? Ne saçma bir tepki. Bu arada bunları annem psikoloğu çok iyi diye anlatıyor. Kadın süper bir psikolog çünkü beni anlıyor diyor.

Onun haricinde cidden 50 sene geçmiş travmayı açmak ayrıntılı anlattirmak doğru bir şey mi? İlla dönmek zorunda miydi çocukluğuna? Kadın tekrar tekrar hatırlıyor şimdi. Kafası hep orada.

Ay bilemedim ya. 4 seans oldu şimdi. Daha da devam etsin mi yoksa başka biriyle değiştirsek mi bilemedim.
0
sankibirazsey
(20.10.21)
ah vah dememesi gekekir, 50 senelik travmayı açtırması kendi yöntemine bağlı onu psikolog belirler. travmayı açmak veya detaylandırmamak psikoloğun kendi bileceği şey. siz cerraha fazla kesmiş çok dikmiş diyebiliyor musunuz?
0
mikahakkinen
(20.10.21)
ah vah mı çok saçma, bence acilen değiştirin bir an önce. kadın diyecek ki şuna bak psikolog bile ah vah ediyor bana demek ki cidden durumum kötü. ayrıca normal 50 sene önceye dönmesi çünkü zaten bugünkü psikolojimizi geçmişimiz belirliyor.
0
matilda
(20.10.21)
yüzden fazla, farklı terapi ekolü var. yani her psikolog freudiyen bakış açısı ile karşınızda nötr durmak zorunda değil. psikoloğun faydası bağ kurulduğu anda başlar. ancak psikolog bu "ah-vah" seramonisinin bir kaçışa sürüklenmemesini, seansın çay sohbetinden ileri giderek ufak da olsa bir çözüm getirmesini amaçlamalıdır. malesef dışarıdan bu bilgiler ile iyi-kötü yorumu yapmak pek mümkün değil. annenize iyi geliyorsa, devam etmek istiyorsa bırakın etsin. bazen sadece anlaşılmak ve yalnız olmadığını hissetmek bile faydalı olur.
0
orpheus
(20.10.21)
ah vah demişse değiştirin tabii.

ama gerçekten ah vah mı dedi yoksa zor zamanlardan geçmişsiniz gibi bir şey mi dedi?

korkunç falan diyorsa zaten direkt değiştirin.

ama travma anlattırma konusunda @mikahakkinen +1. malesef bunları seansta konuşma çok acılı olmasa da bazen detaylar önem arzedebiliyor. contexte bağlı tamamen, burdan biz ne desek boş
0
ruh i tibbiye
(20.10.21)
Odada ne olduğunu bilemeyiz. Ah vah dememiştir diye umuyorum. Bütün bu zorluklarla nasıl baş ettiniz, ne kadar güçlüsünüz vs demek istemiştir diye yoruyorum.
0
asteriks
(20.10.21)
uzman bir psikologun empati gostermemesi lazim. ne yaptigini bilen birine benzemiyor. Terapist anneni anlayip, problemlerini paylasmak icin orda degil. Onu aile ve arkadaslar yapar.
0
congratulationsyouwon
(20.10.21)
ah vah etmesi gereken zaman da vardır, empati göstermesi gereken zaman da.
anneniz iletişim kurabildiğini düşündüyse, kurabilmiş demektir.
terapilerde herkese göre farklı davranılabiliyor, bu psikologun annenizle iletişim kurma şekli de olabilir.

diğer yandan, tabii ki travmalarıyla yüzleşecek.
yüzleşmeyecekse terapiye neden gidiyor ki?
şu andaki durumun gidişatına göre, hayatına göre bunun belli bir sırası ve yöntemi vardır.
bir yerden başlamışlar belli ki.

kafası orada da olacak, zaman zaman depresifleşecek, ağlayacak da.
sorunlar böyle çözülür.
terapiye gitmek mutluluk içinde gezilen bir süreç değil, gayet zorlu ve ağır bir süreç zaten.

diğer yandan, 50 yaşındaki annenizin terapistini "değiştirsek mi?" diye bir soru çok yanlış.
gerekiyorsa kendi değiştirir zaten, müdahalede bulunmayın.

bu ülkede psikologların ve psikiyatrların en büyük sorunlarından biri, danışanlarının eşinin, dostunun, akrabasının, çocuğunun terapiye müdahil olma çabasıdır.
annenizin sürecine saygı duyun, bu aşırı kişisel bir süreç.
0
blatta hiberna
(20.10.21)
(6)

Yeşil Mercimek

materyalist imam
Yeşil mercimek yemeği tarifi çok basit görünüyor tarif sitelerinde ama önceden ıslatmak gerekiyormuș. Google'ladım bazı sitelerde bir gece bazı sitelere 48 saat yazıyor. Her ikisi de benim için çok, akşam 19.30'da eve geldiğimde en geç yarım saat içinde yemeye başlayabileceğim tarifler lazım bana.O
Yeşil mercimek yemeği tarifi çok basit görünüyor tarif sitelerinde ama önceden ıslatmak gerekiyormuș. Google'ladım bazı sitelerde bir gece bazı sitelere 48 saat yazıyor. Her ikisi de benim için çok, akşam 19.30'da eve geldiğimde en geç yarım saat içinde yemeye başlayabileceğim tarifler lazım bana.

O yüzden sorum şu. Ben gidip marketten 5 kg yeşil mercimek alsam 48 saat ayda beklettikten sonra buzdolabı poşetlerine bölüp buzluğa atsam. Pişireceğim günün sabahı da buzluktan normal rafa indirsem akşam eve geldiğimde başka 1 işlemle uğraşmadan malzemeyi ekleyip yarım saatte yemek haline dönüştürebilir miyim bunu?
0
materyalist imam
(19.10.21)
yani dediğiniz gibi yapabilirsiniz ama daha da pratik olmak istiyorsanız düdüklü tencere alın.
ıslatmaya falan gerek yok, ne istiyorsanız 15 dkda pişer.
0
blatta hiberna
(19.10.21)
Mercimek, kurufasulye, buğday, nohut bunları haftasonu sabahtan suya koyup öğlen düdüklüde haşlıyorum. Soğuyunca suyunu süzdürüp bir yemeklik/salatalık buzdolabı poşetine atıp buzlukta saklıyorum. Hem yerden tasarruf hem kolay çözünme için yassı şekilde koyun buzluğa. Kullanırken de soğan kıyma salçadan sonra atarım donmuş halde 15 dk da sofrada.
0
cilekli pasta
(19.10.21)
Düdüklü tencere fobim var o topa asla girmem. O yüzden fasulye / nohut hazır haşlanmış olanları alıyorum marketten.

Düdüklü tencere topuna girmeden bu işi çözmenin yolu yok mu?
0
🌸materyalist imam
(19.10.21)
Benim yöntemi düdüklü olmadan da yaparsınız ama uzun sürer. Suyunu kontrol edin dibi tutmasın. Haşlama kısmı bir saati geçer muhtemelen.
0
cilekli pasta
(19.10.21)
bütçeniz yeterliyse fissler alın, patlamama garantisi var.
basınç patlama noktasına gelince lastiğini atıp hava çıkarıyor.
ben o korkuyu fissler'le yendim.

eğer fissler alamayacaksanız eski tip kapaklı olmayan herhangi bir düdüklü alırsanız o da olur.
patlamama garantisi olmaz ama çalışma mantığını anlayınca rahatlarsınız.
düdüklü patlatmak kolay bir şey değil.

düdüklü olmadan da yukarıda yazdıklarımızın hepsini yapmak mümkün tabii.
ama işten gelince olmasa bile, başka bir gün mutfakta yine birkaç saatinize mâl olur.
düdüklüyle 30-40 dkda üç çeşit falan yemek yapılıyor, dünyanın en büyük konforlarından biri.
0
blatta hiberna
(19.10.21)
ben bir kere kaynatıyorum, kara suyunu süzüyorum sonra da yapıyorum yemeğimi çeşitli şekillerde. youtube'dan böyle görmüştüm zamanında, gayet güzel de oluyor etli metli. düdüklü, ıslama vs. şart değil

ama yine de uzun sürüyor yapması, öyle ha deyince olmaz. müsait bir zamanda yapıp porsiyonlara bölüp buzluğa atıyorum. mikrodalga marifetiyle 4 dakikada yemeye hazır.
0
bruges
(19.10.21)
(25)

Çocukluk arkadaşımın karısı

Bikit
Evlenmeden onceden tanidigim bir arkadasim var. Erkek. Karisi kotu biri degil ama her seye dahil olmaya calisiyor, haddini asan seyler soyluyor. Arkadasimin hatrina susuyordum hep.En son yine bi terbiyesizlik yapti ama haklidir sonucta onun kocasi, onlarin kurallari. Ben de arkadasim hatrina bu kizi
Evlenmeden onceden tanidigim bir arkadasim var. Erkek. Karisi kotu biri degil ama her seye dahil olmaya calisiyor, haddini asan seyler soyluyor. Arkadasimin hatrina susuyordum hep.

En son yine bi terbiyesizlik yapti ama haklidir sonucta onun kocasi, onlarin kurallari. Ben de arkadasim hatrina bu kizi cekeceksem birak arkadasim da olmasin kafasina geldim. Bunu arkadasiniza nasil soylersiniz? Arkadasiniz bu hayattaki en iyi 3 arkadasinizdan biri. Cocukluk arkadasiniz sayilir. Aradiginda da isim vardi bilmem ne diye kivirtip durmak istemiyorum.

Ben kanser hastasiyim ve karisi "tanidigim ne kadar kanser olan varsa takintili, merakli ve nefret dolu" dedi. Guya bana yardimci olacakmis tespitleriyle. Resmen icindeki kini doktu, bi de israr ediyor oylesin oylesin diyerek. Sonrasinda ozur dilemek de yok. Yaptiginin yanlis oldugunu bile dusunmuyor.

Kocasinin hatri olmasa benimle arkadaslik yapmazmis oyle biseyler soyledi daha once de. Daha bir suru cok abuk seyler.

8 kisilik arkadas grubumuzdan da cikti kocasi 2 sene once. Grubun 5i evli, kimse colugunu cocugunu getirmiyor bu her toplanmamiza geliyor. Kocasi cok sevilen biri ama karisinin yaninda sus pus oluyor, geriliyor. O esprili, enerjik adam yok oluyor bir anda. Birisi soylemis karini getirmesen diye o da olmaz molmaz falan demis. O gelince insanlarin da esleri gelmek istiyor vb.. Cocukluk arkadasi grubumuzdan cikti yani.

Boyle boyle seyler. Haklilardir. Aman benden uzak olsun. Bana biraz laf hazirlayin da ya arkadasimla tek goruseyim sadece ya da ikisiyle de gorusmeyeyim. Ne diyeyim arkadasima? Gecen yine cocukluk arkadasimizdan biri bana geldi ve ozel bi durumu vardi. Konusmak icin buna dedik gel yine karisiyla cikageldi. Tek gelmek icin hazirlanmisti oysa. Aşık falan da olabilir beni ilgilendirmez ama o gelince her seyi konusamiyorsunuz haliyle. Bi anlami kalmiyor arkadas olmamin.

Sagolun

Ek: arkadasimin tercihiyle ilgili bir sorunum yok arkadaslar. Cocukluk arkadasimi da kaybetmeye raziyim. Sorumu yineliyorum: ne diyeyim de arkadasligimi bitireyim. Bugun isim var yarin goruselim vb.. Gibi lafi dolandirmadan.
0
Bikit
(19.10.21)
Zoe bi durum gerçekten. Arkadaşınızın eşi düşüncesizlik etmiş gibi. Ama mesela arkadaşınız eşine doğru bir dille gelmemesi gerektiğini söyleyebilir. Beşki kızın haberi yoktur istenmediğinden, zaten empatik biri değil anlattığınız kadarıyla. Arkadaşınızın eşine söylemesi lazım bu durumu.

Kısa zaman içinde herkesin eşlerinin geldiği bi buluşma yapabilirsiniz. Sonrasında ki buluşmalarda arkadaşınız +1 leein saverli olmadığını falan söyleyebilir.

Yani bence arkadaşınıza düşündüklerinizi kibarca söyleyin. Rahat hissedemiyoruz eşinin yanında diye. Daha fazla eşli buluşma yapma taahhütü verip eşsiz buluşmalara eşini getirmemesini isteyebilirsiniz bence.
0
zimbirik
(19.10.21)
Yazım hatalarını düzeltemiyorum mobildeyim. Akşama düzelteceğim.
Belki*
+1lerin davetli olmadığını*
0
zimbirik
(19.10.21)
Arkadaşın iradesizin teki. Salla.
0
westblack
(19.10.21)
@zimbirik: evet esli bulusma da yapiyoruz. Grupta belirtiyoruz esli/essiz diye. Bu sefer sadece eslilere geliyorlar. Arkadasim bize soylemiyor ne oldugunu ama essiz zamanlarda bahane buluyor. Kiz kendini esliden saymiyor galiba. Bizim arkadasimiz sayiyor direk.
0
🌸Bikit
(19.10.21)
Kadın açık sözlü siz de açık sözlü olun. Çat çat söyleyin suratına.
0
xrated
(19.10.21)
ya o size bunları söyleyebiliyorsa utanmadan siz de ona söyleyin. zor şeyler yaşayan ve alttan alınması gereken sizsiniz o değil. gerekirse arkadaşınızı çıkartın hayatınızdan.
0
Hallegadola
(19.10.21)
Ben "siz de onun gibi davranın" önerilerine katılmıyorum. Burada şikayet ettiğiniz ve muhtemelen okuyan herkesin rahatsız olduğu bir karakterden bahsederken "siz de öyle olun" demek bana garip geliyor. Siz niye kötü bir karaktere bürünesiniz ki?

Ben olsam arkadaşımla araya biraz soğukluk koyardım. Durumu anladığında da ona eşinin söylediklerinin beni kırdığını ve onla aynı ortamda bulunmaktan rahatsız olduğunu söylerdim. Bu durum arkadaşınızla aranızdaki bağı kopartacak muhtemelen ama artık eskisi gibi olmasını da beklemeyin. Eğer dostluğunuzun eski günlerdeki gibi olmasını umuyorsanız o iş olmaz.
0
himmet dayi
(19.10.21)
yanlış kişiyi muhatap kabul ediyorsunuz. muhatabınız eşi değil arkadaşınızın kendisi. eşi de o arkadaşınızın "tercihi". görünen o ki tercihinin ona ve çevresine yaşattıklarını sizin kadar mesele etmiyor arkadaşınız. bu durum da onu bu tercihiyle kabul edeceksiniz veya etmeyeceksiniz. bu kadar basit. sürekli böyle dolup dolup toksik bir şeye dönüşmesine izin vermeyeceksiniz. çocukluk arkadaşıdır, yakın dosttur, bunlar çok kıymetli olgular insan hayatında ama hayatta insanlarda elenebilir. araya tercihler, yollar, farklı dünya görüşleri ve benzeri girebilir. bu kadar kafanızı takmaya gerek yok, doğal bir akış bu.
0
Phoebe
(19.10.21)
@phoebe: yoo tercihini elestirmiyorum. dedigim gibi ben zaten soyleyeceksem durumu arkadasima soylemek istiyorum ve cocukluk arkadasimi da kaybetmeye raziyim. Sadece ne diyeyim gibi sordum. Cunku surekli ariyor, plan falan da yapiyor. Ben de geriliyorum.
Ek: zaten gruptan kimse kabul etmiyor artik. Herkes evli barkli kimse boyle degil. Watsap grubuna bile eklediler karisini. Muhabbet donmedi baska grup actik vb. Yoruldu herkes.
Tek arkadaslari ben kaldim gibi bir sey ama artik hakarete vardi olay. Kimse bisey demiyor, sitem etmiyor ama gorusmuyorlar haliyle.
0
🌸Bikit
(19.10.21)
İnsanlar bu tür sebeplerden dolayı kardeşleriyle görüşmüyor, yapacak bir şey yok. Arkadaşınızın tercihi bu yönde, siz de bir tercih yapacaksınız.
0
John Bloor
(19.10.21)
@john: iste zaten tercihimi yaptim. Gorusmemeye raziyim sadeve ne diyeyim diye soruyorum.
0
🌸Bikit
(19.10.21)
Bence tercihi arkadaşına bırakmalısın şöyle

Birincisi kadın zaten iletişimden anlamıyor ona dil dökmeye gerek yok

Arkadaşına da karısının yaptığı davranışlardan hoşlanmadığını bu süreçte onun olduğu ortamlarda bulunmak istemediğini, karısının olmadığı ortamlarda ise arkadaşına onunla oturup arada çay kahve içip sohbet etmek istediğini söyle

Bu durumda kararı arkadaşın verip durumu yönetsin, seninle bu şartlarda buluşabilir, eşim olmadan vakit ayıramam derse kendi bileceği iş, buna da kırılmadan eyvallah deyip görüşmezsin
0
freebird5406_2
(19.10.21)
yani eşinin densiz konuşmalarına ses etmeyen insanla da görüşme bence, demek anormal bir durum görmüyor. ben yerinde olsam direkt eşinin konuşmalarından dolayı seninle görüşmek istemiyorum derdim. sanki çok ince insanlarmış gibi bahane aramaya gerek yok.
0
deartheodosia
(19.10.21)
Bas engeli gec abi ne dusunuyorsun bu kadar.

Evli adamlarin bazisi karakterini satar. Hic dusunme engelle rehberden sil.

Yeni gruplar kurun onu almayin eski grupta allah allah niye yazmiyorlar diye dusunsun dursun.
0
divit
(19.10.21)
Arkadaşınızla görüşmeye devam etmek istiyorsanız: "Eşin benim için <<tanidigim ne kadar kanser olan varsa takintili, merakli ve nefret dolu>> dedi. Ben de bu yüzden eşinle aynı ortama girmek istemiyorum. İstersen eşin olmadan görüşebiliriz."

Arkadaşınızla da görüşmek istemiyorsanız: "Eşin benim için <<"tanidigim ne kadar kanser olan varsa takintili, merakli ve nefret dolu">> dedi. Sen de bununla ilgili hiçbir şey yapmadın. O yüzden seninle de eşinle de görüşmek istemiyorum".
0
pispinti
(19.10.21)
degmez. insanin esi farkli düsünebilir vs, ama o arkadasinin da sana bi kusura bakma demesi lazimdi bu kadar laftan sonra ki moral grektiren bi hastaligin var.
ölsen sevinecek insanlari niye bu kadar takiyorsun ben olsam bi bulusma ayarlar bunlari cagirmazdim.
biraz da sey hissettim, bunlar gruptan dislaniyorlarsa ve digerleriyle acik bir sorun yoksa zamanla Bikit'le olan problem yüzünden dislandik gibi düsünebilirler, kendi gecimsizliklerini degil, seninle olan bir problemden dolayi uzaklastik gibi yansitirlar.
bu yüzden hicbir sey söyleme, sadece görüsme, ararsa da birsey salla. cünkü sen ne dersen de herkes istedigi gibi yorumlayacak, hasta oldugun icin 'hassas' diyecekler vs. bisey diyen olursa da, ortada laf söyleyen bir tek onlarin terbiyesizligi kalir. sen -ben bisey demedim, onun esi bana sunlari sunlari söyledi, görüsmek istemedim- diyebilirsin.
0
wishmaythşngs
(19.10.21)
himmet dayi +1 ve devamında da pispinti +1

açık olun.
0
blatta hiberna
(19.10.21)
Pispinti+1 sadece son cümlesini çıkartıyorum:
"Arkadaşınızla görüşmeye devam etmek istiyorsanız: "Eşin benim için <<tanidigim ne kadar kanser olan varsa takintili, merakli ve nefret dolu>> dedi. Ben de bu yüzden eşinle aynı ortama girmek istemiyorum."
Seninle yalnız görüşebiliriz demeye gerek yok. Sen bir şey demedin, seni de siliyorum demeye gerek yok. Mesaj bu kadar açık ve net olmalı.
Bizde de var böyle bir arkadaş, lise toplantısı yapacağız, karısı olmadığı zaman gelmez. Muhtemelen kocasını kaptırmak istemiyordur. O yüzden "tek geleceksen gel görüşelim" demek o kadının gözünde "aşüfteler kocacığımı kapacaklar" anlamına gelebilir ancak. Boş verin dediğiniz gibi her ilişkinin dinamiği farklı.
0
SiyamkedisiZorro
(19.10.21)
Böyle mikrop insanlarla niye iletişim kuruyorsunuz ki... Kocası karısının dediklerini duymuyor mu? Eğer duyup da karısına ne biçim konuşuyorsun demiyorsa karısı kadar kocası da suçlu. Net şekilde sizinle görüşmek istemiyorum deyin.
0
dissendium
(19.10.21)
Ben bitirmek istedigim zaman iletisimi sessiz sedasiz kesiyorum genelde, illa "ben senin/sizin hakkinizda soyle boyle dusunuyorum" diye aciklama yapmaya gerek yok.

Baya sevdigim, zamaninda bana baya yardimi falan da dokunmus bir arkadastan $om agizli olmasi, etrafindaki herkese surekli ve giderek dozu arttirarak "hepiniz salaksiniz" tavri cekmesi yuzunden yildim, iletisimi kestim. Arada denk gelirsek nereye kayboldun hayirsiz falan diyor, ona da bir cevap vermiyorum, gulumsuyorum sadece.
0
cooperr
(19.10.21)
sessiz sedasız bitirme taraftarı değilim, insanlar açık iletişim kurmalı. belki bu şekilde kendilerine de bir faydanız olur, bunu başkasına yapmaz, artık eski de olsa arkadaşın sonuçta.

pispinti +1 ama sadece bu olayı örnek göstermez, geçmişten de olaylara kısaca değinirdim, bir konu yüzünden trip atmış gibi olmayın.

geçmiş olsun bu arada.
0
kenarortay
(19.10.21)
pispinti +1 söyle geç. Arkadaşını da çıkar hayatından
0
komando kani var bende
(19.10.21)
Siz kadındınız diye hatırlıyorum ben. Benim kocam kadınlı erkekli arkadaş toplantısına gitse sizin arkadaşın eşi gibi ben de damlarım :) Şimdi bu hanım arkadaş da bu sebeple geliyor muhtemelen ama aşırı patavatsız olduğu aşikar.
Ben olsam arkadaşımı çıkarırım hayatımdan. Çok üstelerse eşinin cümleleri kırıcı moral bozucu oluyor ben huzurumun bozulmasını istemiyorum, selametle der kapatırım konuyu. Kimse kimseyle iki cihan kanka olacak değil hiç sıkamam tatlı canımı.
0
cilekli pasta
(19.10.21)
Açık olmak her zaman iyidir, eşinden hoşlanmıyorum ama biz ayrı ayrı görüşeceksek görüşelim diyebilirsin. Bundan alınırsa alınır, alınmazsa görüşürsün.
0
lcha
(19.10.21)
bu kadar uzun uzun düşünmene bilecek değecek bir olay değil. sal gitsin.
0
nuisance
(19.10.21)
(9)

Ömürlük Kullanılabilecek Ürünler

onkiloversemtamamım
Hediye olarak ömürlük kullanılabilecek eşyalar neler olabilir? Aklıma gelenler çakı, zippo ve termos oldu şimdilik, fikriniz var mıdır?teşekkürler.
Hediye olarak ömürlük kullanılabilecek eşyalar neler olabilir? Aklıma gelenler çakı, zippo ve termos oldu şimdilik, fikriniz var mıdır?

teşekkürler.
0
onkiloversemtamamım
(19.10.21)
Tıraş takımı, ustura ve dolma kalem.
0
burka
(19.10.21)
Kaliteli deri ceket.
0
mg3929
(19.10.21)
Saglam bir sirt cantasi. Omurluk olmaz ancak hem uzun omurlu olur hem de kullanisli olur bayagi.
0
j r r tolkien hayrani
(19.10.21)
yemek yapmayı seven biriyse, de buyer, staub falan gibi markalara ait gerçek döküm tavalar, tencereler, aksesuarlar.

bir de saat olabilir mesela.
0
blatta hiberna
(19.10.21)
kaliteli enstrumanlar mesela fender bas, gitar vb
0
killerbee
(19.10.21)
Çift kenarlı tras makinesi (7-8 sene oldu heralde, hiçbir sıkıntısı yok)

Bıçak/caki

Alet seti (güzel alet setine sahip olmak <3 )

Alkol alan biriyse viski matarasi

Puro içen biriyse puro kesici
0
logisticsmanager
(19.10.21)
Izeltas pense.
30 sene oldu sanki yeni alinmis gibi duruyor.
0
divit
(19.10.21)
Kaliteli bir otomatik saat, 2-3 senede bir bir bakımı yapılırsa birkaç yüz yıl gideri var
0
salihdt
(19.10.21)
Kaliteli bir şemsiye. Snotline marka olabilir.
0
nothinn_
(19.10.21)
(5)

Cilt Bakımı Cahiline Öneri

rewlack
Selamlar,Artık daha profesyonel bir bakım ve mümkünse fondotensiz/bbsiz bir şekilde dışarı çıkabilmek istiyorum. Clinique antiblemish fondoten kullanıyorum, kullanmakta amacım renk dengesi, canlılık ve pütürleri düzlemek. Temiz, duru bi cilt için bütçe, zaman ve emek arayacak duruma ancak ulaştım.Ka
Selamlar,
Artık daha profesyonel bir bakım ve mümkünse fondotensiz/bbsiz bir şekilde dışarı çıkabilmek istiyorum.
Clinique antiblemish fondoten kullanıyorum, kullanmakta amacım renk dengesi, canlılık ve pütürleri düzlemek. Temiz, duru bi cilt için bütçe, zaman ve emek arayacak duruma ancak ulaştım.
Kadıköy ve çevresi veya avrupa yakasında nişantaşı çevresinde güvenilir bir klinik var mı cilt bakımı yapan? Ne tür bi bakım daha faydalı? Yok altın ışıltı yok bilmem ne 2k’lık paketler önerdiler.. ben şöyle 2-4 seans gideyim duruma bakayım istiyorum.

Bunlar dışında ne öneriyorsunuz? Akşam düz temizlik yapıp nemlendirici sürmekten başka bişey yapmıyorum. Dışarıdan ara ara çinko/biotin takviyesi alıyorum. Bunlar olmasa zaten full komedon olacak.
Estee lauderin advanced night’ını aldım buna başlayacağım bi de.
Thanks.
0
rewlack
(17.10.21)
Çisem Çakır'ın youtube kanalını izle bence. Cilt bakım rutini ve ürün tavsiyesi konusunda oldukça faydalı oluyor.
0
chitosan
(17.10.21)
Ben bunların hepsinin para tuzağı olduğunu düşünüyorum. 37 yaşındayım cildime ne nemlendirici, ne de bir temizleyici kullandım bugüne kadar. Cilt bakımı yaptırmadım.
Sadece düzenli ve en az 8 saat uyku, bol su ve sigara içmeyerek güzel bir cilde sahibim. Öyle sabunlar, tonikler falan gereksiz şeyler.
0
sta
(17.10.21)
@sta
Valla konumuz sizin gibi şanslılar değil bence :) evet, genetik ve çevresel faktörler olmak üzere çok değişken var. Herkes aynı oranda sağlıklı değil, bazen destek şart oluyor.
Para tuzağı olayına katılıyorum ama bir kısmı da gerçekten işe yarıyor olmalı; bunlar hangileri merak ettiğim bu .
0
🌸rewlack
(17.10.21)
caddebostan estemed'i merkez olarak tavsiye ederim.
onun dışında hydrafacial falan yaptırabilirsiniz.

geceleri serum olarak advanced night repair'i kullanırsınız tonik üzerine, nemlendirici altına.

bir de bence iyi bir göz kremi lazım.
ben kiehl's'ın avokadolu göz kreminden çok memnunum ama yüzlerce ürün var tabii.

cildinize neyin iyi geleceğini anlamak için güvenilir markaların mağazalarına ve/veya bazı kliniklere gitmelisiniz.

ayrıca doğru düzgün markaların, doğru düzgün ürünleri para tuzağı değil tabii ki.
kimse o paraları boşuna vermiyor.
farkı iyi bir krem ya da serum kullanırsanız anlıyorsunuz zaten.
0
blatta hiberna
(17.10.21)
O dediginiz bakimlara dunya kadar para verdim, pandemi ile bırakmak zorunda kaldim. İyi de oldu gerci.
Pandemi doneminde makyaj da yapmayip sadece gunes kremi kullanmaya basladim. Gunluk rutinim de sabah temizle ve gunes kremini sur idi. Sonra yavas yavas biraz da arastirma ile peeling’e basladim ve gunes kremini renkli olan ile degistirdim. Resmen yillardir o fondotenlere/bb kremlere bosuna para vermisim. Su an sabah temizleme jeli+la roche posey c vitamini ve gunes kremi; aksam da misel su+temizleme jeli+ la roche b5 serum kullaniyorum. Hafta da 3 kere de peeling yapmaya calisiyorum.
Cildim hic bu kadar iyi olmamisti. Ki bu urunlere gelene kadar da cok ürün denedim 2 yil icerisinde. Kis ile birlikte la roche’un effeclar serumunu deneyecegim. Ama sanirim yaptigim en iyi sey, urunleri almadan once eczane eczane dolasip, estetisyenleriyle konusmak oldu. Bazilari her seye evet o urun cok iyi, bu da iyi, hepsini alin modunda yaklasti, bazilari da hic ilgilenmedi. En sonunda birine cok guvendim ve ondan devam ediyorum:)
Mesela avokadolu goz kremi herkes tarafindan inanilmaz ovulurken bende minik yag bezeleri yapti. Bu nedenle bir urun almadan once varsa tester alin, cok soru sorun, sorulariniza duzgun cevap almaya calisin, her cilt farklidir cunku
0
65 derece
(17.10.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.